29 Aralık 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

Demokrasıyı Öldüren Bid'atler İçki yasağının kalkıp kalkmaması, Amerika için oldeğu kadar İktısadi noktadan bu yazağın halkmasında fayda gören Avrupa için de mühim bir meseledir: Amerika için mü- himdir: Çünki yeni Cümhur - rel- sinin — kazsnç rinden — birl bu yasağın kalkmasını vadedişidir. Avrupa için çok faydalıdır: Çünki satılacak şampanya ve türlü şarap ve içkilere mukabil — milyonlarca dolür kazanacaktır. Fakat ŞAmerikan Ayanında, etra- fında büyük bir gürültü kopan her- hasgi bir meseleyi kolay kolay ge- girmek mümkün — değildir. Çünki orada her azanın İetediği kaudar «Öz söylemiye hakkı vardır. Ve bir proje- nin aleybinde bulunmak istiyenler, aralarında gizli bir grup yaparak a kürsüsünü günlerce bırakma- mak ve mütemadiyen söÖylemek #y- retile hasımlarını biktirip — davayı karanabilirler, Bunun misali çok görülmüştür. ve şimdiye kadar Millet Meclisi kürsü- sünden srf zsaman kazanmak İçin 0öz söyliyerek Iddiasında hak kaza- nanlar az olmamıştır. Âyan azasından Lafollet bir defasında on sekiz saat #öz söylemek kuretile rekör kırmıştır. Onun için içki yazağı -davası, şimdilik kolay halledilebilecek bir davava benzemerz. Benzese bile, bu mesele, birçok insana, günlerce nu- tuük aöylemek fırsalını — verecektir. Fakat bunun için söylenecek söz- lerin ipa sapa gelir şeyler olması gart değildir. Maksat «öz söylemek, durmamak, yorulmamak ve hasmına yer varmemektir. Amerikan âyan azası, bu mühim vazfenin ifası için senede 10 bin gdolar tahsisat alır. Teşrit aıfatinın kendisine temin etliği muhtelif leti« fadeler de başka.. Demokrasiyi öldü- roan maal işte bu gibi - bid'atler elmuştur. y İspanya'da Tahrikât Barselon 28 Tarına — karşı mekte, muhtel ııuıııı. bomba- lar bulunmaktadır. Bu sulkastların 8 haftadanberi grev halinde bulunan mobilya amelesi tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır. Fransız Meclisinde Parin 28— Meb'usai day piyasasının müd! milyonluk bir kredi | “MİLLİ BAA — Mubariiri: Birçok yeni ticaret yolları açıldı. Asıl nlifuz ve iktidarı ellerinde tutan askeri makamlar bu işler- deki tecrübesizliklerini gidermek için kendilerine yardımcı arıyor- lar ve pek — tabildir ki kazanç yollarını — pek iyi bilen birçok insa lar ortaya çıkıyor. Ve yahut resml vazifesi açıkça ticaret yapmıya imkân vermiyen- ler bariçte kendilerine — ortak arıyor ve buluyorlar. Bu bir ihtiyaç halini aldığı için şebeke genişliyor. Kâr ve kazanç öyle tatlı bir şey ki ufaktan başlıyan işler gün geçtikçe Şenişliyor ve nihayet nüfuzunu bu yolda kukb- Jananlar — arttıkça — biribirlerine kenetleniyor, biribirlerini tutuyor, birib'rlerinin kabahatini örtüyor ve böyle böyle iş bir inhisar haline giriyor. Sit de bunu his- Bediyor, görüyorsunuz. Genç kadıa anlatiırken — bim- başı Faruk, gündüz arkadaşı Burhan Cahit ;Almanya Ve Diktatö liik> KomünistlerVeHitlercilerinHareketle- ri Almanyanın Akıbetım Tayın Edecek Berlin, 28 — Noel ve Yılbaşı Yortuları bittikten sonnra 4 kâ- nunusanide Rayiştağın toplanma tarihi tespit edilecektir. İlk celse açılır açılmaz kumünistler ve so08- yalistler tarafından hükümet aley- hine takrirler verilecektir. Eğer © zaman Hitlerciler de hükümet aleyhinde rey verecek - olurlarsa, hükümet hemen bir. fesih karar- namesi hazırlıyacak ve Hinden- burg da sekiz ay içinde Üçünel defa olarak meclisi feshedecektir. O zaman hükümetin yeniden intihabat yapıp yapmıyacağı, ta- mamen — diktatörlük — usüllerine müracaat edip etmiyeceği malüm " değildir. Fakat şurası muhakkak- tır ki M. Fon Şlayşer, Hitlerci- lerin müsamahasını temine çalı- şacağı muhakkak ise de bu ciheti temin edeceği şüphelidir. Bazı hükümet gazeteleri, Bis- mark rejimine avdet zamanının gelmiş olduğu kanaatindedir. Bu rejimde mes'ül olan yalnız