1 Temmuz 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

<Z DÜNYA YARAARARA, Uykunun Fen vasal yaş- ta bir adam için 8 saat uykuya ihtiyaç gösterir. Fakat bu müd- detin bazan kâfi gelmediğini görü- yoruz. Meydanda | gihhi bir arıza mev- cut olmamasına, rağmen sabahla- yi yorgün bir vücut ve bozuk bir sinirle kalk- tığımız zamanlar az değildir. A- caba bunun Se- bebi ne olabilir? Şikago Üni- versitesinin profe- sörlerinden dok- tor Fred. A, Mors bunu - araştırmış- ve: Uykunun müd- Bir İngiliz Hâkimi Ne Kazanır ? “En Fazla Maaş Alan Londrada, En Az Maaş Alan Da Sofy_ada Yaşar,, : Muhtelif memleketlerde ada- leti tevzi vazifesile mükellef olan- lara verilmekte olan mesai karşı- hğı hakkında bir istatistik neşre- dilmiştir. Bu istatistiğe nazaran: Bir İngiliz hâkiminin mesleğine başladığı zaman aldığı maaş Türk parasile ayda 900 liradır. Bu maaş her sene artmakta ye hâkim Temyiz Mahkemesine geçtiği za- İ man ayda 3500 lirayı bulmak- tadır. Bunun haricinde İngiliz hâkimi içtimat hayatın ilk tabakasına mensup addedilir. Kendisine hitap edildiği zaman daima gaip sigası - Fra — nsada bu para ile kullanmılır: — May Lord! Yahut ta: — Zatıalileri, denilmesi şarttır. İngiliz parlâmentosunda bir resim vardır. Bir İngiliz hâkimi- nin kendisine az hürmetli bir lisanla hitap ettiği için veliahtı kendi elile tevkif ettiğini göz- terir. Buna mukabil dünyada en az maaş alan hâkim Bulgaristanda- dır. Maaşı İngiliz maaşının on beşte — biri kadardır. Mamafi memleket çok ucuz olduğu için geçinmesi mümkündür. ——— ——— — —T Şöhret Kaza- nan Bir Vilâyet Merkezi.. “İyilikte Ve Fenalıkta Teferrüt Eden Fransanın Le Puy şehri son seneler zarfında büyük bir şöhret kazandı ve bu şöhret ©o kadar büyüdü kı mahalli gazetelerinde: — “ İyilikte de, fenalıkta da | teferrüt eden adamları hep biz çıkarırız.,, — Cümlesi görülmeye başladı. Bunun sebebi, Akademi- de takdir gören bir fen ve bir tarih âliminin bu memleket hal- kından olmalarıdır. ÂAyni surette milli piyangonun son büyük ikra- miyelerini kazananlar da bu şehir halkındandırlar. Bu iyi cihettir. fena cihete gelince: — “ Staviski rezaletinin ve- detlerinden biri olan Bonnaur bu- ralıdır. Muazzam bir rüşvet hâdi- sesinde sivrilerek üç seneye mah- küm olan polis komiseri burada görülmüştür, nihayet kocasını âşı- kına öldürten kadın da buradan çıkmıştır. Bilhassa bu son hâdise çok fecidir. Bakınız nasıl: * -— “ Çon zengin bir değir- Ç Mencinin zevcesi olan Madam Öl'ml..Marı bu değirmende çalışan Adamları Hep . Biz Çıkarırız ! ,, Fronçon isminde bir gençle sevi- şir. Senelerce bu şekilde ömür sürer, fakat sonra kocasını öldü- rerek bu gençle daha rahat yaşa- miya karar verir. Ve bir gün çar- şıya giderek gayet keskin bir ustura tedarik eder. , Kocasının uykusu gayet ağır- dır. Hele geceyarısına doğru âdeta kurşun gibidir. Madam Mars sa- baha karşı yanında âşıkı olduğu halde kocasının yatağına yaklaşır, zavallı adamın geceliğini yakasını açar, sonra usturayı aşıkının eline vererek: — Haydi bakalım, der. Fron- çon da kolunun bütün kuvvetile usturaya dayanarak adamın ba- şıni gövdesinden ayırır. Bu cinayet, canilerin gevezeliği yüzünden — meydana — çıkmıştır. Mahkeme kadını idama, erkeği de 7 sene hapse mahküm etmiştir. Kararın tefhimini müteakıp ka- — dınin avukatı: ; |— Kararı temyiz etmiyeceğim, çünkü Fransada kadın kafası ke- | SON POSTA - G A — Değil Amerikalı Bir Doktor L&boratuvarında Mühlim Tecrübe Yaptı Bîr İnsan Uyku- sunda Kaç Defa Kımıldanır ? deti değil, şekli mühim olduğu ne- ticesine varmıştır. Doktor bu tecrü- .beyi yapmak için Üniversite talebe- sinden tamamen sıhhatlı iki genci seçmiş, bunlara ayni zamanda yemek yedirmiş, sonra ayni za- manda yatağa yatırmıştır. Sekiz saat zarfında bu gençlerden birisi 140, ikincisi 155 defa kımıldan- mıştır. Bu —gençlerden birisi o gün tecrübeye A'girmedııı evvel | nişanlısı ile epeyce bir münakaşa yapmıştı, öteki de futbol oyna- mıştı. Bu tecrübe ertesi gün bu iki genç üzerinde tekrar edilmiş, bu defa ancak yetmişer defa kımıl- dadıkları sayılmış ve o geceye ta- kaddüm eden günde İikisinin de * sakin yaşadıkları ve rahat uy- kunun bundan ileri geldiği tes- bit edilmiştir. Resimlerimizde — göreceğiniz 'veçhile bu gençler uykuya dal- i .l.'l.....