1 Temmuz 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ik “olmaktadır. Köyde / lan bu ziyaret günü Zaframbolu Köylerinde Son Posta Zafranbolu (Hususi) — Kara- calepe köyününde su çok mebzul- dür. Burada bacak kalınlığında buz gibi suyu olan iki pınar var- dır. Pınarlardan birinin suyu kara sudur diğeri şeker gibi tatlıdır. Karasu kışta daha fazle çoğalır. Köylüler büyük su ile kendilerine yiyim yaptıkları sebze bahçelerini sularlar. “Tath — suyu da içerler, Köyde (yirmi dokuz) ev vardır. - Köy evleri ekseriyetle iki - katlı- dır. Köyde ilkmektep yoktur. Bir kısım köylüler, köylerden yumurta, sansar, tilki ve sair av hayvanları derisi' toplayıp tüccara satarlar. Köyün civarında çok güzel bir çam ormanı vardır. Bu or- man köy ahalisinden «Küp Emin oğullarınnın — husus! malı olup bittabi köy daormandan istifade edemememekle beraber bu güzel ormanın, köyün havasına pek çok faydası vardır. Köy dere içinde olduğu halde orman Bayesinde gıtma ve sair birçok hastalklar ayni zamanda civar köylere niz- beten yazın sıcak günlerinde boğu- cu sıcaklardan masun kalmaktadır. “Köyde asarıatikadan sayılabi- lecek çok eski bir cami varmış, bu cami geçen yıl köylüler tara- fından yeniden yaptırılmak Üzere yıktırılmış... Şimdi bu münhedim cami ankazı arasımda camiin pek eski devirlere aidiyetini ıspat eder mahiyette bir taş levhaya tesadüf edilmiştir. Bu levhanın üstündeki yazı tamamile okunamamış yalnız: “Ketep oğlu tamiratı,, ibaresi okunabilmiştir. Bundan caminin “Kenep oğlu,, namile birisi tara- fından tamir edildiği anlaşılmak- siyeti de ayrıca dikkate şayan bir eserdir. Köylüler arasında “Kudret minaresi,, ve “Koca kaya,, dahi denilen bu orijinal minarenin hangi —devrin eseri san'ati olduğunu tahmin biraz güççedir. Minare bildiğimiz mi- nareler şeklinde havaya doğru uzanan muazzam bir kaya parça- sıdır. Cami yapıldığı zaman cami- den daha eski zamanlara ait bu içi oyuk kayanın İçine tahta- dan bir merdiven yapılmıştır. bu acaip minarenin en Üüstünde ve kayanın arasından çıkup bü- yümüş bir sakız ağacı insanın bütün bütün istişrabmı mucip “Örenler,. denilen bir türbe de vardır. Bu türbe civar köylüler arasında pek meşhurdur. Buraya bütün mem- nuiyetlere rağmen hâlâ birçok adaklar adanır, kurbanlar kesilir ve dualar edilir. Hele Hidırellez günü bu türbenin yevmi mahsu- sudur. Ö gün cıvardaki Yacı, Puldiren, Oğulviran ve Akviran- llar hep bu türbeye gelip ziya- retler yaparlar. Derli toplu yapı- Örenler tür- besi civarı mahşer gibi kalabalık olur. Sarı ahmatlar köyü Zafranbo- lunun üç saat şarkında, bir çam ormanının üstünde 23 evli bir köycüktür. Köyde su yoktu. Köy- lüler içmek ve kullanmak için Araç çayından su getirirler. Köy- Sıhhiye memurları köylülere be- dava devlet kinini tevzi etmek- te iseler de bütün — ihtimamlar n — de sıtma müstevli vaziyettedir. î oe BK ı—a&-&—’ BB e L Gi ZL '—.î=—*=1=fâ—;î_î—* SON POSTA MEMLEKET Mardinde Yaz Safası Başladı HABERLERİ Mardin, (Hu- susi) — Mardin 110 metre irtifa- ındaki bir tepe- nin sırtına uzan- mış tamamen taştan mamul bir beldemizdir. Kâ- milen kâğirden yapılan Mardin evlerinin kendine has bir tarzı mi- marisi — vardır. Çok eski binalar ve tarihi eserler mevcuttur.. Mar- dinin ortasında yükselen ve üze- rinde tarihi kalesi mevcut olan rafını da yemyeşil bağ ve bahçe- ler çerçevelemiştir.. nin en maruf gezinti mahalli ol- maktadır... Eski vali Tefik Hâdi Bey Mardinin en mühim mesire mahalli olan kale arkasının ehem- bahçeler arasında umumi bir şase açmıştır.. Şehrimize sekiz on kilo- metre mesafede çok güzel ve ta- bit manazırile şöhret bulmuş bir sırtın bir tarafını şehir diğer ta- Kale arkası | bilhassa yaz mevsiminde Mardi- | miyetini nazarı