* tı. Cumbanın 10 Sayfa Kara Cehennem Her Hakkı Mahfuzdur — Koş.. Ağalara Söyle.. Sakın Ateş Kapıları kapas;l;r; üç çifte kayıklardan biri Tefrika No. 28 < Etmesinler gitsin.. Tophaneye haber versin.. - Esma Sultanla Hüsnü Melek, | korkularından - birbirlerine sarıl- mışlar, öylece, donmuş gibi kak- ) mışlardı. Sarayın selamlık tara- fında da büyük bir gürültü baş- lamıştı. Baltacılar, bahçıvanlar, bostancılar, ahçılar, harem ağaları oradan oraya — koşuyor, sarayı müdafaaya hazırlanıyorlardı. Baş (Kaplan ağası) nın ve cılız sadası işitiliyordu: — Kapıları kapayın.. pençe- relerin önünden kaçın... Baltacı- lar, piştovlarınızı hazırlayın. Dışarıdan da halkın arasından hiddetli sesler yükseliyordu: — Ne demektir?.. Bir taraf- tan ehlirz hatunları, topraklara gömerler.. Taşla öldürmek ister- ler.. Diğer taraftan da zevkuse- fahet içinde envai herze yerler.. — İndirin, şu camları çerçe- veleri.. — Kırın şu kafesleri pence- releri... — Taşlamak öyle olmaz, böyle olur. — Allahını seven, şu kahpe- lerin yüvasını taşa tutsun... Mütemadiyen camlar çerçeve- ler kırılıyor.. mütehevvir feryatlar biribirine karışıyordu. Baltacılar, kâmilen silâhlanmışlar.. Duvarlara merdivenler dayamışlar.. Buradan halk üzerine ateş etmeye hazır- lanıyorlardı. Sarayın harem tarafı da çığlık- larla dolmuştu. Genç ve dilber saraylılar oradan oraya koşuyor- lar.. Korku ve helecan içinde haykırışarak saklanacak yer arı- yorlardı. İlk şaşkınlığı geçtikten sonra Esma Sultana bir cesaret gelmişti. Şimdi, etrafına toplanan birkaç sadık hazinedar ve ustalarının arasından sıyrılmış yayaş yavaş pencerelere sokuluyor.. bu küs- tahça cür'eti gösterenlerin kimler olduğunu görmek istiyordu. Bu esnada, bir Bektaşi babası başındaki yeşil sarığı çıkarmış; . elindeki teberin ucuna takmış, salıyor.. halkın hiddet ve galeya- nını arttıracak sözlerle bağırıyordu. Esma Sultan, vaziyetin ne kadar vahim olduğunu anlamıştı. Duvarlara tırmanan saray balta- cılarından — birinin elindeki silâh patlıyacak ve bu isyankâr * halk- tan bir tek tanesi vurulacak olursa, sarayın dahiline de teca- vüz olunacağını tamamen tahmin ediyordu. Osırada gözüne ilişen harem ağalarından birini çağırdı: — Koş.. ağalara söyle.. sakın, halka karşı ateş etmesinle. Kapı- ları kapasınlar. Arkalarına ne var- sa yığsınlar. Üç çifte kayıklardan biri gitsin.. Tophaneye haber versin.. asker getirtsin. Diye bağırdı. Bu sırada, Hüsnümelek te Es- ma Sultanın yanına yaklaşmış- kenarından — so- kağa — baktı. - Dışarda — hal- kın — heyecanlı — vaveylası artı- yor, biddetli sesler ve küfürler, gsarayın duvarlarına çarpıyordu. Hüsnümelek, usulcacık Esma sultanın kolundan çekti. Cumba- ince nın kenarından dışardakileri gös- terdi: — Aman aslanım şu delikan- lıya bak. Dedi, Parmağı, sarışın bir genç adam Üüzerinde temerküz etmişti. Bu genç adam, bektaşi baba- sının yanından ayrılmıyor.. elile, belindeki kılıcın ortasından kavradığı halde sağ elile müte- madiyen yerlerden — taş alıyor, sarayın pencerelerine fırlatıyordu. Geniş omuzları, gergin ve adali vücudü, hiddet ve faaliyetten harelenen pembe yanakları, ona müstesna bir mahlük hali veriyor. Şu Felâketli zamanda bile bir kadının nazarıdikkatini celbede- cek derecede cazip ve şirin gö- rünüyordu. Esma Sultanın ceriyeliğinden baş ikballiğe kadar — yükselen Hüsnümelek, bu sarışın deli- kanlıyı görür görmez ne vahim bir yaziyet içinde bulunduklarını unutmuş.. güzellere karşı kalbinde büyük bir meftuniyet besliyen Esma Sultana, onu göstermek lü- zum ve mecburiyetini duymuştu. Esma Sultan, Hüsnümeleğin gösterdiği gence bakarken yavaş yavaş söyleniyordu: — Hahikaten güzel şey.. çok teessüf ederim ki, onu böyle çirkin bir işe karıştığı esnada gördük... Acaba, kimdir?.. Ne yeniçeriye.. ne de yamağa benzemiyor. Sedirin kenarına çıkan Esma Sultanın omuzundan dışarı bakan Hüsnümelek, cevap verdi: — Kıyafetine bakılırsa, esnaf- tan olacak.. fakat ne atik şey... Nihayet Esma sultan dayana- madı. Biraz geri çekilerek: — Bu gürülttü — defolduktan sonra, ağalardan birinin kulağına fisliyiversen de şunu takip ettir- sen.. kim olduğunu öğrensen... Hüsnümelek cevap vermiye vakit bulamadı. Halk birdenbire eci