No: 43 Artık Sıra, Gönül Oyalamıya Gelmişti.. — Vallahi kardeşler artık ta- hammülüm tükendi, bıçak kem- ğe dayandı. Oturmıyacağım, çek- miyeceğim, başımın çaresine ba- kacağım... Yazık günah değil mi bana? Zaten gün görmedim, gençliğim bedavasına gitti. Ağa- babam — yerindeki — koca — ile Gömrüm gütah oldu... Ben de in- sanım, gencim, kendime denk birini isterim. Küfvümü aramak bakkım değil mi?.... Şeytan diyor ki hepsine tekmeyi vur, başını al, mereye gidersen git.. O kadar bunaldım ki evladım olgcak piçi bile görecek gözüm kalmadı... Allah tez günde, tez saatte ca- nımı alsada kurtulsam.... Kodamanlar, hemen lâfımı ke- siyorlar: — Deo, de, de, del.. O ne biçim söz, yaramaz bebek, alim- allah şimdi ağzına biber koya- rim... Ne olüyorsun, cancağızın- dan ne istiyorsun a taze?... Bu kadar gama sebep ne? Do- kuz öksüzle mağaraya mı ka- pandın, yoksa aklını mı oynattın? Vallahi sana da olmuş olanlar. Bari Papucubüyüğe kendini okut ta yola gel... Elmasçığım herşeye çare bulunr, yalnız ölüme bulun- maz. Sen sağ ol, afiyette ol da ötesi kolay. Gün doğmadan... ÂAr- kasının farişicesi nasıldı beceriver İşte... Melek Hanımın bu isyanları birkaç kere tekerrür ediyor. Per- ver Hanımla Mahmure Hanım, Ayni suretle atılıyorlar, ayni ağız- ları tekrarlıyorlar, fakat görüyor ve anlıyorlar ki iş bu gidişle sar- pa saracak. Tazecik, ya oynatup Toptaşına gidecek, ya da tatlı canına ke yacak. Yola getirmek için şu ağzı kullanıyorlar: — Yavrucuğum, iki gözümün elifi, ne diye kendini helâk edip duruüyorsun?. Maksadın biraz gö- nül avutmak değil mi ? * Çapkınca göz kırparak,, ârl- fe tarif lâzım değil, nasıl, ne ile oyalanacağın da malüm... Çalgı- ya, ahenge bu kadar merakın var. Şöyle eli yüzü düzgün, cana yakın bir saz ustası buluvere- lim... Köklerine kıran girmedi ya, Zaten saz ehli olanların çoğu di- |" lediğimiz meşreptedir... Hani ge- çen gün biri söyliyordu, udi Ce- mil Bey konaklara meşke - gidi- yormuş diyordu... Meselâ Cemil Beyi tutarız... Cemil Bey olmadı, başkaları mı yok?,, Usul göstere- cek, nota meşk ettirecek adamın muhakkak udi olması da şart| de- “il; başka saz çalanlar da olur... kanuni Şemsi de meşk veriyormuş.. Haydi onu beğenme, ağzına fare almış gibi bıyıkları var diye iste« me, kemant Memduh var. O ke- mani Memduh ki 18 yaşındaki delikanlılara zort çıkarır. Baston yutmuşe benziyor diye ona da sir kulp bulursun... Dur, dür, 'gtediğinden âlâsını — şimdi buldum. — Kemani — Tahsin.... Cahsini bir gör, vallahi de bayı- hırsın, billahi de bayılırsın.., Ke vır. kivir. zülüfler, sünbül gibi bıyıklar... — Fesi kaşının Üstün- den — kalkmaz, — parmağı - biye ğgından düşmez. Faslın en hara- retli — yerinde, — hattâ — taksim esnasında bile, bir elile yay Çeker, — ötekile hanımlara — bi- yık burar... Gizlice iki üç kadeh Yazan: Sermet Muhtar 'n_ııııı'ı Milif Roman TOMBUL MİRASYEDİ 27 - 9 . 