itibara aldığından | çok mesire mahalleri vardır. Bun- | Mardinde mektepler lar arasında Deyrülzaferan, Zin- nar, Kabale, Reşmil cennet kadar güzel yerlerdir. Bilhassa Zinnarın ve Vadissafa mahalli Mardinlilerin Cuma günleri akın ettikleri bir yayladır. Bir hafta evvelsine kadar lık bir ilkbahar havası yaşayan Mar- din bugünlerde yaza girmiştır. Her hane halkı damları kendi üzerinde yatmak için tahtlar kur- dular. Bu tahtlarda yatanlar et- raftan kendilerini görmemek için tahtın etrafına sitare tabir ettik- leri cibinlikler çevirirler. Bu dam Her Evin Damlarına Yatak Kuru- luyor Ve Sitarelerle Çevriliyor safası Mardinin adetidir gündüzün bunaltıcı — sıcak- lardan çıkan halk geceliyin — temiz O havalaralarak is- | tirahatlerini temin etmektedirler. Ak- şamları damlar üzerinde açılan sitareler ne hoş manzaralar — ar- zetmektedir. Meh- taplı bir gecede Mardini kuş ba- kışı ile seyreden- ler bir sırt ete- ğ—ı uzanmış ve yeni açılan bem- beyaz bir pamuk tarlasına ben- zetirler. Bu sene kiraz pek mebzuldür. Her senekine nisbeten çok fazla olan kirazlarımız komşu vilâyet ve kazalara külliyetli miktarda | ihraç edilmektedir. Bu seneki de- vamlı yağmurlar münbit arazimizi sulayarak ekinlerimizi çok bere- ketli bir hâle getirmiştir. Şark beldelerimizi tren hattına bağlıyan Mardinin bu mevsinde ne doyul- maz Zevkleri ne hoş llemlerı vardır.. Bir Mahküm Bartın Hapisane- sinden Kaçtı Bartın (Hususi) — Katilden ön seneye mahküm olup bir kıs- mını ikmal ve af kumındın da istifade ederek on aylık ceza müddeti kalan Aşağı iye köyünden Abaza Zekeriya oğlu Remzi, karısının köyde fena yola düştüğünü haber almış, asabiyete pılmk çalışmakta olduğu ha- pisane iş yurdundan kaçmış, kö- yüne ıştır. Firari, kendisine yetişirler korkusile, yolda rasgel- | diği bir köylünün yumurta yüklü atını zorla alarak Üzerine atlamış ve köyüne varmıştır. Köyünde karısile kavga ettikten sonra, bir buzuk yaşındaki çocuğunu karı- Mubafız Gücü Bîsikletçileri gden Anknra Mnhafu Gücü bınık- letçileri şerefine bir kır ziyafeti ve- rilmiş ve öğleden sonra garnizon sporcularının — iştirakile — atletik müsabakalar yapılmıştır. Bu mü- sabakalarda Halkevi atletleri mu- vaffakiyet — göstermişlerdir. Bu müsabakalardan sonra, bir futbol sından zorla alarak dönerken Kızılkum köyünde, vak'ayı haber alarak önünü kesen kayın biraderi Arife rasgelmiş, Arif, kaçak Rem- ziyi tabanca ile yaralamış ve kaç- |mıştır.Biraz sonra, takibe çıkan Jan- darmalar firariyi yaralı olarak Baş- köprü köyünde bulmuşlar ve alıp merkeze — gelirmişlerdir. Yaralı hastaneye yatırılmış, Arif de yaka- lanmıştır. Tahkikat devam ediyor. maçı yapılmıştır. Maçlardan sonra Halkevinde bütün #sporculara bir çay ziyafeti verilmiştir. Akşam mükellef bir ziyafet tertip edilmiştir. Memleket halkı ve hassaten — sporcular - toşkun terzahuratta bulunmaktadır. Hal- kevi misafirlere formalarının bay- rağımı hediye etmiştir. Siirt, 30 (A. A. ) — Muhafız gücü bisikletçileri hareket etmiş ve şehir dişında vali ve kalabalık halk kütlesi tarafından teşyi edil- mişlerdir. Halkevi reisi, yanında bir heyet ve garnizon ve Halkevi sporcuları olduğu halde otomo- billerle 10 kilametre mesafedeki Gezer mevkiine kadar bisikletçi- lerimize refakat etmiştir. sıtmanın — kökünden kesilmesini mümkün kılmamaktadır. Köy ahalisi çok çalışkandır. Bu köyde davar vesair hayvanat a pek çoktur. Köylüler arasında lstanbula gelip çalışan gençler Köprübaşı otuz üç evli bir köydur. Köy yolları kaldırımsız- dır. Bu köyde de pınar yoktur ve köylüler sularını Araç çayın- dan getirmektedirler. Köyün ço- — <ukları üçüncü sımıfa kadar Ak- viran köy mektebine, dört ve heveslidirler. Köprübaşı köyünün meyvacı- liğı pek meşhburdur. Bu k&yün Araç çayı kıyısında, geniş ve | güzel bahçeleri vardır. Bu balıçe-— lerden elma, Armut ve sair bir çok meyva istihsal edildiği gibi bir sergi '“lııı.__.ıı z Bu sene İzmir ilkmektepleri sergileri 15 gün müddetle xhajka ve talebe velilerine teşhir edil- miştir, bu meyanda Yıldırım Kemal mektebi de güzel #pmıştır Mektep müdürü Osman Bey sarfetmiştir. Resimde mektebin beşinci sınıfına ait köşe görülmektedîr Resimden de Aanlaşılacağı veçhile mini miniler büyük bir muvaffakiyet göstermişlerdir. de vardır. Bunlar Istaubul fırın- beşinci — sınıfları için de yurdun — ayni zamanda sebze de yetiştirilir. larında, — çıraklık, — tezgâhtarlık, | Yatıevine devam etmektedirler. | Köylüler istihsal etttikleri meyva pişiricilik ve bhamurkârlık ya- | Alelmmum Zafranbolu köylerinde | ve sebzeleri Toprakcuma, Eflâni parlar... Kışları Istanbulda | olduğu gibi Köprübaşı köylüleri | ve Zafranbolu pazarlarına götürüp yazları köylerde vakit geçirirler.. | de çocuklarını okutmaya çok | satarlar. — Mehmet Enver İzmirde Yıldırım Kemal Mektep Sergisi serginin hazırlanması için geceli gündüzlü mesal Kemal Bey ve sergide ezeli ve tabili bir | İzmir VMeld.'ubu İzmir Verem İMücadele Cemi- iyetinin Faaliyeti İzmir ( Hususi ) — Veremin | cemiyet arasında yaptığı kemirici tahribatı hep bildiğimiz — halde, nedense istemiyerek onun teazzuv | etmesine yardım ediyoruz. İzmirin iş sahasında ve bilhassa işçi kız- lar ve küçük çocuklar arasında veremin yayılışın bir rakkamla | tesbit etmek mümkün olsaydı; rakkamların vuzuhu belki de bizi çekinilecek bir netice 1le karşı karşıya bırakırdı. İzmirde weremle — mücadele eden, maddi —warlığı — noksan, faket çalışma sahası çok geniş bir cemiyet vardır. — Cemiyetin kiymetli reisi doktor — Mithat Bey, şahsi enerjisile bütün . yol- suzlukları — yenmeğe — çalışarak yokluk içinde varlık yaratmağa çalışıyor. Veremin seyrini doktor Mit- hat Beyin ağrından dinleyebiliriz. — “Ben sokakta bir balgam gördüğüm zaman bir şehre, bir kurt sürüsünün hücumundan hasıl olabilecek korkudan daha büyük bir tehbeyyüçle titrerim. Aç bir kurt nihayet birkaç kişiyi ısırır, dikkatini celbetmeyiverir. Çoğu- muz böyle bir balgamı görmeyiz bile.. Nazarı dikkatimizi celbeden nokta belki de onun iğrendirici manzarasıdır... OÖlsa olsa biz de onun yanı başına bir balgam daha ilâve eder, geçeriz. Filvaki cemiyetimizin yaptığı propagandalar ve belediyenin al- dığı tedbirlerle tükürmek azal- mıştır. İşimiz çok incedir ve çok paraya mütevakkıftır. Bütçemiz dardır. Fakat buna rağmen biz yılmıyoruz. Güm geçtikçe, cemi- yetimiz. muhitte kök saldıkça gayretimiz artıyor. Bu seneki faa- liyetimizi şöyle hulâsa edebilirim: 1 — Propaganda konferansları verdik. 2 — Veremle mücadele müze- sini bir senede (6000)lnıı ziyaret etmiştir. 3 — Mekteplerde propaganda işlerine ehemmiyet verdik ve 4 — Dispanserimizde 4000 hastaya baktık. 1665 Seans Ültra Viyole tatbikatı yaptık. Pinoma- torak ameliyesi tatbikatına başla- mış bulunuyoruz. $ — Çocuk doğumlarının ilk onbir gününde verem aşısı tatbi- katını yapıyoruz. ,, * Veremle mücadele cemiyetinin yaptığı en mühim işlerden birini ben söyliyeceğim. Cemiyet dört senedenberi Yamanlarda yaraları açık olmiyan weremliler için bir kamp kurmuş ve 210 vatandaşı veremden kurtarmıştır. Bu 210 adedinin cemiyet arasında nekada; beliğ bir ifcdzye büründüğünü anlamak müşkül değildir. A, Adnan Esrar Kaçakçıları Muğla, 28 (A.A.) — Son gün- lerde ihtisas mahkemesi kaçakşı vak'asından ziyade esrar vak'ala» rına — bakmaktadır. — Son hafta İçinde esrar kullanmak ve satmak- 'tan yedi kişi ihtisas ıııhkemeıî-ı ne ıerilmiqth- b & « £ Ü A aö — B ee " G ı Fen b v z

Bu sayıdan diğer sayfalar: