Sene 17 — No: 5 35 — Fiatı her yerde 5 rağ Dil il bayramı Türkçe > nasıl Türk olur? Elbette Türk sözlerile olur. Türkçe o bugün Türk müdür? Eğer her Türk onu anlıyorsa Türk- tür; eğer Türklerin ancak yarısı anlıyorsa, yarıyarıya, hepsi anlı- yorsa bitizine (1) Türktür. Her dilin bir temeli vardir, © da gramerdir sanırız. Bu doğru bir düşüncedir, yalnız bu düşünce dil kurtaramaz. Dili kurtarmak ancak her Türkün, hiç olmazsa, (orta yazı dilini) anlıyabilecek kadar öz Türk sözlerinin yazıda kullanılması ile olur. Gramer ile bir dili öteki diller- den ayırtediniz, bu bir bilgi işidir. Eğer yalnız onunla Türk kalmak istersek dileğimize hiç varama- yız. Bütün zorumuz Türk sözleri ni kullanmak, ötekilerini bırak- mak olmalıdır. Bugün her yerde herkes kendi anadili ile yazmağa, ana dilinden kendi bilgi dilini kurmağa, bilgide çabuk anlaşmağa, yeni bilgileri kolay kazanmağa çalışıyor. İster istemez Türkler de bu yolu tutacaklardır. Bundan başka, şunu anlamak gerektir ki yeryüzünde budunse- İDil savaşında da Ulu Ünderimiz yerlik (2) bu kadar yükselirken, | onu herkes başpolitika işi yapar» | ken, birde, bu kadar sıkıntılı, korkunç günler geçirdikten sonra, (Dil dimek, Ben dimektir) yarlı- ğini ta içinden duymayan adam bizden değildir. Yazı dili diye ne gülünç şeyler okuduk! Bugün yazı dilinde Türk: | lüğe doğru ne kadar yaklaştığı: | mızı anlamak için pek yakın geç mişe bakmak, bir göz kırpımı kap dar geriye bakmak yetişir. Bu yakın, hemen yirmi yıllık geçmişteki söz çatğılarını bugün ağzıma almak istiyen var mıdır? anl İbn Düşler dizisi: 10 16 KURUŞ BİR iy BALIĞIN, BAŞINDAN GEÇENLER | ) | İ | İ | MZ Gazi Mu: la Kemal Hz. İçimizden kim çıkar da, ince söz diye: (Berfi zerrin), (Evtadı ha- sar) terimlerini (3) canlandır. mak ister? O yazı dili ile bugün- küsünü karşılaştırırsak aşılan dağ» ların yucalığı belli olur. Bugün değil yalnız Gramer, dü- şünce de Türk, sözler de Türktür. Böyle olması hiç bir yönderi yeni- liğe bozlak (4) olamaz. Devami 5 inci sahifede) Türkçenin yettiği yerde yabancı söz ne gerek? Öğrenciğin düşül.., // Necip Ali bey ve Ingiliz elçisi söz söylerlerken Evdeki bulgurdan olmuştu!.. Telefon : 24240 (İdare) - 24249 (Tahrir) - 4248 (Matba - 20113 (Klişe) Büdünliğ arası parlâmentolar birliği ... (Yazısı 7 inci sahifemizdedir! —— — Yeni yol Dil bayramı... Uzun seneler- denberi çok açılar içinde yaşıyan Türkler işte bugünü de gördüler. Yabancı dillerin akınları altında tadını ve kendi başına varlığını elden kaçıran türkçe bundan son ra büyük önderin çok değerli öğüt- lerile yeni bir yol tuttu. Bu yol onu en derin sevinçlere ve en geniş duygulara götürüyor. Yabancı dillerin hiç birine avuç açmadan kendi benliğimizin si- cak kaynaklarından türkçe” sözlerle istediğimizi söy» lemek, Türk dilinin içinde Türk duygusunu, Türk görüşünü ve dü- şünüşünü her şeyin üstüne çıkar» mak... Bunu boş bir özenme sananlar, böyle bir uğraşmanın ve didişme- nin hiç bir verimi olmıyacağını ile riye sürdüler, Kısa bir çalışmadan sonra attığımız adımları sayacak olurlarsa pek çok şaşıracaklardır. Türk dilini bütün bütün türkçe sözlerle örülmüş bir varlık yap- mak: Bu artık uzak bir ülkü de- Zildir. Bu şimdi hızla giden, ar- kasinda derin bir iz, iz değil geniş ve kocaman bir yol bırakan bir ile- rile durmadan, dinlenmeden bir yürüyüş olmuştur. Önümüzde gelecek çağlar