Baş- | vekildir, diğer nazırlar onun icra memurları vaziyetindedir. Şurası da kayde - şayandır ki, başvekil yeni teşkil en iki encümene bizzat riyaset etmek- tedir. Bu encümenler şunlardır: İşsizliğe karşı mücadele ve dabil! istomar encümenleri, Jurnal Dö jenevin Başmuharriri Genevre 28 — Zürih'teki Politek- nik mektebinin tarih hocalığını ka- bul edip etmiyeceği — kendisinden evvelce sorulan M Vilyam Marten, bu teklifi kabule karar vermiştir. M. Vilyam Marten, Jurnal dö Jenev gazetesinin tahrir heyetinden ikinci kanunun 31 inde çekilecektir. Gandi Tahliye Edilecek Mi ? Yani Delhey 28 — Yuvarlak Masa konferansındaki Hint heyetl azasın- dan M. Kelkar, Hindistan'a Gandi'nin şubata doğru ta mesine intizar etmekte söylemlştir. oldu'ınu 0 ge — EENEREMN TEFRİKA NUMARASI: 36 EAAEKAANN ROMAN,, ERSELEEN Nihadın — söylediklerini — hatırlı- yordu. — Evet dedi. Şebeke geniş ve salâhiyet, nüfuz sahibi olan- lardan birinin meydana atılıp: “Ne yapıyorsunuz !,, Demiye yüzü yok! Genç kadın tasdik ettir — Yüzü yok çünkü kendisi de yaptığımı ancak ötekinin cesa- retİnden cüret alarak — yapıyor, Sonra biliyor musunuz — şimdi artık yapana kızmıyor, yapmıya- na hayret ediyorlar. — Çok doğru, ve biliyormu- sunuz - Dilruba Hanım arkadaş- larım benden bile ne kadar şüp- heleniyaorlar. — Şüphelenmeleri pek hakh çünkü sizin vazifeniz böyle işlere okadar müsaitki! Getnç kadın biraz ilâve etti: — Bakın Faruk Bey, şimdi birçokları halkın ve askerin zara« düşünerek | Şah lsemallin — tahtı İran şahı Pohlevi hazretleri, çok kıymeti olan ve kendisine fuzuli Körünen şah İsmallin tahtı İla meşhur kürreyi mözat Suretile satmaya karar vormiş- tir. İngiltere ve Fransadan gelen son en büyük —mücevhercilerinin Parisin edeceklerini — söyliyorlar. mokle olduklarını tap mıh İlanmıştır. gönterilmektedir. Paytahtlar, Muhammimler, şah - İsmailin tahtının kürreyi de B buçuk milyon Resmim'iz yah İıııı.ulm kıymetli gazeteler, Nevyork, Borlin Londra ve Pariste yapılscak Meraklıların morzat gününü sabirsizlikla — bokle- kaydetmektedirler. Kürro üzerindeki büttin şöhirler. son mezata iştirak Tahtın üzerlade — 140,000 — kıymetli momlokotler, tamamen olmas ile renkli taşlar ile yazılmıştır. 7 milyon kıymetinde olduğunu ve İngiliz lirası tahmin etmişlerdir. tahtil Di gü österiyor. Bulgar Hükümeti İstifa Etti Sofya , 28 — Dün meb'usan meclisi toplanmışsa da kısa bir celseden sonra tatil olunmuştur. Buna hükümetin mühim bir top- lantı yapması sebep — olmuştur. Bu toplantıda riraatçiler - birliği- nin kabineye daha geniş bir surette girmeleri için başta riraat nazırı Giçef olduğu halde merz- kür birlik mümessillerinin yaptık- ları talep tetkik olunmuştur. içtimamdan Kabhine sonra rına para kazanıyorlar, halbuki sizin vazifeniz hiç böyle değil Siz yalnız serbest seyyahatlerini- zin verdiği hakkı kullanarak para kazanabilirsiniz. Demin size Şe- ker zadenin — çirkin hareketini anlatmıştım. Siz niçin başkasının istifadesine bilerek ve yahut bil- miyerek çalışasınız. Kimseye, ne hükümete, ne halka zararı olm- yacak, — mesleğinize — vazifenize bile söz getirmiyecek bir şekilde niçin para sahibi olmıyasınız. Madem ki elinizde bu sürü halin- de kazanan insanlara vazifelerini hatırlatacak, memlekete yaptıkları fenalığı haykıracak kudretiniz yok. değil mi. Sizin de bir istikba- liniz var. Muharebe bittiği gün ne olacağını tahmin edebiliyor musunuz. Binbaşı Faruk genç kadının sözlerini pek doğru buluyordu. Fakat gurürü, kini, başkalarının yaplığını yapmıya onu isındıra- mıyordu. Dudaklarını — isiırarak ilirarz etti : — Siz de bana vazifemden başka işler yapmamı, askerin, milletin. hakkından çalmamı tav- siye ediyorsunuz değil mi ? Genç kadın başını salladı: — Hayır Faruk Bey, maksa- bıyınını bulunan — başvekil M. Muşanof 3 nazırın istifa ettiğini ve binaenaleyh kabinenin bugün 4 Sofya, 28 — Başvekil M. Muşanof, — kabinenin kırala vermiştir. İstifa kabül edilmiştir. Kıral istişarelerine başlamış, Sobranya istifasını reisi M. Malinof'u kabul etmiştir. | dra böyle olsaydı. size hiçbir zaman bu kadar açılmaz, hatta sizi yine — vaziyetinizden — gafil olarak kendi arzularıma vasıta olarak çalıştırabilirdim, beni ar- kadaş ve dost diye tanıdınızsa hakikati anlamışsınızdır. Binbaşı Faruk bu işi bir şeref meselesi olarak telâkki etmekte ısrar ediyordu. Fakat genç ka- dın müdafaa edilmez makul mı- sallerle fikrini o kadar canlan- dırdı ki inat edemedi. Dürüba Hanım, neticeyi ev- » velden keşfeden manlığına sağ- lıını bir avukat gibi davayı ka- zanm şti. Nihayet karar verildi. Dilrüba Hanım genç Erkânı harbe yirmi bin lira sermaye ve- recek ve bu para ila Avusturya ve Almanyadan mal getirilecekti, Dilröba Hanım: — Ben şekerzadenin ortağın- dan herşeyi öğrenirim, getirilecek malın ne olduğuna, nereden alı- nacağım size anlatırım. İşin bu tarafı ile hiç meşgul olmayınız. Bahis okadar y suuşamış, lez- zetlenmişti ki geco yarısına doğru viski şişesi boşaldığı zamat bim başı Faruk neş'eli bir gerinişle | haykırdı : Ş | serbestir. eei l nit aa di Endi ei BN Karilerimin Suallerine Cevaplarım *“Ben lise talebesiyim. Dört beş: ay evvel mahallemize taşınan bir genç kızla alâka peyda etmiştim. Bu kızın ailesi iki Üç günde bir bize gelirler, gece yarısına kadar eğlenirdik, fakat benim tabiatım biraz mahcuptur. Kır işe şen ve Üç ay mütemadiyen kızla karşı karşıya gülerek vakit - geçirdik.. Bu müddet zarfında kızla yalnız başımıza konuşama- dık, Nihayet cesaret ederek kıza bir mektup yazdım, tanıdı; ııııı | birlal ile gönderdim. Fakat ; bu kadar alâkası olan bu lnıeo- vap vermiyor, acaba ikinci bir mektup mu yazsam, yahut bu hı- yanet kızı unutsam mı? Fakat onu kolay kolay onutamıyacağım zannederim. CP.K.B, Kızın meş'e ve serbestisini yanlış anlamışsınız. demek, Mek- tubunuza cevap - vermemesi ali- kasının edilmesinden mütecessir — olduğuna — alâmettir. İkinci bir mektup yazmayınız ve zaten —mektebinizi — bitirmeden kendinizi gönül işlerine kaptır- mayıniz. Mersinde Hüseyin Hüsntt Baye: Evvelâ metresinizle alâkanızı tamamen kesiniz. Kızın babasına emniyet gelsinn. Ondan — sonra evlenme teşebbüslerinde — 1srarla devam edersiniz. HANIMTEYZE Fransa Ve Avusturya İstikrazı Paris 28 — Maliye encümeni Avusturya'ya dapılacak 100 milyon şilinlik muaveneti kabul etmiştir. Bengale'de Örfi İdare Bombay 28 — Bengale'nin birçok yerlerinde ürli idare İlân edilmiştir. Güneş baltıktan sonra halk sokak- Tara çıkamamaktadır, Cür'etkâr Kaçakçılar Paris 28 — Romanyada Kös'ence civarında 100 bin hektarlık araziya Hint kendiri ekildiği meydana çıka- rılmıştır.. Burada kurulan veri tesi- satla bu kendirlerden — 10,000 kilo gram haşhaş «ide edilecek ve deriye'ye gönderilecekti. — Ah hayat, hayat, ne tatlı şeysin | Dışarıda kat, — keskin — bir A şimal rüzgürile yağıyor. İstanbu- - lun kenar mahalleleri kalın bir kar altında silinmiş, ezilmiş gibi. Uzak, uzak cephelerde mavzer t kabzalarına sarılmış zayıf, çıplak eller soğuktan — katılaşıyor, ve memleketin sefil köşelerini göz- termemek iİster — gibi karanlık gece buzlu bir kanat halinde toprağı — bastırıyor. Maçkadaki apartımanın portakal rengindeki j sıcak salonu karardı. Bir dakika | sonra yanda odanın mavi abajo- rundan bir yııdıım ziya aktı. Ve iki kanatlı geniş markiz perdeler biribirine kavuştu. x — Ağlama yıvuııı. ağlama — bebeğim. — Cen, Sus canım, Bak a"ıkşııııı !;:-ıbıı gelecek.. sana çiçekler ; etirecek, | Ya.. ha. aferin. Bak anne ba- " basının lâkırdısı olunca nasıl - su- y suyor, Narin, Cengizin ıslak yanakla- rını silerken söyleniyordu: -— Babasını ayda bir kera görüyor da yine unutmuyor, beni ıormuo acaba hatırlayacak m:? ÇArkası vat j