Victor Hugo — 198 ıneı sahifedemn dondan — Adâle ise on altı yaşında bir çoguktu, derin bit zekâsı çocuk bir kalbi vardı. Victor Hugo'da aşk bir arzu bir ihtiras genç kızda ise bir sevki tabii idi, Genç kız yetiştirildiği muhitin baskısı sltiuda, aşkta karşılaşacağı günahlardan çekiniyordu. Xaşlati ve servetcee veziyetleri onları bu aşktan men etmekteydi. Günün birinde tatlı sırları keşledi- iecekti, o zaman aileleri onları birbirlerinden ayıracaktı, ugo'nun annesi oğlunu on iki yaşındaki kadar uslu, aşktan tama- men habersiz sunıyordu. Adele'in önnesi daha açık gö- rüşlü olduğundan kızının hislerini çocukluk diye düşünüyor ve öntine çabuk geçilebileceğini tahmin edi- yordu. Adöle genç şairini kaybetmekle çak bedbaht olacağını #nlıyordu. Bu aşk yalnız ona büyük bir tesir yapmakla kalmamış, ona gurur v6 iftihar hislerinide getirmişti. Hugo'nun z4ferleri gittikce da- ha parlıyordu. Ghateaubriand ona “Ulvi Çocuk. ismini vetmi Kıral salonlarında şiirleri okn- nuyor, beğeniliyordu. On altı yaşında yazdığı “Verdun Bakireleri. çok meşhurdu. Genç şair bilhassa sevgilisi Için yazmış olduğu şiirleri okuduğu Z7a- man çok sevinmişti. Vietor bn gilrletinde çok kederli görünüyordu, hep ölmekten, ölüm: den bahsediyordu. Bu çiirler çek hüzünlü fakat çok güzeldi. Sair bunlara karşılık on iki buse bekleyordu, fakat yalnız dört ta- nesine kavuşabildi. Fakat bu şiirler ve bnseler yeni hadiselere yol açtı, Adele'in birçok arkadaşları var: dı. Tabii birçok arkadaşı olan ve böyle güzei şiirler alan bir genç kız, şüphesiz bu şiirleri onlara İfti- haris gösterir ve şairin kendisini sevdiğini, bunları bilhassa kendisi için yazdığını söyler. Arkadaşları tebrik ettiler : — Nasıl sende onu &eviyormu- sun 9 — Başka nasıl olabilir? — Ona bunu söğledin mi? — Busabilirmiyim hiç 9 Hatta vanil ettiği hediyeyi bu- seleride verdiğini söyledi. Arka- deşleri bir gürülöü kopardılar. — Ne ihtiyatsızlık,.. Senin hak- kında fena fikir sahibi olacak... Sana artık saygısı kalmaz., Zavallı Adele annesinin şu söz- lerinide işitti : — Dikkat et, sana aşkını ilğn ederse una zayıf bulunup cevap verme, o zaman ilk senden soğuys- çak o olur. Adâle bunu bir türlü anlayamı- yordu. Niçin kendisinden soğusun f Bunu Victor'a sorduğu zaman. genç adam sevgilisine teminat verdi. Victor artık mektuplarını “Kos can. diye itgzalıyordu. Sanki Adö- ie onun karısı imiş gibi., Adâle on yedi yaşında ve haki- katen güzeldi. Esmer, bol ve kestane renkli saçları, uzun kirpikleri, :canl;-.Vve parlak gözleri, düzgün, ince burnu; güzel ağzı ile çok zarifti: © Şair ona tapıyordu. Onu kıs- kançlıkia, kuvvetle (seviyordu. Eğer kız başkasının olursa bu onun hayatının bitmesi demekti. Bu ölüm fikri kızada çok tesir etmişti. EHingo sevgilisine hiçbir zaman kendi muysffakiyetlerinden bahsetmedi. Yalnız hergeyi ona, onun için ve onuh süâyesinde yap- tığını anlattı. Hugo büyük -bir aşkla sevdiği insanla evlenip saadete eren müs- tesna bahtiyarlardan biridir, Üç buçuk sehe-süreu bir nişan- lılık devresinden sonra 12 Birinci 'Tegriu 1822 de evlendiler, Uzun seneler birlikte mest bir hayat süren bu karı kocanın, ha- yatında birçok fırtınalar koptu, birçok korkunç vakalar, tehlikeler doğdu fakat birbirletine olan agşk- ları ile hepsine gögüs gerdiler. Ve Victor Higo böylece dünyâ | edebiyatının en büyük isimlerinden biri olarak tarihe gitdi. . Yakında yine bu sütunlarda e Victor Hugo'nun «Letizes A La * #* Fiancee-Nişanlıya mektuplar» adlı (o tiin kitabından seçme bazı mektupları okuyucularımıza sunacağız. Bu mektuplarda temiz, hekiki ve böyük bir aşkın en hassas hiş- lerini göreceğiz. Hugo'nun en kudretii nesirleri olan bu mektuplar ideal bir aşla bize bütün kuvvetiyle tanitmükti, öğretmektedir. MADELET — 201inci sakifaden devam — bir mizacım vardı. Böyle devamlı olmak istidadı gösteren bir sevgi beni çok sıkardı. Kendimi bağlı hissetmek; hürriyetimin büyük bir kısmını Kaybdömek demekti, Artık daimi bir değişiklik içinde yaşa- mak arzusunu duyuyordum. Ms- deleti çirkin olmıyan bir kızdı. Ona çok güzel denemezdi ve ancak âni tesadüfler esnasında bende büyük Hir heyecan uyandırabilirdi. Bu belkide muhitimin tesiri idi. Her ne ise. Fakat şunu söylemek isterim ki -Madeletin bir pastahane- de verdiği randevuya gitmedim. Onun nasıl bir düşünce ile oraya geldiğinide bilmiyorum. Beni kim bilir evimde aramayı bile düşün- amiştür. Şu anda adresimi vermiş olduğuma ne kadar pişmanım. Madelet yalnız o gece için vardı, Bugün Madeletten ve onun aşkım dan bahsetmek ne kadar beyhude Gene pek bel bağlamadığım ansım Şadi etti: Jöneviyev, kendisini Liyondan çağıren kar- deşinin yanına döndüğü için iki gündenberi evde yalnızdım. Ma- deletin şu günler zarfında beni buralarda araması ihtimalini dü- şünerek, bana evelçe yapılan Ro- men ve Macar dostlarımın müşte- rek ev tutmak teklifini kabul et- tim. Ve maruf bir barın bulundu- gu sokakta gene bu bârin artisi- .. tarafından bir çok odaları ki- alağinış din bir gin 4 st katını e Pek &z olan eşyamı (op- lamdk üzere eski yerime döndü- ğüm vakit kapımın dibinde yakın bir yerden postaya veritmiş olan bir mektup buldum, Bu Madeletiu bana hitaben yazdığı ilk ve son mektuptu, «...Seni önceleri hiç 86- vemâmiştim, Sadeçe , hoşnma git miştin, Bpgün is sensiz” hayatın imkânsızlığını anlıyorum.» diyordu ve son cümlesinide şöylö yazmıştı. <« Yapılan bütün ısrarlara rağmen . evlenme teklifimi reddet- © İşimde müthiş bir sıkıntı vardı. © İnsanlar ne kadar anlayışsız şeyler. Bender. ne istiyorlardı? O akşam ppatay& üç mektup verdim : Vâzi- femüen istifa eğtiğime dair müdü- riyete. Yeni eve gelemiyeceğim işin Romanyalı dostum Mihajle ve beni Liyon garmda Karşılaması için Jöneviyeve, 203 — Servetifünun — 2403