bizi kendine doğru büyük bir tadile çeken, bağlıyan, düşünceleri- mizi hep kendi üzerine toplıyani bir geniş, çiçekli, yemyeşil ova gibi duruyor. Gözlerimiz, gönülle- rimiz hep buraya dikilmiş. Ona elden geldiği kadar çabuk kavuş- mak hepimizin içinde en yakıci bir istek. Şimdiye kadar bütün tuttuğunu koparan, Türk eline uzanan bü- tün yabanci elleri kiran, bütün di- leklerini başa çıkaran Türk, ül külerin en büyüğü ve eni sevgilisi olan bu Türk dilinin yüksekli; savaşinda da üstün gelecektir. li fışkırmış | Türk dili tetkik cemiyeti başkanı Saffet bey Balkan kurultayı ilk yaza bırakıldı Atina 22 — Cenevreden gelen tel yazılarına göre orada toplanan dört Balkan dış bakanları (1), ge- lecek ay İstanbulda toplanmasi tasarlanan Balkan kurultayının | gelecek ilk yaza bırakılmasını ısmarlamayı sözleşmişlerdir. Balkan kurultayında Yunan başkanı (2) M. Papanastasyo bu | geciktirme işi için şunları söyle- miştir: — Ben de Yunan dış bakanlığı- ta gelen bu tel yazısını öğrendim. Bu, bize henüz bildirilmemiştir. Balkan dış bakanlarının dileği Balkan budunları (3) a sindaki anlaşmayı daha çok sağ- lamlaştırmak olduğundan biz de toplanarak kurultayın geciktirik mesini sözleşeceğiz. 1 — Bakan (nazır), 2 -— Başkan (reis), 3 — Budun (millet). Harp Akademisinde diploma alan yeni erkânı harp zabitlerimiz (Yazısı ikinci sahifemizdedir) Dil işinde ordu Bizim ordumuz işlerini sessizce görür. Bütün yaman ordular gibi iş yaparken bağırmağı o da kötü bir huy sayar. Savaşta bağırmak baskını güçleştirir, yatanı uyandır rır. Yurtta iş yaparken bağırmak, öğünmiye yol açar ki ağır başlı ların işi değildir. Bunun iç r ki on yıldanberi ordumuzdaki dil işinde için için, arı gibi çalışmayı bir çoğumuz bik meyiz. Başbuğunun gösterdiği bu çığırda en çok yol almışlardan bi- risinin ordu olduğunu çoğumuz bilmiyoruz. Orduda öyle öz türkçe sözler bulunmuş, öyle benliğimize yakin adlar takılmıştır ki ne ko- nuşmakta, ne de kullanmakta kim- se güçlük çekmez. Etin, ekmeğin adı bile türkçe olmıyan eski orduya karşılık şim- di öncü, artçı, yancı» gibi bölü- nüş ve konuş adlarından tutunuz da «ışıldak, pırıldak» gibi en ye- ni savaş avadanlıklarının (aletle- rinin) adına «yol kavuşağı, sula- rın toplanma çizgisi» gibi toprak bilgisi adlarına kadar hepsi türk- çeleşmiş ve temizlenmiştir. Hem doğrusunu isterseniz baş- ka türlü de bu iş yürüyemez. Or- dunun bütün y i değil midir? Köyünden gelen Türk yavrusunu kendi anlamıyacaği sözlerle yetiştirmeğe kalkışmak ne güç şeydir. Az olan askerlik ça- ğının bir parçasını da yeni diller öğretmekle geçirmek yazık olmaz mı? Hayır temiz Türk çocuğu, ken- di yüreği gibi temiz bir dil ile ye- tiştirilmeli, dedelerinin güzel söz- lerile konuşmalı ve savaş için böy» lece olgunlaştırılmalıdır. İyilik bundadır. ötekisi bir yamalı boh- ça gibi işe yaramaz. Bütün bunları ordunun büyük- leri çoktan sezmiş, anlamış, kü- çükleri de hergün bunu saygi ile başarmakta bulunmuştur. Bizim en yüce huylarımızdan birisi de büyüklere karşi olan bu saygı de- gil midir? Böylece dilimiz ve di- leğimiz birleşti, biribirimizi daha iyi anladık ve daha çok sevdik, daha büyük işler görmeğe ant iç“ tik, M. Şevki Şark şimendiferleri Şark şimehdiferleri banliyö içini aldığı parayı yüzde otuz indir. miştir. Edirneye gidişte yüzde otuz, gidiş geliş bir arada olunca yüzde elli indirilmektedir.