23 Eylül 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

23 Eylül 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

! B n Peynir Ekmeği Bile Rahat Yiye- miyen Bir Vali İzmir (Hususi) — Burada gü- nün hâdisesi 9 eylül panayırıdır. Günlerdenberi herkes oraya gi- debilmek ve sergiyi görebilmek için can atıyor. Sergide hergün on binlerce kişi kaynaşıyor. Sev- gililer biribirlerine burada ran- devü veriyor, akşamcılar rakılarını burada içiyor, bekârlar gönülle- rini burada avutuyorlar. Hamme- fendiler yeni tuvaletlerini burada gösteriyorlar. Burası bir eşya ve mal sergisinden ziyade boy boy, cins cins bir insan sergisine ben- ziyor. 4 Set jnin en çok rağbet gören vyonu.. Kadın erkek veıh ile .İ' ek alır gibi biribiri- nin sırtına binmiş bira bekliyor. Bir hanım kocasının kolundan y çekiyor: içme artık.. Bülllıı parayı biraya verdin.. Bu gidişle benim — ipekli çorapları alamıyacağız galiba... Gözleri süzülen koca, yalvarı- yor, iki bardak daha diyor! Ben de burada bir istasyon yaptıktan sonra ilerledim. İzmirli- lerin kumar vetalih cyunlarına ne de çok merakı — vamış. Şişelere halka geçirten, ip çektiren, piyan- çektiren açık gözlerin etrafı nç dolu. — Beş defa çekiyorum.. Hep altmış paralık püsküvit çıkıyor. — Bana da bir yüksükle bir firkete çıktı.. * Suglyl dört dönüp yorulan- serginin gazino ve |: ma obh;::ır.. Gazino ucuz olduğu için değil.. Yalnız biraz sa- bırli olmak, ismarla: şeyi ya- vım saat beklemek ülünü mek lâzımdır. Bunu ya mı ıikıııyorrı.r- Burada ıu.. |ırkı azeri musikisi monoloğ, fıkra ve radyo biribirini takip ediyor. * Gazinoda birdenbire bir hâre- ket oldu. Herkes sandalyesinde doğruldu. Selâmlar biribirini takip ediyordu. Herkesin tanıdığı, her- kesin tebessümle ıdlmlıgığx bu adam kimdi? Başımı çevirdim. Bir de baktım ki, Vali Kâzım Paşa ve onu takip eden i'- genç, gazinoda hazırlanan bir masaya doğru ilerliyorlardı. Kâzım Paşa, etrafına bol bol selâm dağıtarak masasına oturdu. Valinin etrafımı birçok müracaatçılar aldı. Vali heyecanla konuşuyor, sağa sola talimat veriyfıdu. Vakit geçmişti. Yemek zamanı gelmişti. Vali Paşanın da yemek yemesi İlâzımdı. Paşa garsona emretli: — Hayır, hayır yalnız peynir ekmek istiyorum. Biraz da üzüm. Okadar herkes peynir ekmekle ü- züm yiyen valiye hayretle bakıyor- du. t ve huzur içinde peynir ekmek yemekte de bir sandet vardır. g kat ricacılar, biribirini takip ediyor zavallı Valiye pey- nirle ekmeğini de rahat yodı:.ıı- yorlardı. Paşa lokmasını ağzının bir köşesine hapsediyor, herkesin ee sevildiğini göstermek için kâfi bir sebeptir sanırım. * in en zel pavyonu, İzmir gl:l 'atlar ı:ğktelıınin yyı|ı- tığı -yatak odası takımı — idi. 360 Eraya muhteşem bir takım. İki kişi hayran hayran karyolaya hakıyordu. Biri dedi ki: — İnsan 360 ! saydıktan sonra bu karyolada güzüne uyku gir- mez vallahil. — Subalı Pozanti Ve Civarı Büy Bir Sel Tehlikesi Geçirdi Pozanti (Hu- susi) — Havalar beş — aydanberi kurak — gidiyor, herkes yağmur bekliyordu. Bek- lenilen bu yağ- mur geldi. Fakat bu yağmur Po- zanti için bir felâket — oldu. Gün ortasında başlıyan yağmur ve dolu bir an- da şehri sellere boğdu. Bir bu- çuk saat sonra şehirde bir telâş ve heyecan baş- ladı. Üç saat son- ra da şehri su basmıya başladı. Sular evvelâ hü- kümet konağının alt katını, sonra da - sıra ile ma- gazaları istilâ etti. Her tarafta imdat sesleri ve imdat istiyen silâh sadaları du- yulmıya başladı. ŞArtık sokaklar sellerin sürüklediği sığır, koyun ve eşyalarla dolu idi. Bu ölüm akıntısından mal kurtarmak cür'e- tini eren babayiğitler