AB ULHANIİIN K .GÜNLERİ Abdülhamidinx Kedisi İle Papağanı Arasında Büyük Bir Rekabet Vardı! Senelerce Beslediği Yılanı Da Alman Imparatoruna Vermişti desi göndennıştı. Çok - çabuk terbiyeye geldi. Yalnız, papağan- la bir türlü geçinemiyorlar. Biri- birlerini fena halde kıskanıyor- lar. Şimdi papağan burada ol- saydı, onu dizime alarak sevdi- ğgim için kıyametleri Hemen o da omuzuma çıkardı. Bu, dizimde olurmağı sever. O da omuzuma çıkmak İster... Ne yapalım.. işte şimdi ben de bun- larla vakit geçiriyorum... Esaseu ötedenberi hayvanları çok seve- rim. — Hatta bir aralık ( yılan ) bile besledim. Yalnız, aslandan, kaplandan hoşlanmam, — Amıca- mın bunlara merakı vardı. Onun vefatından sonra bu hayvanlar epeyce müddet yaşadı. Sonra, ben onları Almanya imperato- runa hediye ettim. ZİYA ŞAKIR Her hakkı mahfuzdur Akşam yemeğinde barbunya » Abdülhamit, iştiha Hle yedi. Fakat, iki saat sonra midesi bozuldu. Abdülhamit, tah- kik etti. Kabahatin ahçıbaşı Raşit kuartılmış balık yiyemez, mide- yiyeceği balıklar daima sade yağda kızartılı. Halbuki Raşit Ağa nasılsa dalmış, balıkları zey- tinyağında — kızartmış. Ne - ise, bereket versin, bir setliç, biraz sinameki ile Abdülhamit mide- Sultan Reşada yapılan ame- Hiyatın muvaffakıyetle hitam buk- ması Üzerine Abdülhamit, (is- tifsarı hatır ) için adam gönder- » Abdülhamitte bir ka- * İtalyanın da harbe karışması, yeni bir mevzu — Ah bu İngilizler.. altından su yürütürler. Bakınız, mihayet İtalyayı da harbe sürük- lediler. Hem de, eski müttefik- ..» Eminim ki kral, bu harbi kabul ettiğinden dolayı çok müteessirdir. — Bu hastalık yine gelebilir. Dedikten sonra, şu mütalca- — İki büyük yumurta hacminde — — aa Resminizi Bize Gönderiniz, tahtelbahirlerinin faaliyeti, arada kadar sokulması da Abdülhami- Dör ZTT YAT Size Tabiatinizi Söyliyelim... Bugünkü gazetelerde Rusya bariciye nazırının bazı beyanatı verdı. Nazir, ( Almanya ve Avus- turya ile mubarebemiz, İstanbul Buna binaen, İstanbul ve Boğazlar — bizim olmalıdır ) Behnınuıl H.: Zeki ve hır- hayretle telâkki ediyor: — Halbuki benim zamanım- da: (Devleti aliye ile hiçbir. he- Şımdı de İstanbulu Bu, nekadar manasız Çeyın Buııı evvelâ İngilidler iti- raz eder. Eğer Rusların bu fik- ri ciddi ise ve bunda da — ısrar gösterirlerse, derhal İngilizlerle araları açılacaktır. geri kalmak istemez. 59 NAZMİ BE’: Şen ve şaka- kalan kapısından Abdülhamidin tevgili kedisi girdi. Evvelâ salo- na göz gezdirdi. — Rakıbi - olan ortada göremeyince bemen - koşa koşa geldi. Abdül- hamidin dizlerine sıçradı. Kedi- min tüyleri, benüz ıslak Abdülhamit, başı: ruğuna- doğru kedinin * sever, tııhıl tipleri alaya gelebi- ikna kuvveti vardır, Kederlerini belli etmek - istemez. B 62 MAHMURE H, ( Talebe Fotoğrafının dercini istemiyor essiz, mahçup ve tutuktur, mü- aakaşa ve tenkide tahammülü yoktur, çabuk kırılır, alınır, imalı ve bassastır. Hususiyetlerini