İİİ'II.'I.İ.".'...IIII.IİİİIIIİIİIİİ.’...İIIVIII. silmez, Reisicümhur — tarafından cezası müebbet hbapse' çevirilir, demiştir. — : ü Şekli —0 MATBUATINDA — RDÜKLERİMİZ Müddeti dıktan sonra ilk saati — münasip bir vaziyette ge- çirmişler, zaman ilerlerledikçe bu vaziyeti — değiş- tirmişlerdir. Hal- buki doktorun ka- naatine göre bir İnsana 8 saat uykunun yetişme- si için bu müd- detin — sırtüstü geçmesi lâzımdır. Doktor ; bu ka- naati de yine bir resmimizde göreceğiniz veç- hile iİnsan | vü- cudunu muhtelif saatlerle — dinle- mek suretile isti- hsal etmiştir. ( Bre AM Mühimdir! N| İcabında Şimendifersiz De İş Görebiliriz! —44L 2 . — En Fakirinin De Bir Bisiklete Fransada çıkan bir otomobil mecmuasının dercettiği istatistiğe göre bu memlekette muhtelif ihti- yaçlar için kullanılmakta olan otomobillerin sayısı (2,000,000) nu geçmiştir. Takriben 20 kişiye bir otomobil isabet etmektedir. Yine bu mecmuanın iddiasına göre büyük muharebenin ilk gün- lerinde Fransayı mahvolmaktan kurtaran şey Almanların Şimal cephesinde bir gedik bıraktıkları anlaşılması üzerine Fransızların Cenup cephesinde bulunan lüzum- suz askerlerini Şimal cephesine yığmaları olmuştur. Bu tahşidat münhasıran. otomobil vasıtasile yapılmıştır. O zamandanberi mem- Malik Olduğu Halk.. —. .—— lekette — mevcut — otomobillerin sayısı dört defa arttığı için yeni bir muharebede Fransa bütün tahşidatını icabında sadece oto- mobil ile yapabilecektir. Maamafih dünyada en fazla otomobile malik olmak ta Fran- sada birinci değildir, ikinci gel- mektedir, birincilik Amerikadadır, beş kişiye bir otomobil isabet etmektedir. Buna mukabil en fazla bisiklete malik olan memleket Holandadır, dört yaşındaki ço- cuklar da dahil olmak üzere bu memlekette herkesin bir bisikleti vardır. Çünkü bu memlekette vasat bir bisikletin kıymeti 5 ile 10 Türk lirası arasındadır. Londrada ğğlence Sebepsiz Heyecan Londranın (Vest End) semtinde nöbet bekleyen bir polis memuru gayet zarif bir otomobilin yol kenarında durduğunu — ve bir gencin kapıyı açarak koşaradım kaçmıya başladığını görür, hemen arkasından yetişerek adamitutar, Firari sapsarıdır, bütün vücudü titremektedir. Karakola götürülür, orada şu ifadeyi verir: — Bu otomobili bir sokakta sahipsiz buldum. Biraz gezinmek için içine Aatladım. O zaman gördüm ki şoför yerinde bir çanta vardır. Merakla açtım. İçinde ne bulsam beğenirsiniz, bir kesik baş yok mu? Beni katil zannetmelerinden korktum, tabanı kaldırdım. Tahkikat neticesinde otomobi- lin bir doktora, kesik başın da teşrihhaneye ait olduğu anlaşılmış Ve Para Memleketinde Monakoda yapılan son motör- bot yarışlarına 112 motor, kayık yarışlarına 300 sandal, — kotra yarışlarına 281 yelkenli — iştirak etmiştir. Bu münasebetle Mona- kaya gelen yabancıların — sayıs: on bin kişiden fazladır. Neşre- dilen bir istatistiğe nazaran bi 10,000 kişi şehirde vasati olaral: onar gün kalmışlardır. Sarfettik- leri para günde — vasati yirm; Türk Jlirasıdır. Yekünu iki yü. bin liradır. Yarış — münasebetile muhtelif rüsum ise — sâdece bin Türk lirasından ibarettir. Fakat belediye her ne şekilde — olursa olsun halkın cebine giren parayı kendi cebine girmiş saymakta- dır ve neticeden de çok mem- nundur. “ve genç otomobil çalmıya teşeb- büs ettiği için bir ay hapse alınan mahküm olmuştur.: ' Tn İz | FRs ı | | J