Bu Sütunda Y >an: Seyit Cemal zade Nakleden: F... ON SENE — Merakla kalabalığa doğru koş- tum. Bu, hareket halinde bir kala- balıktı. Etrafta boş küfeler, sahipsiz tabelalar, sürücüsüz — arabalar, dervişsiz keşküller, başıboş mer- kepler, anasını bekleyen çocuklar vardı. Demek ehlüman işini gü- cünü bırakmış şuracıkta toplan- miş.. Hayırdır. inşallah.. Fakat gürültüye bakarsan hiç te hayırlı bir işe benzemiyor, bu. Eller, kollar havada ve her perdeden sesler: — Peder suhte... suhte... — Kırın kafasım! — Lânet olsun kâfire l.. — Vay haneharap!.. “Bir merkez etrafındaki halk çalkanıyor, çırpınıyordu. Ve merkezde - bereket versin vaktinde yetişmişler - polislerin himayesinde kıpkırmızı yüzlü, uzun boylu, traşlı, zarif ve kibar bir ecnebi, şaşkın şaşkin, polislerin sorgularına bir şey anlamıyarak ne cevap vereceğini şaşırmış bir halde bakıyor, başa gelen felâ- ketin sonunu bekliyordu. Kalabalığı yardım. Kendime yüksek bir memur Süsü vererek halkı teskin ettim ve dağıttım Ecnebiye yaklaş- tım. Fransızca hitap ettim: — Bilmiyorum, Amerikalıyım, dedi. İngilizce sordum: — Ne oldu, ne'var? — Ben bilmiyorum! cevabını verdi. — Polisler başlarından bir yük atar gibi: — Alın götürün şunu... Dedi- ler ve uzaklaştılar. Bedbahtın — koluna - girdim, yürüdük. — Amerikadan lunıyı İtani hakkında bir eser — hazırlamak için geldim. Bir haftadır burada- yıam; deye anlatmıya başladı. — Peki bu gürültünün sebebi ne? diye tekrar sordum. Z — Bilmem ki, dedi; şöyle blir dolaşmıya — çıkmıştım, — baktım koskoca beyaz sarıklı, — upuzum sakallı, cübbeli bir adamın elini gelen geçen öpüyor. —Mutlaka mübarek bir adamdır, deye dü- şünerek ve yenemediğim bir me- Vey.. Peder rakla koştum, şapkamı çıkardım, ben de - elini öpmek — istedim. İşte o vakit kıyamet koptu, mü- barek adam suratıma bir tokat aftı ve halk başıma toplandı. Amerikalı — bir” lâhze sustu, sonra bana sordu: Şimdi siz söyleyin ne oldu; ben ne yaptım ki bu - kayamet koptu? — Büyük bir günah işlediniz; dedim. Ağızı açıldı, gözleri yerinden fırladı, ve telâşla sordu: — Herkesin elini öptüğü bir adamın elini öpmek günah mı? — İyi amma siz o herkesten değilsiniz; siz kâfirsiniz, ve bir ahont mübarek elini bir kâfirin dudaklarına değil hatta parmak- larına da değil, fakat elbisesine bile dokundurmak istemez. Açık ağzı büsbün açıldı. Göz- leri büsbütün fırladı, ve Bylece hirşey anlamamış bir halde ba- Sonra size uzun l refakat otelinize kadar — size edeyim. Amerikalı ile dost olduk. Be- ni zorla otele soktu, karşı kar- şıya geçtik, bir hayli şundan bundan görüştükten sonra: — Bir haftadır eserime - çalı- şıyorum. Bir. hayli not tuttum, size bunları okumka isterim, de- di ve koştu kâğıtlarını getirdi. Okumiya başladı: — «.. Dünyada hiç erkeği bulunmiyan kasabalar olduğunu, hattâ bazı memleketlerde erkek- siz köyler bulunduğunu söylerler. Fakat kadımsız şehir, hem de koskoca bir şehirden kim haber- dardır. İşte ben bunu keşfettim. Burada kadın yok. Vatandaşla- tım, ey ÂAmerikalı dostlarım; size hakikati söylediğime inanınız ki burada ilâç için olsun tek bir kadına tesadüf edebilmek müm- kün değildir. İranda (harem) ler bulundu- ğunu ve bu haremlerde — düzüne- lerle kadın yaşadığını söyleyenler bhaltetmişler. Birgün tanıştığım bir İranlıya soracak oldum: — Zevceniz nerededir sizin? Adamcağız birdenbire kıpkır- mızı, sonra mosmor, daha sonra sapsarı kesildi. Eyvah, demek pot kırmıştım. Öyle yal yok kine cevap versin. Yüz yaşında bir adama; neden çocuğunuz olmuyor diye sorulur mu? Yok işte; ne yapsınlar?. Birgün çarşının ortasında saç- birini gördüm. Hele şükür, niha- yet bir kadın göre bildim, diye seviniyordum ki: — Hayır, bu, dediler. Derviş nedir bilir misiniz ? Yani seyyar opera. Sokak arta- sında duran bu garip adam avazı çıktığı kadar bir şeyler- okur, darür. Bunün bir iyiliği varsa Bir müddet: okuduktan — sonra elindeki bir demet yeşillikten birer tutam etrafındakilere dağı- tır, isteyen kesesine davranır, isteyen yürür gider. ,, Amerikalı dostum durdu, yı- zısı hakkında fikir ve mütalçamı öğrenmek ister gibi yüzüme bak- Hi. Devam edin diye işaret ettim, tekrar okumuya başladı; * ,.. Memleketin hemen he- men yarı halkı tepeden tırnağa kadar simsiyah örtülere bürüne- rek geziyorlar; Bunlar, ne yüzle- rini, ne ellerini hiçbir yerlerini kimseye — göstermiyorlar, — sesleri de hiç çıkmıyor. Kahvelerde filân oturdukları da yok. Yanlarına da kimse yaklaşmıyor. Bir hayli dü- şünüp tetkik ettikten zonra am- ladım ki bunlar târikidünyadırlar. İraniler bunlara zaife diyorlar, Herhalde — havasızlıktan — bunal- dıkları ve bunca eziyet ve mab- rumiyete kendi kendilerine. kat- landıkları için olsa gerek... Fakat onlar ne derlerse desinler bir milletin yarısını târikidünya gör- mek insana pek tuhaf geliyor. ,, Amerikalı dostum yine durdu ve bu sefer dayanamadı; sordu: — Nasıil; tetkikatım beğen- diniz mi? — Hürikulâde, dedim. — Demek ki yanılmamışım. bir derviştir, , gimdi buyurun Ben, cevaba hııiııııhı.h NUĞ B ök D, ea AA F ENDN KRAR S Galatasarayın Spor Bayramı Cuma Günü İçin Zengin Bir Program Hazırlandı Galatasaray Spor kulübünden: 1 — 6 Temmuz 934 Cuma günü Taksim Stadyomunda Büyük Millet Meclisi Reisi Kâzım -Paşa Hz. nin yüksek — himayelerinde tertip edilen Galatasaray spor günü Bulgar, Romen, Yugoslav ve Yunan, Balkanların — birinci sınıf atletlerinin iştirak edeceği müsabakalar yapılacak — ve bu müsabakalara 8 Temmuz pazar günü devam edilecektir. 2 — Günün — küşadına saat ikide Galatasarayın bilfül spor yapan fa'âl ve eski sporcularının iştirak — edeceği — geçit resmile başlanacaktır. 3 — 6 Temmuz cuma günü güreş, halat çekme, gülle kaldır- ma, atletizm ve Yunan Panatina- ikos,kulübünün, takımımızla yapa- cağı futbol olacak, 8 temmuz pazar günü atletizm müsabaka- larına devam edilecek ve Pana- tinaikos - Beşiktaş maçı -oynana- caktır. 