etra- una yaymaz, şarlatanlığı beceremez. zaman (emızlcseler. gor, bana — gelir, pağanla beraber hamam- Herzün de ayrıca taş çıkarmışlar. Demek ki basta- hk kendisinde kökleşmiş. Şuhal- de, tamamen geçmez. — Taş ve kum rahatsızlıklarında mütema- diyen süt içmeli. Bir zaman, benim — idrarımda da kum bul- muşlardi. Bana bol bol süt içir- diler. Bir de, (Fredrik maden Suyu ) tavsiye ettiler. Bir müd- det buna devam ettim. ( Pazar Alman ) müdürü ( Paloka ) vasıtasiyle getirtirdim. Sandığı bize dört llrıyı mal olurdu. (Arkam var) Sinema Ve Tiyatrolar ALKAZAR — « Hacı Mürat ALEMDAR — —. fetanbul sokakları ARTİSTİK — Çanskkale ABRİ Siğle EKLER ö- Şekidib ELNAMRA — — Şen mülüzim ETUVAL — Haydut çarkımı FERAH — Parlak bir reve FRANSIZ TİYATROSU —Zeneflar turupu GLORYA — San odanın essran HİLÂL — Taç deviren eanavar KEMAL B. — Yaşasın hayat MAJİK — 6 Numaralı ecak — MeLu X — Şen mülüzim MİLLİ — Ayşk basretlati OPERA — Çanakkale — Küçük daktüle ıuoıuı HALE — Şerlstan KADIKÖY SÜREYYA—Parla damları altında * MUZAFFER H.: Zekidir, Her- şeyi — öğren- mek ve anla« mak — merakı- na ve teceş- Süse mütema- yildir. Menfa- atlerini yalmız nefsine — has- retmez, Geçim hususunda “ Müşkülpesent AAA (İŞARK YILDIZI | son) umla karşılaştım. Biraz da- ba ihtiyarlamasına rağmen yine gil mi, Mis Cimson, beni birden- Holivuta Nasıl Kaçtım.. Yıldızlar Arasına Nasıl Karıştım? 73 YAZAN: Selma Z saat ikiye kadar yetiştirilecek. Ayni zamanda bu elbiseleri bu- raya, © atelyede üç ermeni kızı vardır, —onlar — getirecek, bir provada bizzat (Mis Valey ) de bulunacak, iki.. Eğer bu şartları kabul ederse, onu kendime daimi terzi yapacağım, Üüç... Alis bu emri alır almaz çıktı, gitti. Ben de sabırsız- lkla beni — bekliyen —Çangı buldum ve meseleyi ona anlattım. Ah, temiz kalpli Çang, buna okadar memnuün oldu ki; ilk defa olarak başımı iki ellerinin arasına aldı. Kendine doğru çekti, çekti, çekti. — Saçlarımı, — dudaklarına temasş ettirdi. — Aziz Çangım, çşimdi senden bir ricam kalıyor. — Söyle Selma. — Haniya, benim ev sahibim olan ihtiyar bir kadın vardı. — Mia Cimson...! — Bravo Çang.. Nasıl aklın- da kalmış. Çang, güldü. Önüne baktı. — Evet.. Misis Cimson... Onunla bir işin mi olacak?.. — Belki.. Ben derhal bu ka- dini görmek istiyorum. Acaba gelirtebilir miyiz? — Derhal... Derdemez, Çang, yan odası- pa geçti tum Mister Çang © köşkü tut- mıya gidiyor. Sende beraber git. Köşkü gör. Vaziyeti güzelce tetkik et. Kaç hizmetçiye ihtiyaç varsa onu kararlaştır. Hiç buraya dönmeden bir (İş İdarehanesi) ne git — Yarın hizmetçileri köşke göndermeleri için emir ver. — Ya, ben?.. — Evet, sen ne zaman bilirsin, Mis Cimson?.. Kİ — Herhalde — hizmetçilerden evvel.. — Peki, fakat işlerin?.. — Onları havale edecek ada- mım var. Hemen, Çangın yatak oda- şına geçtim. Gardrop kısmında Bizim Daktilo Şark Yıldızı Selma Hanı- BİZİM DAKTİLO: Kevser