solnolt köşesi ! - Yenilerin Sergisi "” : Fethi Karakaş'ın pazar yeri tablosu mabslli renk ve eşprit ile yapılmış primitif bir üslübla ça- lışmış, onun Komposition olarak sayılan ilk eseridir. Çok genç fa- kat ayni zamanda çok velâd bir enerji ifadesinden doğan bu eserile Fethi Karakaş bazı resimlerinde flaman mektebini ve bazan Henri Rasso'nun eşerlerini hatırlatmak- tadır, Fakat ressam eserlerine ken- di san'at şahsiyetinin damgasını vurabilmekte eserleri kendi oriji- nalitesinin hüviyetini taşımaktadır. Bima hırsızlari mütevazı bir üslüb ve tarzın ifadesi olmakla beraber gok olgun bir eser hissini veren tablosudur. Bir adam portresi, kü- çük plâj ve kendi portresi de kıy- metli bir istidad olduğunu anlat- makta ilerisi için çok şeyler vaad etmektedir. Turgut Atalay'ın ütücüler tab- losunds balıkoılardaki romantik havadan sıyrılmış olarak görün- mekte reallst bir sihniyetle tabi! olarak olgunluğa varabilmiş bu- lunmaktadir. Maalesef bu eser ger- gide fena yere tesadüf etmekteydi ve kötü bir çerçive ile teşhir olun- maktaydı. Turgut'tan Picasso'nen mavi devresini hatırlatan ütücü- ler tablosu seviyesinde insana aid mevzulara temas eden dahs olgun eserler bekliye biliriz. Heaşen res- sam bu eşerile üslüp ve tarziyle .yeni bir görüşe sabib olarak yeni bir devreye girmek üzere bulun- duğunu hissettirmektedir. Natüürmortını da belki teknik bakımından kuvvetli bir tecrübe olarak iyi bulmak mümkündür. Anlaşılan ressam da bunu ksvra- mış görünüyor. Bu eseri Tendan- celi bir hsle sokabilmek için de balıktan sonraki plâna bir ayakka- A —Setteti fünmn — 2858 Yazan: Suavi MM (KOÇER bı koymak suretiyle ifade etmiye çalışmış olması kâfi derecede bunu ispata muktedir bulunduğunu ha- zırlamaktadır. Sadece tekniğe isti- nad eden Natür Mort'larda bir ek siklik hissedilmektedir. Mutfaktaki kadın portresine daha çok severek, duyarak çalışmış olsaydı humsin olmıya yaklaşarak ifade edebilsey- teknik şartları İtibkrile balıklar N. Morttan aşağı gualitö ve dere- cede olan bu eser sergide birinci plânda yer tutabilecek bir san'at eseri olabilirdi. Agop Arad'ın göçen seneki ser- gide limani ifade eden kuvvetli bir resmini görmüş olduğumuzu bu vesile ile hatırlamamaya ve on- dan kalan kuvvetli intibaları unut- maya imkân yok... Bu sergide onu hayat ve realite ile alâkası azalmış gibi görüyoruz. Bu bakımdan biraz gevşemiş olan san'atkâr daha kü- çük mikyasta hâdiselerini eserleri- ne koymakla iktifa ediyor. Mam&- fih buna geriye doğru atılmış. bir adım diyemeyiz, San'atkör bir ara- yış vetâtonement halinde ilerliyerek galışmıya başlamışa benziyor. Hiç şüphesiz daha sağlam ve esaslı bir metotla yeni bir görüş zaviyesine sahib olarak yaratacağı mevzgulari ilerde açılacak olan şergide daha mu valtakiyetli bir surette dahs olgun bir üslübla vereceğini şimdiden müj- delemekte, vedetmektedir. Dikkatli bir nazar Agop'un yeni birdevreye doğru adımlar attığını farkedebi- lir, Resimleri bunu anlatmaktadır. Babıâli tablosnnda renkte âdeta gö- rülmemiş bir hassasiyet müşahede ediliyor. Valenrlerdeki koyulukla- rn dozunn belki de biraz fazla kaçırmış olması diğer taraftan da desenlerini vuzuhsur bir halde bi-, rakması şayanı dikkattir. Buna rağmen Babıâli tablosu renk, kom- position itibariyle kuvvetli olarak nazarı dikkati çekmekten geri kalmıyordu. Refın Erden'i bu grup içinde tanıyorur. İlk defa gördüğümüz Refia Erden üslübiyle ve zevkiyle - realiteyi kavramış görünmüyor, Bu belki de evvelce tesirinde kaldığı, mücerred güzeli ve fautaisieye mü- temayül hisleri ifade endişesinden gelmektedir. Ondaki hava eskiler- den sıyrılamamış olduğunu hatır- Iatmakla beraber çalıştığı takdirde ve renklerin cazibesine kapılmak- tan kurtulduğu taktirde yaratıcı olan san'at tarzına girebilmesi ümit edi- lebilir. Aysel isimli bir nüsü vesi- kalı kadın olarak interressan bir mevzuu olan bir eserdir. Fakat kâ- dın güzelliğini birinci plâna alarak vesikayı kadının elinde unutan veya bırakan Refia Erden güzelli- ği realiö içinde değil muhayyel ve fantaişie hislerile vermektedir. Vücudün anatomik nisbetlerini ve hatlarını iyice belirten ve hiç te fena olmıyan çizgiler ve renklerle ressamın bu esere öz benliğinden - bir geyler katarak çalıştığı enla- şılmakta, ve bunların ifadesinden okunan şeyde iyi biritinanın eseri İyice işleyerek yarattığını hatır- I ktadır, Nejad Melih'in genç ve çok enerjik oluşu onu biraz ifrata sürüklemiş gibi görünüyor. Fakat bu grup içinde bulunuşu güphe yok ki onuda ilerde alıp sürükle- yerek realite'nin aci, sert ve aynı zamanda yaratici olan varlığıyle karşılaştıracaktır. Büyük bir enerji ile çok güzel ve sağlam metotlara dayanarak kuvvetli eserler vermesine vesile olacaktır. Şimdilik onda gördüğü- müz şey çocukea fakat aynı z&- manda çok incelikle ifade edilen renk ve çizgi oyunlarıdır. Fakat bunlara dikkatle bakarsak hakiki bir istidat ve kabiliyetin yaşadı- ğını görebiliriz. Onda belkide ek- sik olan hayat tecrübesidir. Biraz renklerin varlığına inanmaktan kur tulup renkleri sanatın ideali için bir vasıta olarak kullanabilirğe hakikaten çok kıymetli olan bu istidat yaratıcı olabilir, Sulu boya ile yaptığı Yörük Ali kahvesi, yağlı boya ağaç, ayni ağacın Gra- vürü bir intericuri kuvvetli ve — Devamı 82 inci sayfada — İS) Fnei, İlnci yazılar 3800 ve 2499 munarlardadır.