934 Yere velenseleri sermişler, minderleri yaymışlar, bir âlâ sohbetteler konyak ta çaktırıverirsen seyret | Zarifaki deyecek yer de Zafirakl keyfi... Arzuya muvafık, genç ve ya- kışıklı bir usta tutulması, — eve ayağı sokulması fikrine — Melek hanımın aklı yatar gibi oluyor. Yüzünün —güldüğünü — görünce, öğütçüler daha ziyade — gayrete geliyorlar, Kemani Tahsini de beğenmezsen efendiden, beyden birini buluruz... Temin de dedik ya, mutlaka saz çalması lâzım değil, usul, — nota bilmesi şart; © halde — Ahmet beyi peyleriz... İşte adla, — sanla bey, hem de kendi dinimizden... Allahaşkıma söyle Mahmureciğim. bundan gayri hanendelerin han- gisine bey denildiğini duydun?... Bu Ahmet Bey, pek ileride aile- den bir kişizade İmiş; — Sultan Mahmudun mu Mecidin mi vezir- lerinden bilmem kimin torunuy- muş; mülkiyeden galiba mira- lay rütbesi de varmış... Melek hanım, daha ziyade yüzü gülerek, kahkahayı salıveriyor. — Sahi mi söylüyorsun Perver hanımcığım yoksa maksadın lati- fe mi?.. Vallahi aklınıza, bilginize uyar yok kardeşler, ikiniz de olur şey değilsiniz... Eksik olmayın beni seviyorsunuz, halime acıyor- sunuz da oyalanmamı, avunmamı İsteyorsunuz!.. Diye her iki han- min boyunlarına atılıp şapır şapır öpüyor, onları büsbütün şevka getiriyor. Porver devamda: — Evet, Hanende Ahmet be- yi söylüyorum, Hem paşa torunu, hem de rütbeli nişanlı bir beydir diyorum... Diyorum amma bir daha tekrarlayım. Meşrepten bahs- edilmez, tabiata ise hiç karışılmaz.. Kimi insan, alaycı, şakaci, zirzop halliden hoşlanır; kimi de temkin- hanım, canla başla liden, durgün tavırlıdan haz duyar.., Saklamanın llizumu yok, Ahmet bey iyidir, hoştur amma biraz vekarlıcadır.; ağırdır. Donyağıvari diye gözün tutmazsa ona da ka- rişmam. Dur, iyi aklıma geldi, ayol çocuklar ben kendiml şaşırmışım, bunamışım da haberim yok. Ne dersin, kemani Zafirakiyi unuttuk. Bir gsaattir düşünüyoruz, çene yoruyoruz da hatırımıza gelmiyor. İşte sazende sazende odur... Allâ sen sen de söyle, sen de tasdik et Mahmureciğim, — Zafirakinin üstüne çalgıcı var mıdır? O kırat- ta, o terbiye ve nezakette olanı bir daha gelmiş midir yoldaşçı- ğım? Asıl ismi Nikoli mi, Kastaki mi ne İmiş; zarifliğinden — ötürü bu adı koymuşlar.. Rum kısmı türkçeyi ne kadar becerecek, kalmış. Mahmure Hanıma da lâkırdı lâzım. Yoldaşından vakit yok ki ağzını açabilsin. Fırsatı bulunca durür. mu hiç? O da başlıyor melhe: — Yalnız ustalığile — terbiye ve nezaketi mi? Çelebeliği mi?... Hâşâl.. Aynı zamanda genç, en- damlı, yakışıklı bir delikanlıdır. Rumlardaki güzellik meşhurdur a, işte bu Zafiraki de o cin&ten... Parlak kumral saçlar, tahrirli lâ- civert gözler, ipek gibi bıyıklar, armudi sima... Dedim ya, hem yakışıklı bir genç, hem de Per- verciğimin dediği gibi, edep ve erkân mostrasıdır. Kimi görse karşısında, huzurda imiş gibi gö- ğgüsü kavuşuk, saygılı saygılı otu- rur. Önüne kahve getirilse çekine çekine uzanır. Verilen cıgarayı avucunda tutar; usulcacık dudak- larına götürüp burun deliklerin- den çıkarır... Bir su isteyecek ol- du değil mi, işaretle; bardak ge- | Hince iki parmağile tutup yanını dönerek içer... Sağ kolu, ipli kuklanın gibi mütemadiyen bir aşağı, bir yukarı... Ayol sarsak- hğı, marsaklığı yok, temennah için yalaız paşalara, beylere, ha- nımefendilere — değil, kalfalara, ağalara bile yerle beraber temen- nah.... Önüne yiyeceğe, içeceğe dair bir şey getirilince, peltek peltek bir (mersil) diye mukabe- lesini, kapıdan selâmetlerken eda- h edalı bir (orakali) deyişini duy- san(yassu bre kaymeni!) diye ba- garırsın, (Arkası var) Bir Komünistin İdamı Hamburg, 26 (A. A.) — Geçende siyasi cinayet işliyen konüniat — Villi Yasper ölüm cezasına mahküm ol- muştur. -— TAKVİM —— Hıizır LIS Cün 30 PERŞEMBE 27 Eylül 934 Rum! 14 -Eylâl - 1958 Arabi *16 Cemahar 1883 Vakit * Ezant|Vasatil Vakit |Ezaml | Vasa Güneş O1L SI S 52| Akşam ir — | Tı_: Öğle (6 01 | 22 0s| Yataı l ası |19 33 İkindi | 9 a7 |10 27 | İmsak |10 N4 12 [:_— Bu 4 İstanbul BORSASI 26 - 9 - 1934 ÇEKLER kuruş koruş Leomdra —— 618,50 Peng 19,0625 Nev « yörk — 0,80184 | Viyana 41T15 Parla 1208 Madrli 5,82 Milüno v,28 Berlin 1,9963 Brülksel 5,3888 | Varşova 4,2067 Atlan BİĞİRS | Peyto BK Cenevre ZASIZ | Bükraş 70,5825 Sefya 65185 —| Belgrat 347873 Amsterdam — 1173 | Moskora — 106778 ESHAM ve TAHVİLÂT Lira Lira İş Bank,(Nama) 1ö,— | Bomonli T » İHâmllej) 10,— | 1933 istikram — 97ç İatikrazı Dahilt 99,50 Düyanü Ma, — O0— » (Nücaa'a) 105,— Ozmanlı Bank. 23,50 Belünik — , 5.— | Bağdat terlip 1 47, Şirkeli Hayriye 15450 — » ., Dar, Haliş “ÇIZ Reji 2,30 Anadolu WĞOV. Z7AS — Tramvay 00— . HGN 26900 Rahtim 16,$0 Anade'u W 1D0V. 45,50 - Üzkildar sa — 105,80 Şark D V. — *Gü— | Terkos 1000 İst. Tramvay — 353,78 — MamrKr. Fo 1AR& 42 — Üsküdar su — | , —» » 1903 0600 Terkos 0900 | , — , » İ9İl 0280 Havagasl W — | Elektrik —— Telefon 10,18 MESKUKÂT |(*| Kurüş Kuruş Türk ait 925 | (Hamli) 4630 b » 1031 | (Reyat) 4a80 AŞ 830 | (Vahit) 4815 Ru , 1080 | İnca beşibirlik altın Vesldiği 390 cumhuriyei) — 825 Bunknot (Os. B.) 239 Kalın başibirliz altın | (Reşat) —» Tüümhuriyer) çi Vahit) , (Akla) 4600 — (*) Borsa hartel VHamlt) armalı 3240 4800 4900 Havacılık Ve Spor Bu kıymetli mecmuanızın 197 nu- maralı nushası çıkmıştır. Bu sayıda; 30 Ağustosta yeni Tayyarelerimize isim konma merasimine mit resimler; Amo- tikalı Ceneral Çarlie H. Şerilin Gazi Hazretleri hakkında yazdığı kitap ve daha bir çok güzel yazılar vardır. Hedef — İzmit Halkevi neşriya- tından olan bu manzum piyes çıkmış- tır. Şairi Yunus Nüzhet Beydir. Fiyatı 5o kuruştur. Yeni Türk — Yeni Türk mcc- muüasının Ağustos 96 numaralı nüshusı | Ali Rıza, Hüseyin Rahmi, Behçet Ke- mal, Münir »Müeyyet, M. Kemal, Hü- seyin — Namık, Dr. Süheyl, Tahsin Ömer, Ahmet Hamdi, Feridan ve Sadri Elhem Beylerin makalelerile intişar etmiştir. Muzik ve sanat harehetleri — Bu isimde yeni bir sanat mücmu- ası çıkmıştır. Bestekârlarımızın düşün- celeri: M. Ragıp, Caz ve kokain: İ. Behzat, Keman virteözlügi farkları: Nureddin Şazi, Tiyatromuzun sefaleti: M. Cemil gibi çok kıymetli yazıları ihtiva etmektedir. Şimdiyoka- dar memleketimizde ilk defa olarak çıkan bu sanat mecmuasmtı - oküyücü- Jarımıza hararetle tavsiye ederiz. İçki düşmanı gazete — İkinci sene Eylül nuahâsı İçki düşmanlığı ve sağlığa ait- faydalı yazılarla — inlişar etmiştir. Ankara, Lübnan, Bağdat — Salâhaddin Emin Bey bu üç memleket üzorinde yaptığı seyahati yazmış ve kitap balinde neşretmiştir. Isfahana doğru — Fransız Mu- | harriri Piyer Loti nin yazdığı bu güzel ——— DAUA RE SA Yoni Neşriyatı akşam SARAY Sinemasın UNİTED ARTIST'in mükemmel şaheseri -a BÜYÜK KATERİiNA Oynıyanlar : ELISABETH BERGNER ve DOUGLAS FAİRBANKS oğlu FOX JURNAL manazırı meyanında: MORRO CASTLE vapuru faciası bütün tafsilâtile ve Amerikadaki grev vessire.... da SANA TAPIYORUM GÜZEL MUSİKİSİ NEFİS MEVZUU ŞEN ŞARKILARI NEŞELİ ARTİSTLERİ ile MELEK Sinemasında bütün seyircileri mestetmiştir. Baş rollerde: MAGDA SCHNEİDER WİLLI FORST Ayrıca: Pathe dünya havadisleri Dün gece Şehzadebaşı HiLÂL Sinemasinda SEFiLLER Bugünden itibaren İkinci ve son devresi gösterilmeğe ü başlanacaktır. İki devrenin birlikte gösterilmesinin imkânı yoktur. « (2904) A Dündenberi ALKAZAR Sinemasını hıncahınç dolduran ASLAN TARZAN filmi büyük muvaffakiyetle devam ediyor. TARZAN rolünde BUSTER CRABBE Bu müstesna film Türkiyede ilk defa olarak - güsterilmektedir. (Eski Artistik ) Sinemasında Kahkaha haftası ANNY ONDRA nın ön son ve muhteşem temsili AŞIKLAR OTELİ filminde oynıyor, şarkı söylüyor ve dana edi; B iyor. İlâveten : FOX JURNAL: CASTLE MORO vapuru faciası ve Amerika- daki gröv ve Türkçe irzahatli olarak . gösterilmektedir. Maruf Teksayt Ş kaputları dalma böyle Kapalı zarf derununda eczar gelerde Satılır. eser, 1 H. Alişan Boy tarafından Türkçeye — çevrilmiştir. - Karilerimize Tavsiye ederiz. Fiyatı 100 küruştur. #Karınca — Türk kouperatifçilik cemiyeti tarafından bu isimle çıkarılma ika başlanan meomuanın dört numiaralı Eylül sayısı kooperatifoiliğe ve mem- leket iktısadiyatına ait bir gok faydalı doludur. Sayısı 15 kuruştur. Tavsiye ederiz. akkaikkn oHA aa Şehzadebaşı MiLLi . ae Ai Türkçe sözlü büyük operet Sinemasında birden a Bütün Istanbul balkı sinemalarımızın. muhterem müdavimleri hazırlanınız ! LEBLEBiCi HORHOR Â Önümüzdeki Pazartesi gününden itibaren yeni sinema mevsimine başlıyor. ALEMDAR ĞA Ayasofyada