ünya İşleri Almanyada İşsizlik, İlâcı Bulunmıyan Kinınusani 2 İktısadi Bahisler I Afyon Meselesi Ve Afyonlular E a ğ I Kari Mektupları Iı Bir Yazımız Ve Bir Tavzih Geçenlerde bu — sütunlarda (Maraş) ın umumi veziyetine dair neşrettiğimiz bir mektubun bazı kısımlarını Maraş Sihhat Müdür- lüğü tavziha lüzum görmüştür. Matbuat Kanunu mucikince İstan- bul müddeiumumiliği tarafından tetkik ve tadil olunan bu mek- tubu neşrediyoruz: * Gazetenizin 3- 12 - 31 tarih ve “488, No hi nüshasında Maraş haberleri namile ve Hayrı imzasile çıkan yazıda ,, künkler | delik olduğundan, içilen suların pis olduğuna ve binnetice dizan- teri, lifo bastalıkları görüldüğüne ve umumhaneden çıkan trahumlu kadınların — ötel — hizmetlerinde kullanıldığına dair hakikat ob mıyan haberlere âtideki cevabı veriyoruz. 1 — İçilecek suların ana hat- ları betondur ve belediye geçen sene suyun telvisine mâni olacak Burette tamir ettirdiğinden o va- kittenberi — dizanteriye — tesadüf edilemediği — diğer, — hıfzıssıhha kanunu mucibince mezkür hasta- lığı ihbar mecburiyeti bulunduğu ve bu husuta etibbaya tebligat yapıldığı halde son ay içinde hiçbir vak'a haber verilmemesile sabittir. Tifoya gelince : Son bir sene zarfında birinin filisyoni Aziziye olmak üzere iki tifo vak'ası o- muştur. 2 — Şehrin iki otelinde mev- cut hizmetçiler Belediye tabibinin nezaretinde bulunup, icap ettikçe tedavile i yapılanlar arasında da sari ve hizmetlerine mâni hasta- lıkları olanlar yoktur.,, Kaç Saat Çalışıyorlar ? İşittiğimize göre — hükümet iş saatini tahdit edecekmiş. Eğer bu haber doğru ise çok memnun oluruz. Çünkü bazı fabrikacılar ve tacirler çok kazanacağız diye geceli, gündüzlü çalışıyorlar. Günde ( 12, 14, 17) saat çalış- mıya, hem onların vücudu, hem de yanlarında çalışan işçilerin vücudu tahammül edemez. *$. Suha Edirnedeki Fırınlar Edirnede 24 fırın ticaretten menedilmiştir. Edirnede (40) h- rından ancak “16,, fırm ekmek çıkarmaktadır. Kapatılan 24 fırının (68)ame- kesinin aileleri düşünülecek vazi- vettedir. Edirne. belediyesine sorarım: ticaret serbest değil midir? Hangi kanuna göre ticaretten menedi- liyoruz? N.M. Son Posta: Belediyeler şehrin gıda meselelerini halletmek — ve şebri korumak hususunda geniş salâhiyet sahibidir. Fakat burada tetkik edilecek en mühim mesele işsiz kalanlarm vaziyetidir. Covaplarımız Beşiktaşta, Akaretlerde Boy abatlı Mustafa Efendiye: Yazdığınızı hademeyi madem- ki haksız yere mahkemeye ver- mişler; mahkeme her iki tarafı dinliyerek hüküm verir. Hademe haklı ise hakkını iyice müdafaa etsin. Mahkeme kabahatsiz oldu- ğguna hüküm verirse sertabip Beye müracaat kederek tekrar işe alımmasını istiyebilir. Busokak hükümetten yardım vesikası almak istiyen işsiz amele ile sabahtan akşama kadar doludur. Resmin bir kenarında bir hayir müessesesinde çorba içen dünkü müreffeh İnsanları görüyorsunuz Herbangi fırkaya mensup olur- sa olsun bilâistisna bütün Alman gazetelerinde: — İktısadi buhran leşti. — İşsiz son haddini buldu. — Ticaret tamamen durdu. — Orta sınıf yavaş yavaş ameleliğe iniyor, gibi serlevhaları hemen hergün görmek adeta mu- tat olmuştur. Filhakika Almanya belki tarihinin hiçbir zaman kay- detmediği kadar — sıkıntılı. bir devir yaşamaktadır. Bununla be- raber Almanyaya giden bir yol- cunun bu sıkıntıyı derhal görmesi mümkün değildir. Hatta tanınmış bir otele inerse sefaletin pençe- ziyade sine düşen bir şehre geldiğini hissetmesi ihtimali bile yoktur. Kend'sini ihata eden lüks yenidir. Azami konfor vardır ve her dudakta bir tebessüm titre- mektedir. Yolcu bu tanınmış otelden çıkarak bir defa da ( Berlin ) in gece hayatını görmek istedi mi, yine hiçbir şey hissetmez. Sefa- hat yerlerini bırakınız, halka mahsus eğlence yerlerinde bile boş kalmış tek bir masaya tesadüf edemez. Salon hıncahınç doludur ve pencerelerden sokağa coşkun bir musiki dalgası taşmaktadır. Fiate gelince ikâ buçuk Türk Hirasından daha ucuz bir şişe şarap bulmak mümkün değildir ? Sefalet Nereda? O halde insan gayrühtiyari olarak kendi kendisine şorar: — Sefalet içinde inlediği id- dia edilen bir şehrin manzarası böyle mi olur? İş bulmak için kapı kapı dolaştıklan sonra yorgun düşen bir genç.. Sokaktan geçenlere bakınız, herkesin' arkasında temiz bir el- bise vardır ve kadınların kürklü mantoları da hatta amele mahal- le'ciiide bile manzaraya bir zenginlik — rengi — vermektedir. İnsan kendi kendisine bir defa daha sorar: — Ya gazetelerin söyledikleri yalandır, yahut ta “Berlin,, in sefa- leti çıplak gözle görülemiyecek kadar gizlidir. Görünmiyen Istırap Bununla beraber yüksek sını- fa melce olan garp mahallelerin- den başlıyarak gündüz gözile gezmiye çıkınız. Hayvanat bahçe- Elim Bir Hastalık Halini Aldı Berlinde Hükümetten Yardım Gören Yarım Milyon İşsiz Amele Vardır sine müntehi geniş caddeyi süsli- yen eski, muhteşem konakların boşaldığımı görürsünüz. Burada bütün pencereler kapalı, bütün hayat sönüktür. Faaliyet sadece, bizimki de dahil olmak Güzere ecnebi sefarethanelere — inhisar etmiştir. Bu binaların eski, hatta yeni sahipleri, asırlardanberi ailece bu- ralarda oturan aristokratlar, ban- gerler, Tacirler bu masraflı ika- metgâhları bırakmışlar, şehir da- hilinde kullanışlı, küçük, ucuzbir apartımana çekilmişlerdir ve şimdi rüzgârın, yağınurun, karın altında her gün biraz daha sararan bir levha bütün bütün bu binaların kiralık olduğunu ilân etmektedir, — Berlin. Bu zengin, bua kibar , bu süslü mahallelerinde tek bir sokak yoktur ki, beş altı evi kiralık olmasın. Apartımanlara gelince, daha geçen seneye kadar aylığına 300 Türk lirası İstenilen yedi sekiz odalı bir apartımanın kirası bu- gün yarı yarıya, hatta daha aşağıya inmiştir. Büyük evlerden, ve büyük apartımanlardan küçük dairelere doğru gittikçe artan bu: muha- ceret geçen sene başlamış, bu sene ise haddi kusvasını bul- muştur. * Bu manzara büyük konakların, geniş apartımanların dışıdır. İçine gelince kapalı kapıların arkasım göremeyiz. Fakat daha dün yalnız Berlinde kadro harici bı- rakılmış (70) bin memurun, İşsiz (Devamı 8 inci sayfada ) Memleketimizin bellibaşlı ihraç madde'erinden biri olan afyonu- muzun bugünkü vaziyeti malüm- dur. Pek parlak olmıyan bu va- ziyet etrafında Afyonda çıkan * Son Haber ,, gazetesi bir yazı yazmaktadır, “ Afyonlarımızı hi- maye için alınabilecek tedbirler vardır. ,, başlığını taşıyan bu mü- talca yazısından bazı kısımları ııd(anı dikkat gördük. İktibas ediyoruz: “Afyon her zaman kıymetli bir meta idi. Bunun sebebi bar siltir: 1 — Alyon her toprakta ye- tişemez. Afyon Karahisarın ek- ser arazisi bile Afyon zer'ine mü- sait değildir. 2 — Afyon her zaman yeti- şemez. O, nazlı bir nebattır, çok emek, çok müsait bir hava ve rütubet şeraili ister. Önümüzdeki — senenin afyon rekoltesi de gerek türkiyede, ge- rek Yugoslavyada hiç mesabe- sinde olacaktır. Buna — rağmen afyonlarımız para etmiyor. Fakat hayır, afyon kat'iyyen pespaye bir madde deği- dir. Afyonsuz tababet, direkle- rinden — birisini kaybetmiş bir binanın akıbetine uğrar, Bugün afyon, normal şerait altında yapabileceği fiattan çok aşağıya salılmaktadır. Buna karşı yapabileceğimiz işler, alabileceği- miz tedbirler yok mu? Bizce vardır. ve en başta bankaların himayesi gelir: Milli bankalarımız müttehiden afyona avans vermiye başlamış- lar. Ve Afyonun kıymetsizliğine dair verdikleri hükmün ileri git- miş bir vebim olup olmadığını bir defa düşünmelidirler, Bir okka afyon mukabilinde 4 lira olsun vermemek, çok kor- kak bir bankacılık olsa gerektir. Osmalı Bankasının da afyon avansı vermesi bu memlekete karşı borçlu olduğu bir - vazife- sidir. Adaleleri Türkten aldığı gıda ile teşekkül eden bu banka yarın, bu karagünlerimizde yap- tığı hangi hizmete güvenerek âmtiyazının — yenilenmesini talep edecektir? Bilmiyoruz. İktısat Vekâleti mademki bir Kartelin vücuduna ve afyon fiat- lerinin anormal olduğuna inan- mıştır, derbal bütün banka mü- diri umumilerini toplıyarak hep birden afyona iyi bir fiatle avans vermiye başlamalarını, hatta bu- günkü fena piyasa ile barice sa- tış vukuuna meydan vermemele- rini istemelidir. » Turfanda Sebze 150 Kuruşa Taze Fasulya Satılıyor İstanbula dün taze fasulya ve enginar gelmiştir. Beyoğlu balıkpazarında taze fasulyanın akkası 150 - kuruşa, enginarın tanesi de 40 kuruşa satılmaktadır. Kuzu elinin okkası da 180 kuuşacır.)