Hanımdır. Sekiz on seneden- beri başından geçmedik ma- cera — kalmamıştır. — ( Bizim Daktilo ) sizi Selma Hanımın hatıratı kadar ve belki ondan ziyade alâkadar edecektir. * Öğle yemeğinde, Çang ile güzel bir karar verdik. Sanator- yomun civarında ne zamandanbe- ri boş duran zarif bir köşk var- dı. İki sene için bu köşkü kira- hyacağız. Orada oturacağız. Bu apartımanımız, şehirde işimiz ol- duğu zaman bize yalnız bir ista- siyon vazifesi görecek. Yemekte bu kararı verdikten sonra Çang, köşkü tutmak için hazırlanmıya gitti. Tam o esnada da kapının zili çalındı. Koridor- da benim iyi kalpli (Mis Cim- elbisesini — değiştirmiş, caketini giyiyordu. Kısaca bu meseleyi de anlatıyordum. Çang, hem beni dinliyor, bem de — gülüyordu. Sordum; — Niçin gülüyorsun Çang? — Gördüğün işlere... Eğer bir erkek ve bir idare adamı olsaydın Selma, işleri pek güzel yürütebilecek bir kabiliyet yös- terecektin. * Çang, çıkar çıkmaz Alis gel- di. Terzihaneye gitmiş ( Mis Vale ) yi —bulamamış. —Ahmak kadın, daha birçok beni arıyan terziler, şapkacılar, kunduracılar ve saireler gibi beni aramakla meşgul imiş. Hem beni arıyor, hem de on beş dakikada bir telefonla terzihaneyi kontrol edi- yormuş, Telefon başında bek- dinçti. Uzun boyu, dimdik vücndile, dipdiri görütüyordu. Tubaf de- bire tanıyamadı. Kendimi bildir- diğim zaman da şaşaladı. Ona kısaca başımdan geçen- leri anlattıktan sonra sordum: — Siz, beş odalı bir daire tutuyorsunuz, bunlarıda oda oda değildir. Daha ziyade uysaldır. <| kiraya veriyorsunuz değil mi?, ledim. Kendisi telefon eder et- H Üü Mi mez hemen terzihaneye gelme- — Bunlardan ayda no kaza- | sini söyledim. ““USTAFA NUREDDİN EF,; nıyorsunz? — Mümkün değil gelemem. Âcul ve sa- — Eğer kiracılar, borçlarını Çlnlıl ( Şark Yıldın )ni arıyo: mimldir. Ze- | alıp götürmezlerse, ber ay kırk, vahire uysak kırk beş dolar kadar bir şey Ded! hk — gösterir, | tlime geçiyor. — Ben, kendisinin oda hir- çabuk parlar, — Fakat, bu, çok üzüntülü, | metçisiyim. iğbirarı — ve Iıı;ı de tehlikeli bir iştir değil Dediğim zaman, öyle bir; hiddeti — de- | &it — O000 Yeces diyişi var ki, Yamsızdır, pas — Ne- yöpayım Mise -Başka | Ce ei yllîlcıkyı“ınnelüıı_ rayı sarfa mü- geçinecek bir şeyin> yok ki... — O halde, ben sana-ayda — Derhal buraya geliniz. Size t ; T:.:iîı’ Kbdiş eltmış dolar - veriyorum, Benim | Bammım tarafından sipariş vere- ER . yanıma geleceksin. ceğim. Gecikirseniz başka terz- cie kapılır. ( İstikbalde ne - ola- <— Vazilem?.. ye gideceğim. —.. cağım sualine gelince: Bunu kes- tirmek tahlil asulümüz haricinde- dir. Fotoğraf Tahlil Kuponuna 11 inci Sayfamızda bulacaksınız. — Tutacağım köşkte kâhya olacaksın... Mis Cimson, - derbal -kaşlarını çattı. Önümde derin bir reverans yaptıktan sonra cevap verdi. — Olrayt... —« — İki dakika! bekle — Mis Cimson, Şimdi benim #azir do- (Arkam var.) - | Matbuat Balosu 9 Şubat 932 MAKSİMDE