de wy=u. ör ai i SON'POSTA Selden iki manzara Bu hal saat altıya kadar de- vam etti. Seller Pozantinin Üst tarafındaki — mezarları sökmüş, ölülerin kol, bacak, kafa kemik- lerini şehrin içine sürüklemiş ve bırakmıştı. Bu hal pek feci bir manzara arzediyordu. Yağmur tren hattını da boz- muş, istasyon binası ve istasyon- daki ambarlar su altında kalmış- ük tır. Karapınar - luk ancak 12 sa- atte tamir edile- bilmiş, bu yüzden Toros ve Adana trenleri 12 saat teehhürden sonra yollarına devam Tıııı ıı,rü.u- erini temin için Şımendıfer İdare- si müstahdemleri ıddın bıyik kg:! z ı-ıııılıı- ; üt Lıid yalnız ile iki ıııt ınzıı!edeki muhitine — mün- hasır kalmış, bu ne bir damla bile yağmur düşu.emiştir, İki saat me- safadeki köylerde de — yağmur hatırı sayılır tahribat yapmıştır. Bu meyanda Şıhlı köyünde on- dan ziyade ev yıkılmış - seller, bağ ve bostanları sökmüşler, bir miktar hayvan götürmüşlerdir. Çakır suyu kenarındaki aşiret- ler de pek perişan bir hale gel- ınışlerdı!; * Ayaş İçmeleri Asrileşiyor Ayaş, ( Hususi ) — Ayaş 45 kilometrelik muntazam bir şosa ile Ankaraya, Beypazarına bağlı- dır. Ankaradan kalkan otobüsler Akköprüden geçtikten sonra yalnız Ayaş belinde biraz maniaya tesa- düf ederler. Burada yol biraz bozuktur. Ayaş kaplıcaları — ile meşhur. bir. kasabadır. 15 kilo- metre mesafede de suyu tuzlu bir kaplıca vardır. Kaplıca civa« rından son zamanlarda mükemmel ve muntazam evler yapılmaktadır. Bu içmeler kum, karaciğer, tirişin, tenya hastalıkları için son derece istifadelidir. İçmelere yeni yeni ağaçlar dikilmektedir. Ziya- retçiler en ziyade Ankara - Kes- kin, Bâlâ, Çıbık havalisi halkm- dandır. Elbüstan'da Gençler Evi Bir Kütüp- hane Açtı Elbüstan (Hususi) — Teşek- külündenberi — büyük — varlıklar gösteren Gençlerevi şimdi de bir kütüphane te'sis etmişlerdir. Bazı hamiyyetli maarifçilerimiz kütüphaneye kıymetli vesnadide kitaplar teberru etmektedirler. Maraş - valisi Fahreddin Bey de 12 cilt kitap hediye etmiştir. Elbüstanlılar bu kütüphane- den çok istifade etmekte, müte- madiyen okumaktadırlar. Elbistan Postası Elbüstan (Hususi) — Postala- mmız Şşimdiye kadar Maraştan hayvanla ve ancak 3- 4 günde getirilebilirdi. Şimdi trenden ve kamyondan istifade edilmiye baş- lamılmıştır. Bbüstm& ostası Kapı- deresi istasyonuna kadar otomo- büle yapılmakta, Kapıderesinden sonra trene konmaktadır. Mandıra Köylülerinin İmar Faaliyeti V G ..ılııılılını .ıphlı lni'rılıvdııı biri | Babaeski ( Hususi ) — Mandıra köyü Babaeski kadar büyül ve Baba eski kadar nüfus kesafetine maliktir. Bu köyün civarında Ergene nehri üzerine yeniden 3 köprü yapılmıştır. Bu köprüler bil- hassa ticari nakliyat yüzü iııkıııhnı temin cx“eım nden ehemmiyetlidir, Babaeskinin iktısadi Bu köprüler sadece Mandıralıların himmet îıyrehl: yapılmıştır. Mandıralılar bu sene başarmak üzere proğ- arına koydukları işlerin bitimi dolayisile köyi iade büyük me- rasim yapmışlardır. Merasimde kaymakam ve şeker fabrikası müdü- bulunmuşlardır. rü de hazır Bursada Yol Genişletilirken Eski Bir Mağara Bulundu Bursa ( Hususi ) — Gazipaşa eaddesinin Setbaşı kısmı açılırken yıkılan Nuriye oteli yanındaki eski kilisenin altında bir mağara ve tünel çıkmıştır, Halk arasında epeyce dedi- kodu doğuran bu mağara ve tü- nel, define şayialarına da yol açmıştır. Mağara denilen yer, binanın en altındaki odadır. Kapısı demir- dendir ve hiç paslanmamıştır. Tünele gelince, üç metre ka- dar uzayan bu geçidin içi top- rakla doludur. Burası kazılırken bir bakır boru bulunmuştur. Tü- Iııclın ne kadar ilerilere gittiği daha henüz anlaşılmıyor. Belediye fen heyeti bu civar- Adana'da Ana Mektebi Kapandı İlkmektep Açıldı Adana ( Hususi ) — Şehrimiz- deki Ana mektebinden istenildiği şekilde istifade edilmediği kat'i surette anlaşılmış ve tahsil çağın- da olup mektep adedinin azlığı yüzünden Mmektebe devam ede- miyen yüzlerce talebenin mektep- siz kaldığı görülmüş ve bunun için bu ıııek!ep lağvedilerek yerine dersleri yine bu mektep muallim- leri tarafından okutulmak üzere üç sınıflı bir İlkmektebin açılma- sına daimi encümen toplantısında karar venhnı*ıı daki — to loprıklın atarak — lunğlm nereye gideceğini arıyacak ve bu suretle, yol "”T zaman altta çöküntü yıpıb herhangi bir kur kalmasına meydan vermi- yecekhı Bir ür Kitabı Nurullah Ata Geçet sene mi çıkmış, bu sene mi çıkmış, iyice bilmiyorum; herhâlde benim elime daha bu- Bozantı - Çiftehan| günlerde gelen bir şiir kitabını hattındaki bozuk-| karıştırırken gözüm şairin bundan sonra çıkaracağı kitapların isim- lerine ilişti. Elimdeki küçük ki- tabın ismi: “Sünbül gözlü kadın,.. Eh! pek o kadar acayip değil; fakat Galip Fuat Bey bundan sonraki şiirlerini bakın ne isim- lerle toplamak istiyor: “Daktilo- lar kraliçesi,,, * 13 lira 13 ku- ruş.,, O kadar da değil; bir de manzum zabıta romanları serisi çıkaracakmış; bunların kahramanı da; “Paris birinci sınıf zabıta mektebinden mezun polis hafiye- si Şıpşak Necdet bey,, olacakmış, Bu isimler bütün münekkitleri minnettar edecek cinstendir; çün- kü şairin bütün düşündüklerini, gayesini herhangi bir mukaddi- meden daha iyi izah ediveriyor. Belli ki Galip Fuat Bey sanati yalnız sinema perdesinin üstünde görüyor; arasından değil, üstünde. Çünkü sinemadan hareketi, ihsas usullerini değil, doğrudan doğruya mevzuları da alıyor. “Mevzularını ahyor,, derken intihal kasdetmiyorum; o, birer film ismi olabilecek serlevhalar seçerken mevzularım da - elbette sinemaya uyacak surette intihap edeceğini — zannettiğimi söylüyo- rum. Fena bir şey değil; fakat niçin bunları manzam yazmak istiyor? Şimdiye kadar nesrin ne ) kabahatini gördü? Hele manzum zabıta romanı yazmak ne oluyor? Nazmın hikâye anlatmağa uya- mıyacağı, bu hususta çok fena bir alet olduğu artık muhakkak gibidir. Manzum hikâyelerde ne ilr zevki duyabiliyoruz, ne de hikâye zevki. Eskiden kabilmiş; çünkü eskiden hikâye hakikaten iptidai bir halde idi. Onlarda birer vak'adan ziyade aşk, kahe ramanlık gibi hislerin lirik ifadesi görülür. Halbuki bir polis roma- nında vak'anın basit olmasına imkân yoktur, Bundan sonra çıkacak kitap- larının isimlerine baktıktan sonra Galip Fuat * Sünbül gözlü kıdılı » daki (İ)J lerini dc ka- rıştırdım. Niçin itiraf etmiyeyim ? Çoğunu sonuna kadar okumuya lü- zum görmedim. Galip Euat B. fana bir şair mi? Hayır, hattâ nazmı oldukça — maharetle — kullamıyor. İşte kitabın ilk musraları: “Bir gün yolum düştü de bu karanlık sokağa - Saçlarımın dibinde ür- perdi sandım bisler,.. - Yaklaştım wktı solmuş bir gülü kokla- te o gündenberi gözüm- de ı!dıhıuler n GılıpFıııl Bey kendini böyle vezne ve kafiyeye bırakıp kolay masralar yazıyor. Hayır fena bir şair değil, fakat, hiç olmazsa bu kitabında, tamamile lüzumsuz bir şair, Yani bize yeni hiç bir şey getirmiyor. Eskiden beri duyduklarımızı tek« rar ediyor. (1) İakilâp kitaphanesi, 48 sahifa, 15 kurüş. İzmitte Havalar Bozdu İzmit ( Hususi ) — Birkaç gün- dür buraya kış adamalkaıllı gelmiş bulunuyor. Herkes pardesülerini giyerek gezmiye meecbar - oluyor- lar. Odun kömür fialleri hissedi- lecek kadar yükselmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: