SON POSTA Gelişigüzel Musahabe Eskiden Çekiimiş Ve Alınmış Fotoğrajlara Dair.. Albüm grup ha'inde, yahut yalmız çektirilmiş karıştırmaktan, resimler, — seyretmekten zevk duyarım. Böyle resimler, çekildiği dev- rin zevklerini, adetlerini, merak çekilen tabiatini, oluşunu, türlü şeyi ve iptilâla m'; resmi kimselerin” zekâsmı; samini, yahut mürai hulâaa seksen dökuz anlatır. Geçenlerde bir mektepte tem- toplu — bir resmini gör- çocukcağızlarar oynuyormuş gibi lmiş; arkalarında da bütün cisidiyetleri'e, elleri larında duran iki Bey. Çocukların gösteren — bu çekidüzen vermiş bu iki Beyin, ne işi var ? Allah bilir. Eskiden çekilmiş şrup resim- tetkik ettiniz mi ? Bunlarda bir klâsik oturma vazi- yeti vardır; hiç değişmez. Adeta resinleri - çıkacak — olanlar, bu vaziyette oturmıyacak — olurlarsa fatoğrafç Bu klâsik resimlerde ön sıra sandal- sil veren — tülebe vin ha'de çekilmiş bir döm Punda zeybek oyunu bir poz ve arka- sabne — vaziyetini resimde — kendilerine keri, bilmem, resim çekemez. Yeniden | yelere oturur. İkinci sıra ayakta dürür, Otoranların örtü yeriadaki | zat - ki bi adam olur - ellerini oturur. gibi dizlerinin koyür” Sol “uğtalâ uçtaki sola bakar. larını göğüsleri turmalari zaruridir. ekseriya — sal yaşlı sağa, Bunların kol- Üzerinde - kavuş ortasındaki Efendi ise ekseriya, profilini objektife verir. Bıyıkları muhakkak kozmatiklen- miş ve kıvrılmış olan bu zatın sol eli, “hazırol!,, duran bir asker gibi pantalonunun ranların vaziyetinde zıhında, sağ eli ise Napolconnun meşhur vaziyetini andırır bir sımsıkı ilikli olan ceketinin iki düğmesi arasına sokuludur. Ar- kada Yunan — usuülü — sütunlarla söslü bir perde vardır. ekilde namazda | üzerine | sağ | Ayakta du- | ve bu toplantıya Tek resimlere gelince, bunlar | birkaç türlüdür: Tam boy çıkan klâsik şekil yerini için yüksek bir etajer, eski kitap, Üzerinde — kâğıttan çiçekler bulunan bir saksı lâzım- dır. Sağ taraftaki etajerin Üzeri- resimlerde ne - ki bu da çok defa beyaz | lâke Boyalıdır - kitaplar konur, resmi çkacak efendi, dirseğini bu kitaplara dayar, mütefekkira- ne bir vaziyet alır, Başınt neka- dar eğeceği, gözlerile genmesine bağlıdır. Sun'? çiçeklerle süslü saksı sol tarafta durur. Böyle bir res- min bangi mevsimde alınmiş ol- duğunu bu saksıdan anlamıya kalkışmayınız, Çünkü bu çiçekler daima terütazedir. Yarım resimlerde dikkat edi- lecek noktalardan - bir Avucu yumup şakağı ona daya- maktır. Uzun halkımız Halit Ziya Beyin bu pozunu tak- litten bıkmamıştır. Sonraları Ali Canip Beyin bir pozile kafayı sağa eğerek tek şehadet parma- gına dayamak moda oldu. İskemle üzerinde oturarak çı- karılan resimlerde de uzun bir müddet Tevfik Fikretin Rübabı şikestenin ilk sayfasındaki resmi taklit edildi: Yarım' yan bir vazi- seneler nereye | bakacağı tabi! fotoğrafçının be- | tanesi, | | rinde emasalsiz bir heyecan var, | | bulabilmek | birkaç | Erbaa'ya Su Getiriliyor Senelerdenberi İçme Suyuna Hasret (Çeken Kasaba BüyükDertten Kurtuldu Erbaa (Husu- Kasuba- kurulduğu tarihten bugüne kadar içme suyu si) mz ti mevcut su hem az hem de * hhat şartlarına uygun — değildi. | Bu yüzden bir- çok olur, hastalıklar yüzlerce vatandaş ölürdü. Nihayet kasabamı- zın bu derdi de ha'ledildi: — Üç kilometre saha- da bulunan içme borularla şehrimize getirilmekte- dir. Bu vaziyet miz halkı namütenahi bir sevinç duymakta, küçük aile toplantıla- suyu demir Men_:ifon Yılbaşı Eğlencelerine Hazırlanıyor Merzifon, (Hususi) — Halka mahsus yeni bir dershane daha açılmıştır. Burada da muallim Kâzım Bey tarafından “yeni ölçlü ve vezinler,, gösterilmektedir. Yılbaşı için muallimler birliği de bazırlık yapmaktadır. Ogün çok büyük bir toplantı yapılacak “Gümüş Hac- köy,, ü muallimleri de davet edi- lecektir. Sene başı tatilinde “Ortamek- tep, te halka çok güzel bir mlil- samere verilecektir. Mütemadiyen çalışılmakta ve sık sık provalar yapılmaktadır. Tayyare piyango- suna karşı da derin bir alâka vardır. Herhes mütemadiyen yıl- | başı bileti alıyor. Bilet sahiple- hepsi büyük ikramiyenin hudutsuz hulyalarile yaşıyorlar... Muallimler - birliği ilk ve orta mektep muallimlerl- nin İştirakile yapılmakta olan her zamanki, konferans ve nümune derslerine başlanmış ve ilk kon- | feransla, nümune derslerine baş- lanmiş. Ve ilk konferansla, nümu» ne dersini Vedat B. beden biyesinden vermiştir. Adana'da Soğuklar Başladı Adana ( Husus! ) — Şehrimiz- de devam eden soğuklar buz ter- müna- sebetile — geceleri başlamıştır. -— —— ——.—12 yet, ayak ayak Üstünde ve sağ el pantalonun cebinde. Eski resimler, aşağı bu - şekillerdeydi. Şimdi moda olan, taklit edilen pozları sayıp dökmiye imkân yoktur. Her se- ne bu kadar yeni sinema artisti çıkıyor. Bunların yüzlerce — kart- postalı satılıyor. ve Edirnekapı- tutmiya | sından Şişliye kadâr tesadüf ede- ceğiniz Ffotoğralhanelerin came- kânları yerli Greta Garbo, Billi Dov, Ramon Navaro, Adolf Men- jularla doludur; beğen beğen- diğini... YOPLUİĞNE karşısında şehri- | tarafından | yukarı, | Erbaaya su gelirme ameliyosi rında bile tezahurat dır. Nafıa Vekâleti Sular Umum Müdürlüğünün, Samsun 8 inci daire Sular Müdürü — Mühendis yapılmakta- Salepçi ağlu camlinde türkçe ezan ve hutbe meşkeden haca Efler İzmir (Hususi) — Ramazanda camilerimizde tamamen Türkçe ezan okunacaktır. İzmir müftülü- ğü bu hususta lâzımgelen terti- batı almış müezzinlere tebligatta bulunmuştur. Müezzin ve imamlar haftanın muayyen günlerinde Salepçioğlu camiinde toplanarak Türkçe ezan ve —duaları meşketmektedirler. Hutbeler ve kur'an surelerinin de | türkçe tilâveti için te Muhtelif Cür: mlerden Do- layı Mahküm Olanlar Malatya ( Hususl ) — Adıya- manın Burçköyünde bir arazi meselesinden Ebuzer oğlu Şey- hoyu öldürmekten suçlu Küreş oğlu Ali, Kör Memiş oğlu Meh- met, Hami Seydi oğlu Hısarı, Müslim oğlu Ali Alıt oğlu Ab- dullah yedişer buçuk sene ağır hapse, yine Adıyaman'da Yeral- tında tesis ettikleri bir mağarada kaçak rakı yaparken yakalanan Eskisaray mahallesinden Ali oğlu Osman, Mustafa oğlu Mehmet, Hat Mustafa ve ÂAlik Mehmet birer sene hapse, Tecirli köyünde jandarmaların kacakçılık takiba- tına mani olan muhtar Hasan oğlu Abbas 25 gün hapse ve elli lira para cezasına mahküm olmuşlardır. Kâ u uevvel 29 Tariki Fıkra 'Bir Gazete Kadri, Mühendis Ragp Beylerin himmeti İle kasa- bamız bu büyük dertten — kurtul- muştur. araştırmalar ne- tcesinda kuvvetif' | bir bulunmuş ve bu su memba: vuyun günde ye- | di yüz ton dere- cesinde bol, cö- | mert temiz bir anlaşılmıştır. Belediyemiz de büyük | faaliyetle işe —başlamış ve su | toplama işl bitirilmiştir. Şimdi ve su oludüğü | bir | demir boru döşenmesine başlan- mıştır. İzmir'deRamazandaTürk-ı çe Ezan Okunacak Camilerde Bu Hususta Hazırlıklar Bitti mıştır. Şehrimizin maruf hafızla- rından Ömer Bey ramazanda Salepçioğlu camiinde türkçe kur'"- an tilâvet edecektir. Aydın vilâyet merkezi ile ka- | zalarında ve Menemende türkçe ezan okunmiya başlanmıştır. İyi | sesli müezzinler türkçe ezanı iyi bir makamla okuduklarından halk | ezanın bu yeni şeklinden çok memnundur. — Â n Gerede'de Fazla Masraf Yapanlar Mahkemeye Verilecek | Gerede ( Hususi ) — Kaza Belediye Heyeti, evlenmelerda kız ve erkek - tarafını, senelerce altından kalkılmıyacak masraflara sokan düğün ve çeyiz usulünü kaldırmıya karar vermiş, bunuu | için de cidd! tedbirler alınmıştır. | Bundan —sonra — düğünlerde çeyiz masrafı yapılırsa bu çeyizler müsadere edilecek, Tayyare ve Hilâliahmer Cemiyetlerine teberru olunacaktır. Düğün yapanlar da Men'i İsrafat Kanunu mucibince mahkemeye tevdi olunacaklardır. Keyfiyet tellâl bağırtılarak bütün kasabada ilân edilmiştir. * Yo-Yo salgını burada da başlamıştır. Gerede'ye Yo-Yo'yu Uzun | Gbürünü rarlar: ilk — getiren — Darende'li zade Settar Efendidir. |Davası Başl ğa bakıp ta şu bildiği- miz matbuat — davalarından - birl sanılmasın ; bu dava, bambaşka bir gazete davası, Yazıdan değil okumaktan — çıkmıştır. — Bakınız, nasıl ? : Bir efendi, şehrimizdeki beş bin efendi ' gibi beğ kuruş verip sıcak bir çay içmek, ayni da ve akşam gazetelerini ilk sütunlarından son sötunlarına kadar gözden geçir mek üzere — bir kahvehaneye gider. Allan adetlerini eksilime- sin, zaten mevcut gazetelerimiz dört buçuk taneden ibaret. Bu efendi de üç buçuğunu üç buçuk saatte okuyap bitir.ir, garsondan ister. Meger ©o s#on kalan gazete de ezbercilerden, yani sabahleyin eline aldığı ga- zeteyi ancak akşatu Üstü bira» kanlardan birinin elinde imiş. Beriki müşteri, on dakika, yirmi dakika, kırk dakika bekli Gazetenin boşalmadığını görünce kızar, öbür müşteriye çatar: — Efendi biraz biz okuyalım | İşte kavga ve dava bu sözden çıkar. “Mütalea bürriyetine,, - ili- zamanda sabah birader, teri ağır bir cevap verir, beriki de mukabelede bulunur. Nihayet dudaklar susup eller -harekete geçer ve maslahata polis vazıyet | eder! Mahkeme bu söğüşme ve ve döğüşmede (tahrik) arıyacak mı, ezberciyi mazur görecek mi, bilmem. Fakat şu dava bana başka bir davayı hatırlattı * Marda bir âdet vardır, konus ı şulurken söz alabilmek için “salli alennebi,, derler. Bu ihtarı işiten adam hemen sözünü bırakmıya | ve peygambere salavat gelirmiye başlar. Mehmet Ali paşanın he« nüz ağa bulunduğu günlerin bi- rinde Mısıra yeni gelen bir Türe ke de, tatlı tatlı hikâyo anlatmı- ya savaşırken, ayni şey, hem de mükerreren, yapılır. Türk, Mısırm bu âdetinden bihaber. İlkin şa- şırir, fakat salavatı getirir. İki dakika sonra yine o #öz söyles yince kızarsa da belli etmiyerek salavatı tekrarlar. Sonunda daya» namaz kendisine — mütemadiyen salevat getirttirerek başka bahse geçen Mısırlinin başma — topuzü yerleştirir. Kafası kırılan adam, kanlarını yalaya yalaya Mehmet Ali Ağayâ gider, şikâyet eder. Öbürü diva» na çağırılarak sorguya çekilir: — Bu zavallının başını neye yardın! — Salli alennebil Mehmet Ali, ister istemez sa- lavat getirir. ve soruğunu teke — Neoye yaptın bu işil — Salli alennebil Ağa, yine salavatı suratını asarak bağırır: — Ne diye buna dirdin? — Salli alennebil Ağanın sabri. tükendiği için yerinden fırlar, suçluyu dövmek ister. O vakit adamcağız şu aöre leri şöyler: — Siz ç getirmiye dayananamadınız, — celallandınız, Bu adam bana kırk salavat okute tu. Kafasını kırdığım çok mu? Bir yazeteyi tam Üç saat eb lerinden bırakamıyanlara da nö- bet bekliyen kahve müşterileri kızarlarsa — elbette — baklıdırlar. Umumi yerlerde gazeteler okur nur, ezberlenmez! okur ve topuz İn salavat M. V.