4 — Geçit resmine iştirak vedecek aza için ihzar edilmiş olan davetiyelerin kulüpten alın- ması rica olunur. Fenerbahçelilerin Alle Yemeği Fenerbahçe Spor — kulübü riyasetindem Bütün Fenerbahçeli. leri bir araya toplayıp güzel ve neşeli bir akşam L irmek gayesile ağusto- sun (17) nci günü akşamı saat 20 de Fenerbahçedeki Belvü bahçe- sinde yalnız klüpte mukayyet bulunan azaya ve ailelerine mahsus olmak üzere bir akşam yemeği tertip edil- miştir. İştirak etmek isteyen arzanın daye- Biyelerini almak için 1 Temmuz 934 terihinden itibaren klübe müracaatleri Fica olunur. aG eee B Rüirlüümek Eirdııbüı aklına gelen birşeyi ilâve ettir — Ancak yanıldığım bir nokta varsa o da bugünkü hareketim- dir. O sarıklının elini öpecek yer- de bu târikidünyalardan birinin elini öpmeli imişim, Kendimi tutamadım, - gülerek cevap verdim: — İşte ozaman kıyamet dıÜ Fakat-kızıl kıyamet- kopardı. Amerikalının yine ağzı ıçıfdı gözleri fırladı: * — Neden, dedi; onlar da o sa- rıklılar gibi tokat mı atarlardı? — Hayır, dedim, bu sefer to- kat değil, fakat eşek sudan ge- linciye kadar kötek yer ve soluğu hastahanede alırdınız. Amerikalı hâlâ birşey anlama- gılıı bön bön bakıyordu: dedim; onlar, işte o WMY' dedikleriniz, İran kadınlarıdır. — Kadın mı... Kadın m? Diye haykırdı: — Onlar kadın mı? * Amerikalı dostum ertesi sabah pılisini pirtisini topladı memleke- tine döndü. * Aradan bir asır değil, sadece /©n sene geçti. Amerikalı dostuma şu telgrafı çektim: *“Târikiditnyalar diyarında yeni bir güneş, yeni bir dünya doğdu. Çabuk buraya gel, . ehnışah Hz., Bu Tezalıu- rattan Pek Ziyade Müt hassis Ol —nylı l' muşlardır Donanmamızın dün geceki ışıklı manzarası ( Baştarafı 1 inci sayfada ) Bir hayli süren tezahurat- tan. sonra, Üsküdara — dönül- dü, romorkörler ve diğer küçük gemiler buradan ayrıldılar, Haliç, Şirketi Hayriye ve Akayın vapür- ları tekrar Dolmabahçe sarayının önüne geldiler. Burada yeniden tezahurat yapıldı. Yavuzun çaldığı düdükle merasim saat on bire yirmi kala nihayet buldu. Alay, ayni sıra ile Köprüye avdet etti. Şehinşah Hz. Dün İstirahat Ettiler Kıymetli misafirimiz Şehinşah Hz. dün, ikametlerine tahsis olu- nan Dolmabahçe sarayında isti- Çorlu İcra dairesindenm: Bir alacağın tahsilini temin için paraya çevrilmeszi kararlaştırılan ve yeminli Üç ebli vukuf tarafından beher dönü- müne beşer lira kıymet takdir olunan Çorluya tabi Sırt köy çiftliğinde kâin Bahçeli namile maruf, 20 dönümlük | tarla ile Cevizlik arpalığı namile ma- ruf 60 dönümlük tarla, ve beher dö- nümüne £ lira takdir edilen Ekşi elma nam tarla ve yine bu mahal çiftliği mer'asından olup « Muratlı « Tekirdağı | şosası ürerindeki 14üncü kilometrede | waki Kavakdere mevkiinden başlıya- rak şoseyi takiben 15 incl kilometrede kâin Meşe tarla köprüsü çatağına varan ve şosenin sağ tarafında kalan ve garben şose ve şimalen Meşetarla köprüsü çatağı, cenuben Kavakdere çatağı ve şarkanda Kavakdere çata- gonı takiben bu İstikâmette ve şose- den itibaren 1200 metre uzunluğunda | olmak üzere nihayet bulan noktadan başlıyarak şimale doğru Kömürcü yolu | ve Karınca uyuğunu takip ederek | Meşetarla köprüsü çatağının Üat başı- na doğru temdit edilen bir hat ve istikametle tabdit ve tayin edilen ve 5228 dönümden ibaret müfrez mer'a- nin işlenmiş olup tarla, balinde kul- | lanılan 40 dönümlük parçasının beher dönümüne 5 lira ve keleme, halinde bulunan 2000 dönümlük mahallin be- her dönüumüne 75 kuruş ve mütebaki, 3183 dönümden ibaret buzalık kısmı- * nın da ; beber — dönümüne, 50 kuruş kaymet konulan müfrez ve yukuıdı mahdut mer'a ile tarlalar 30 - 7 -934*) tarihine müsadif perşembe ıül“ onat 14-16 ihalesi yapılmak ve tellâliyesi ve masarifi sairesi alana ait olmak üzere birinci açık arttırmaya çıkaml- | mıştır. Tayin edilen günde müzayede bedeli muhammen kıymet olan 3791 ' lira S0 kuruşun *475 ini bulmadığı takdirde en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartile arttırma 15 gün daha temdit — ve 1Sinci gübü ayni #natta yapılşcak arttırmada mahcuz malların mecmuuna takdir edilen yu- karıda yazılı kıymetin 4675 şini bulmak şartile en çok arttırana ihale edile- gektir. Mahcaz ve salılmamı mukarrer mallar Ürerinde İpotek sahibi alacak- hlar ve irtifak hakkı — sabiplerinin geyri menkul mallar üzerindeki hak- larını ve hüsüsile faiz ve masrafa dair iddialarını işbu ilân - terihinden itibaren 20 gün içinde evrakı müspl- telerile birlikte Çorlu İcre memurlu- guna bildirmeleri aksi halde hakları tapu sicilinde sabıt olmadıkça satış bedelinin paylaşmasından hariç kala- cakları ve taliplerin arttırmaya iştirak için muhammen kıymetin *47,5 nie- betinde pey ekçesini hamilen Çorlu lera memurluğuna müracaat etmeleri lözumu Hân alunur. rahat etmişler, hiç bir tarafa çıkmamışlardır. Beylerbeyi sarayında bulunan Gazi Hz., sant beş buçukta ma- iyetlerinde mutat zevat bulunduğu halde Sakarya motörile bir gezinti yapmışlar ve saraya avdet bu- yurmuşlardır. Büyük misafirimizin yarın şeh- rimizden teşrifleri ihtimali teeyyüt etmek vaziyetindedir. Bugünkü ziyafet İstanbul — Matbuat Cemiyeti tarafından burada bulunan İranlı gazeteci — meslektaşlar — şerefine bugün Park otelde bir öğle ziya- İetı vuılecekhr Denizyolları İŞLETMESİ Acenteleri 1 Karacöy — Köprüsaş Tel. 42362 — Sirkeci Mühürdarz de Han Tel. 22740 İZMİR SÜR’AT İskenderiye Yolu TeT AA — Salı 11 de Galata rihtimin- dan kalkacak. Doğra İzmir, Pire, — İskenderiye'ye gidecek ve dönecektir. “3574,, Bartın Yolu BURSA vapuru 2 Temmuz Pazartesi 19 da Sirkeci mıhtimidan kalkacaktır, (3575) Trabzon Yolu ERZURÜM — Yapuru 3 Temmuz Salı 20 de Galata rihtimin- dan kalkacak. Gidişte Zongul- dak, İnebolu, Sinop, Samsun, Fatsa, — Gireson, — Vakfıkebir, Trabzon, Rize') ye, Dönüşte bun- lara ilâveten Sürmene, Ordu'ya uğrayacaktır. *3573,, Yeni Neşriyatı Fikirler — İzmirde çıkan bu fıkir, . kültür ve terbiye mecmuasının (110) vmeu sayım intişar etmiştir. Halkçılık ve Köycülük — ıııımlı gözel ve istifadeli bir kitap . Yazan Nusrat Kemal, fi- nlı SO kuruştur. Devleti ve İhtilâi — Dün ve yarın tervüme küllyatının 4 üncü sayı- — sırı teşkil etmektedir. (Lenin)in eseridir. Huydar Rifat Bey hıı-ılıulııı tervü edilmiştir. 165 sayfa 77 kuruştur. Tav- siye ederiz, La Grece Actuelle “ bu.ııı- kü Yunanistan ,, — Atinada * Grece Actrelle,, hııguukh Yunanistan —— isminde veşredilen bir eserin bir nüs- hası da guzelemize gönderilmiştir. Yu- nan Hariciye Nezareti Matbuat müdür- lüğü tarafından hazırlanan bu eser, Yumanistanın cogralya ve idari taksi- M kahiliyet irfan vaziyyüile diğet bütün ulıyd “Yabelerine. Gi malimal” — ve istatistiklerle doludur. Yü Azrdpmu İR SY ZBNU geee eee e