acı bağırarak kaynaştı: — Topcular — geliyor.. şun.. dağılın... Diye bağrışmıya başladı. Bu bağrışma, bütün kadınların korkularını bir ande teskin etti. Herkes, kaçanları görmek ve topçuların gelişini seyretmek için pencerelere Üüşüştü. Halkın bir çoğu, Ortaköy — semtlerine bir kısmı da, yıldız. tepelerine doğru kaçışıyor.. küfürlerle karışık öf- keli sesler, gittikçe uzaklaşıyordu. ( Arkası var ) sayu- — İstanbul Sıra Semti —» Mahallesi Hissesi Emlâk Hisseye göre ©f No. Na. hammen hyj 693 İstanbul Eminönü Şeyh Mehmet Keylâni Arpacılar Kâgir mağaza 14160/155520 — 39-41 2135 T.b 694 Tophane Karabaş Lüleci Ahşap dükkân üstü oda Tamamı 17 600 — w 695 Galata Beyazıt Beyazıt Kâgir mağaza ve apartman 3/40 37-39 4500 — w 696 "” Kemankeş Şerbethane Kâgir kahvehane ve üstü hane 12/16 9-11 6000 —w 697 Kadıköy Caferağa İskele caddesi Kâgir mağaza üstü oda 9/24 32 3375 w 698 ” . Muradiye Kâgir hane 1/2 a 3500 " 699 Bakırköy Zeytinlik Taşeveler Arsa arşını 327 Tamamı 10/12 Di ğ 700 n » » " » D3 oi 10/13 292 w 701 ” " ” ” »- $ " 10/14 211 " 702 ” » " AA : | n 10/15 222 n 703 340 ” 10/16 340 ” kullerden 696 sıra numaralı şartnamesine tevfikan kapalı za İ 25/9/933 perşembe günü saat 15 tedir. Kapalı zarfların ve pey akçelerinin müzayede günü saat on dört buçuğa kadar tevdü lâzımı Şartname bankamız kapısına asılmıştır. Senci haliye vergisile belediye geleni yapmak ister. Ş Kİ: Katlı Bina- lar Diyarında: — Çocuk çocuk şimdi şu mektubu atıyorum, yarım saat orada bekle alıp postahaneye verirsin!. Saği, Resminizi Bize Gönderinz 4 * ize Tabiatinizi Söyliyelim Resminizi kupon ile gönderiniz. Kupoan diğer sayfamızdadır 15 Muğlada Cemal Ef. Arka- gç daşlarile — iyi geçinmiye ta- raftardır. Gü- rültücü kavga- cı olmak iste- mediği — gibi ? mücadele ve münakaşayı de pek sev« g mez, yaratıcı G, olmaktan — zi- yade tesadüflere tabi olmayı ter- cih eder. Teşviklere — uysallık gösterebilir. 44 Hacer H. : Hürriyetini, tavru- hareketlerini takyit etmez, dilediği — gibi giyinmek — ve yaşamak ister, kadınlara mah- sus intizam ve titizlikleri gös- termez, — işin oluruna — tabi olur. Bu hu- susta müsamehakârdır. a Ali Remzi Ef. (Fo- toğrafının dercini — istemiyor.) Cin fikirli ve tatlı yaramazdır. Yaşına rağmen tuhaf fikirli ve sözlerile etrafını güldürür ve ken- disini çabuk sevdsirir. Tavrı ha- reketleri, konuşması — serbestir. Başkalarile meşgul olmaz. Aklına 16 İzmirde : l Sıhhatin başlıca I Düşmanı olan Sıtmaya karşı | | | PERTEV KININ Komprimelerile Kendinizi Müdafaa ediniz! (6981) FOTOĞRAF a -. .- ... matörlerine Müjde:l Kapellini “H & D 1400,, Superfilmleri piyasaya | çıkmıştır. En kapalı havalarda bile enstantane resim ancak bu filmlerle elde edilir. Bayiinizden talep ediniz. Türkiye acentası: Umberta J. Reforzo Galata Çituris Han No 1071i P. Kutusu 2295 (7561) —eirgil En son kimyevi teamüllere cilt müte- hassıslarının ea — yeni — tocrübelerile hazırlanan çehredt seneleril cildi. soldüran, buruşturan, yer yer çöküntüler yapan tahribatiını çarçabuk geçirir... KREM VENÜS kullandıktan bir hafta sonra kendinisi aynada taniyamazsınız! Tesiri kat'i vt devamlı - Terkibi eşsiz ve benzorsis* İstanbulun bütün yüksek hanımlaği yalız KREM VENÜS kullanırlar. — (7594) Zafiyeti umumiye, iştihasızlık ve kuvvetsizlik halâtında büyük faide ve tesiri görülen: FOSFATLI ark Malt HULÂSASI kullanınız. Her eczanede satılır. Akay Vapur İdaresinden: İdaremiz ihtiyacı için halat, el incesi, savlo, testere ağızı, zım” para kâğıdı, eğe, cilâ suyu, şali sancak, soda, beyaz sabun, arap sabunu, don yağı, pamuk ipliği, üstüpü, silgi bezi, tomar fırçaslı boya fırçası, yağ galonu, yağ lambası, faraş, maşrapa, çinko kovâ ve 27 kalem kırtasiye malzemesi pazarlıkla satın alınacaktır. İstek” liler nümunelerini görmek için hergün levazım şefliğine ve pazar” hk için de 27/9/933 çarçamba günü saat on beşte idare encli Ziraat ü d'"h k k "I rile ihale bedclleı;'i nakten veya g':ıyrimübıdil bonosile ödenmek üzere yukarda evsafı yazılı ga! imes” eaf e gi ea ga rfla ve diğerleri açık arttırma suretile satışa çıkarılmıştır. Kat'i ığrıılll.'l 3 ne gelmeleri. (5006) # lğfnkasındân: dle rüsumleri müşteriye aittir. “4761,, ğ