Yeni Çaga Nahiyesi Bartın (Hususi) — Reşadiye Bolu ile Gerede arasındaki şose üzerindedir ve yirmi beş sene ev- vel kurulmuştur; yani yeni bir köydür. Köyün hususiyeti, önün- deki geniş tatlı su gölüdür. Bu gölün asıl adı “Çağa,, gö- lüdür; karşı yakasında, dere içinde ayni isimli bir köy vardır ki bu köy bundan üç yüz sene evvel mübimce bir kasaba imiş. Hattâ Evliya Çelebi bu kasabadan ve ( Buhayrei Çağa) diye gölden bahseder. Bu göl hakkında o ci- varda enteresan bir rivayet var- dır. Bundan beşyüz sene kadar evvel, gölün yerinde mamur bir köy varmış. Bir gün bu köye bir seyyah gelmiş, halk ona ehemmi- yet vermemiş. Bunun üzerine sey- yüâh köye beddua etmiş ve der- hal yerden sular fışkırarak köy sz zaman İçinde batmış ve yerin- de bu göl meydana gelmiştir. O civar köylerinin ihtiyarları, elli sene evveline kadar, gölün bazı kısımlarında batan köyün minare- lerinin &lemleri göründüğünü id- dia etmektedirler. Evliya Çelebinin (o bahsettiği Çağa kasabası bir müddet sonra büyük bir yangına uğramış ve bugünkü yeri metrük köy halini almıştır. Gölün diğer kıyısında ve şose Üzerinde Reşadiye köyü yirmi beş yıl evvel yeniden kurul- muştur. Köyde zarif binalar var- dır ve âdeta küçük bir kasaba nümunesidir. Gazi Hz. geçenlerde Gerede yolu ile Boluyu teşrif ettikleri za- man Reşadiyeyi çolk beğenmişler- dir. Ve adını (Yeni Çağa) ya de- ğiştirerek nahiye merkezi yapıl ması için emir buyurmuşlardır. “ Yeni Çağa,, nın önünde göl olmakla beraber havası gayet iyi- dir; sıtma ve sivri sinek yoktur. Gölde çeşitli balıklar çıkar. Hat- ta sazan cinsinden 60 -80 kilo- luk büyük balıklar tutulduğu ol- muştur. Göl kışın tamamile donar ve buz bir metreden fazla kalın- laşır. O zaman karşıdan karşıya arabalar geçebilirler, Göl donduğu zaman balk bu- zu bazı kısımlarından kırarak ge- nişçe delikler açarlar. Bütün ba- lıklar güneş ziyası slmak için bu deliğin ağzına toplanır, halk ta bunları kolaylıkla avlar. Yeri ve tabii güzellikleri “ Ye- ni Çağa ,, ya parlak bir İstikbal vadetmektedir. Umumi Köy Düğünü Bergama, (Hususi) — Merke- ze bağlı Alacalar köyünde gizli nüjus araştırma muamelesi bit- miş, yapılan araştırmada köyde evlenme muamelelerinin nüfusca tescil edilmemiş olduğu görül - müştür. Bunun üzerine köy muh- tarı bunu kanun emri mucibince bütün evlilerin nikâhlarını yeni den yaparak nüfusa tescil ettir miş, bundan sonra köy meyda- nında Davullu zurnalı büyük bir eğlence ve düğün tertip ederek bütün köy halkını yeni buştan gerdeğe (koymuştur. Köy bu umumi düğünden pek memnun kalmıştır. Giresunda Gardenparti Giresun (Hususi) — Giresun spor kulübünün tertip ettiği gar denparti çok mükemmel olmuş, çiftler sabaha kadar dansetmiş- ler, çok neş'eli bir gece geçiril miş:r. İ bu sene mahsul Tokat (Husu- si) — Tokatta e her osenekine nispetle (o daha iyidir. Üzüm ve şeftalinin © bat- mani 25-30 kur ruşa satılmakta- dır. Yumurtanın 15 tanesi 5 ku- ruşa iken son günlerde flatlar- da biraz tereffu görülmüştür. Ba zı ihracat mad- delerimizin — ve stok mallarımı- zın takasa tabi tutulmuş olmasın dan bu muhit te istifade etmiş ve bu havalide stok mal kalma- mıştır. Bu vaziyetin Tokatta tahsilât işlerindede tesiri görülmüş, tah- siiât normal haddini bulmuştur. Tokatlılar son senelerde borçla- “rma yeni borç ilâve etmemişler ve bilâkis takas sayesinde kolay lıkla satılan mallardan aldıkları paralarla bir kısım borçlarını ödemeye muvaffak olmuşlardır. Turhal şeker fabrikasının kur ruluşu bu muhit için en büyük ve sonsuz bir sevinç vesilesi ol- muştur. Tokatlılar ve cıvar halkı burada yükselecek bacanın ne büyük bir nimet olduğunu anla- mış ve duymuştur. Samsun, Sıvas Erbaa, Niksar, Zile havalilerinde bile pançar ziraati mükemmeldir. Turhal Şeker Fabrikası Tokat Ve Civarına Yeni Bir Hayat Verecek Bugün inşaatı tamamlanmış olan Turhal şeker fabrikası Turhal yakın senelerde AÂna- dolunun © sayılı sanayi merkezle- rinden biri ol mıya bazırlanmak- tadır. Turhal mo derm Omemurin evlerile bol elek» triği ve bol suyu bahçe veyollari- le Anadolunun en güzel (kasabası olmıya namzettir. Fabrikanın kur- muş olduğu bas- tane ve yatı mek- tebi yalnız fab- rika mensuplarına ve çocuklarına ” mahsus olmiyacak, civar köylüler burada tedavi edilecek ve okutu- lacaktır. Tokat valisi Recai Bey Tokat şehrinin plânını yaptırarak, Turha- lı da plânlaştırmak zaruretini duyu- muş buranın bir plânı sanayi mer- kezine elzem hertürlü ihtiyaçlar gözönünde tutularak tanzim edil- meye başlanmıştır. Köy Mektepleri | Ve Kitap İhtiyacı Nazilli (Hususi) — Mektep fasliyetleri (o arifesindeyiz. (oOHer mektep memleket (çocuklarına kapılarını açtı. Şu sırada ilkmek- tepler bilhassa köy mektepleri- nin mühim bir derdini mevzubahs etmek çoklâzımdır:Köy çocukları nın mektep kitabı ihtiyacı... Bugün köy mekteplerinin bü- tün ihtiyaçları köy bütçesinin verim derecesine inhisar ediyor, Köy çocuklarına vaktinde kitap temini (o çareleri düşünülmelidir. Köylerde kız ve erkek çocuklar zaten binbir mücadele ile devam ettirilebiliyor. Fakir köy çocuğu kitap tedarik edemiyor. Vilâyet idarei (o hususiyeleri (omıntakaları dabilindeki mektepli köyler ço- cuklarının ihtiyacı olan kitaplar için kâfi bir tahsisat ayırırlarsa hem köy çocuğunun bu mübrem ihtiyacı hem de - kitaplar vak- tinde tedarik edileceği için - ted- risatın İntizam (temin edilmiş olacaktır. Kasabamızda ilk mektepler kayıt ve kabule başladılar, Köy mektepleri de 20 eylülde açılacak ve bütün mekteplerde tedrisat 29 Eylülde başlıyacaktır. Boluda Yaralanma Vak'aları Bolu, (Hususi) — Çorak Mitir- lar köyünden kuru Halil oğulla- rından Abdullah oğlu Hüseyin ile ayni köyden kuru Halil oğul- larından Ahmet oğlu Arif arala- rında bir ev meselesinden kavga çıkmış ve neticede Arif Hüseyini sopa ile kafasından yaralamıştır. Arif yakalanmış, yarası ağır ve kafatası patlamış olan Hüseyin hastaneye kaldırılmıştır. . * Çarşamba nahiyesinin So- laklar köyünden Nuri oğlulların- dan Mustafa ile ayni köyden Hacı Mehmet o oğullarından Ali oğlu Durmuş arasında da bir su yolu mestlesinden kavga çıkmış ve kavgada Durmuş Mustatayı evvelâ taşla, sonra bıçakla müteaddit yerlerinden (o yaralamıştır. Suçlu Hsil yalerlanımıstır. | | i Bolu ( Hususi) — Akçaşehir nahiyesinin kazaya tahvili yolun- daki kanuni merasimin bitmesi ve yüksek tasdika iktiran etmesi dolayısile yeni kazanın işe başla- ması dolayısıla merasim yapılmış- tır. Bu münasebetle Bolu ve Düz- ce'den birçok davetliler Akçako- caya gitmişlerdir. O gün hükümet konağının önü büyük küçük bütün Akçaşe- hirlilerle dolmuştu. Nabhiyelerinin olması dolayısmle herkes büyük bir sevinç içinde idi. Hü- kümet konağı kapısına bağlanan *kordelâ kesilmezden evvel Bele- diye Reisi Servet, Fırka Reisi, Nazmi, Meclisi Umumi azasından Lütfi Beyler Akçakocalılar namına birer nutuk söylediler. Vali Ali Rıza Beyde bir nutukla cevap verdi. Müteakiben Vali Bey hükü- met konağının kapısındaki korde- lâyı keserek hüküme girmişler ve Kaymakam Ali Zarifi Bey maka- minda (tebrik edilmiştir. Halk Fırkası idare heyeti tarafından 40 kişilik mükellef bir ziyafet verilmiştir. Bundan sonra yeni kazanın şerefine pehlivan güreş- leri, omotör yarışları yapılmış, kazananlara münasip hediye ve ikramiyeler verilmiştir. Bolu'dan giden misafirler de kaza hal kı tarafından (omotörlerle gez- dirilmiştir. Akşam üzeri Belediye tarafın- dan Belediye salonunda 50 kişi- lik bir ziyafet daha verilmiştir. Akçaşehir Nahiye İken Kaza Oldu Akçakoca hükümet konağı ve yapılan merasimden bir intıba Gece fener alayı tertip edilmiş ve bütün Akçakoca ışıklara bürün- müştür, Ertesi sabah Gençler Birliği tarafından misafirlere bir çay ziyafeti verilmiştir. Öğleye yakın bütün memurlar, teşekkül ler, esnaf heyetleri ve halk tara- fından misafirler teşyi edilmiştir. Akçaşehir nahiyesinin Akça- koca kazası olduğu günün Gazi günü olması ve her sene tesit edilmesi Akçakoca balkı tarafın- dan kararlaştırılmıştır. Derbent İstasyonu Adapazarı (Hususi) — Derbent Sabancadan sonra gelen birinci istasyondur. Ve Kocaeline mer- but bir nahiye merkezidir. İstas- yona civar hükümet dairesi ve bir fırın, birkaç bakkal, dört kahve, bir kasap, bir nalbant, ve Adapazarı Türk ticaret bankasına ait bir kereste fabrikam “vardır. Asıl köy istasyona onbeş yirmi dakikalık mesafede ve her vakit karlarla mesdut Keltepenin etek- lerinde kurulmuş, 400 hanelik bir kasabadır. Derbent Ormanlarında Türk ticaret bankası tarafından milyon- larca tıravres yapılmaktadır, köy- lüler bu yüzden oldukça para ka- zanmaktadırlar. İstasyon geceleri karanlıktır. o İstasyon (dahilinde Meryem ana kandili gibi fersiz bir petrol lâmbasından maada hiç bir ziya yoktur. Fen Yoluna Bir Kurban Daha Verdik Merhum Baytar yüzbaşı Kemal Gemit Bey Fen ve insanlık yoluna var lığını feda ederek çalışan ça baytarlarımızdan Yüzbaşı bi i riyolog Kemal Cemil 1902-1934) Beyin dört seneye yakın bir z#" mandanberi Pariste Pasteur Ens" titüsünde, üzerinde uğraştığı bir hastalığın pençesine düşerek öl düğünü pek çoklarımız duymuş ve gazetelerde okumuşuzdur. Baytar Kemal Cemilin savaş! Ruam denilen, hayvanlardan ig şanlara çok kolay bulaşan müthiğ ve hiç aman vermeyen bir has” talığa karşı idi, Ruam, bu ân0 kadar tırnaklarını geçirdiği sayısı£ insanları, köylüleri, hayvan ile uğraşanları ve birçok fen adam larını İstisnasız olarak ebediyet# göndermiştir. Bu âfele uğrıyanla" rın biç birisinin kurtarılması şim“ diye kadar nasip olmamıştır” Çünkü bu mel'un düşmana kart koyacak, bunu yok edecek silâha maalesef sahip değiliz. Kemal Cemil bu silâhı arams yolunda kurban gitti, bu yoldâ giden kurbanlar ve şehitler sr8 sına karıştı, O, hemcinslerinim ve geçen senelerde ayni üikü İl8 canlarını veren meslektaşları mü allim binbaşı Ahmet ve muavi yüzbaşı Hüdai merbumların in kamını almak için çabalarke isimleri dünya durdukça anılacak yaşayan ölüler arasına bile bile ulaştı. Kemal Cemil Pastör Enstitö” söndeki mesaisi ile bize ve feb âlemine büyük ümitler vermişti Bulduğu aşı ümitleri çok kuvvet” lendirici bir yol almıştı. i Ümit ve emniyet kendisind! pek fazla idi ve hattâ büyük bir. cesaret ve feragatinefe ile bü. aşıyı şahsı Üzerinde tecrübe etmekten bile çekinmedi ve bunü yaptı. Fakat geçen sene bufen v9 insanlık fedafsi birdenbire has” talandı, boğuşluğu ruam hastal” ğıne bizzat yakalandı. 0 Mel'un hastalık O vücudunu. birçok yerlerini, kemiklerini ke mirmeğe (başladı, bu yüzdeli birçok defalar ameliyat masası yattı; son ameliyat esnasında ebedi istirahate kavuştu. b. Hastalığının mahiyetini bile? Kemal Cemil son anına ka soğukkanlı idi, endişesizdi. Ker disini hergün bir az daha adem? yaklaştıran bu hastalığa <ergef meydan okuyacak ya ger şının o çıkacağına olarak adeta müsterihti. Ve Kemal Ce“ mil gözlerini bu iman ile kapsdi. Cümhuriyet hükümetimizin ye* tiştirdiği, sebat, feragat ve fedâ” kârlık aşıladığı bu genç baytar mızın feci bir akibet ile ziya acınmaya, Anılmaya değer bif hadisedir. Kemal Cemilin adıni kalplerde saklar, ruhunu takdis ederken bu ha'n ve cani hasta” lığın da pek yakında fennin im tikam kelepçeleri arasınan düş” mesini öz candan dileriz.