YENİLERİN tağkın bir enerji tezahürüdür. Ge- çen seneye nazaran onu desen de daha ileri bir seviyede görüyoruz. Renk, çizgi ve harmoni itibarile iyi bir uslüba sahip olan Nejad Melih'ten daha realist ve daha olğun .eserler bekleyebiliriz. « Faruk Morel ressamdan evvel bir heykeltıraş olmasına rağmen yap- tağı bir hizmetci dessen'ni çizgi İtibarile kuvvetli, insanı düşündü- ren bir eserdir. Humour'le Trage- diyl birleştirmiştir. Resim san'atı- nın ölçülerinden uzak kalmakta fakat gene resmin ifadesini taşı- maaktaydı, Hususiyetlerinde desen- ni toplayabilmişti, Farnk Morel bu sahada çalışarak uğraşsa bizde karikatürden ileri yepyeni origi- nal bir uslüb o yaratabilecektir, Plastik san'at endişelerinden uzak kalan bu uslüb ve tarzın belki resim bakımından kıymeti az ola- bilir. Fakat bize hitap etmesi ve bizi düşündürmesi bakımından çok ehemmiyet kazanabilir. Seyircisi bol ve popüler bir ifade vağıtası olabilir. . Aguareile'lerine gelince biraz İantaisie ye kaçan bu eserleri ha- fiflikten kurtarıp plâstik hududla- rın içine alabilirse daha geniş öl. çgüde manaya kıymet vererek işi san'at zevkile yapmağa çalışırsa . muvaffak olabilir. Fransız ressam- larından Albert Margue ye müşa- bih bizde yepyeni ve halkın anla- yişine yakın bir resim san'atl ya- ratabilir kendi asıl sanatine ve heykele gelince #an'atkârın biraz daha velüd olmasını istemek hak- kımızdır. Onun «an'atine biraz lâkayd olduğunu söylemeden tem- bel lolduğunu #öylersek san'atkâ- rn bundan alınmayacağını ümid ederiz. Üç parçadan ibaret kalan bu çalışma belkide yalnız resim sergisi olarak açılan bu salonda bu kadar teşhir etmek kafi görülmüş- tür. Mamafih bu sahada olan is- tidadını anlatabilmiştir. Çalığan insanların relief'ini iki başı bizde çok kısa olan heykel tarihinin mazisini hatırlatarak bun- den memnun olmamızı icab etti- rir. Bu eserler daha ziyade san'at, 82 — Servetifünun — 2398 — 74 ncü sayfadan devam — ölçüsüne sadık. kalınarak yapılmış eserlerdir. Mevzuları ısmarlama o- larak yapılan monümental heykel- lerin taş heybetinden evvel halkın anlayişine uygun gelecek olan ve hlak için düşünülmüş mevzuların espritsini taşıyan mahalli atmos ferden doğmuş bu gibi eserler muvaffakıyetli başlangıçlardır. Form ları anlayişi mısırlıların zenci san'atını anlatıyor. Şaheiye- tine ait teknik kudretini tamam- lıyarak kendi realitemizi ifade et- mek çartile bu anlayiş faydalı ve müsbet bir netice olabilir, San'sti iptidai idrakle kavrayiş onu form plastik çerçivesine daha fazla ya- kınlaştırıyor. Relief bizde bu mey- zuda yapılmış olan ilk eserdir. Teknik bazı ihmailere rağmen Üç Çalışan İnsan'ı çok iyi kom- poze etmiş ve hareket halinde di- namik formunu muhafaza eden bu üç vücudün de birbirinden ay- rı olarak pose'lerini haraket fark- larını yakalıyabilerek eyi bir ter- kip yapmıya muvaffak olmuştur. Hüseyin Anka heykel tekniği bakımından bizde eşine rastlan- mamış denecek kadar mükemme- liyet arzetmektedir. Fakat muhte- va bakımından geri plânda kal- maktadır. Onun da eserlerini ve ismini bu gurup içinde ilk defa görmüş oluyoruz. Onun da yakm zamanda diğer arkadaşlarındaki olgun idrak ve san'at anlayişine müsavi bir platformda görmekte gecikmiyeceğiz. Kolsuz ronde'unda kadın vücudünü plâstik endişelerin tesirile derin düşünerek mükem- mel bir şekilde tam bir heykel tadında ifade edebilmiştir. Diğer iki küçük rondları da iyi eserler- dir. Onu kuvvetli bir teknikle 16- marlama olmıyan tamamen halkı sulatan bir küçük âbide maketteini teşhir etmesini görmek isteriz, Böylece kendinden evvelki nesil- lerin yapmadıklarını yapacak ve şahsiyetini tamamlıyacaktır. Onu şimdilik formunda bir atlet gibi gördük şimdi koşuya girmesini bekliyeceğiz. Sergiden &lınan bu me#'ud neticenin tahakkukunda gençlerin Profesörü Leopold Levi SERGİSİ nin de büyük hizmeti ve rolü ol- muştur. Onların şahsiyetlerini ez- meden inkişaf ettirmiş ayni me- totun sık? disiplini ile çalışsn genç- “lerin hepsinde ayrı bir hususiye- tin bulunması şahıslarının tekâ- mül etmeğine ve olgunlaşmasına yardım etmiştir. Leopold Levi her şeyden evvel iyi bir hocadır. Res- sam olarak da kıymetlidir. Her iki vasfı nefsinde birleştiren profe sör tam bir san'at anlayişile tek ecole zaviyesile veya aşırı dere- cede sürrealism cereyanlarının teh- likelerinden gençleri koruyarak, esasda klasik bir resim kültür ve terbiyesine dayanan fakat eser y&- ratmakta humain, original olmak iikrini, serbestisini telebelerine 8- şılayarak, onların iyi ve mükem- mel olarak yetişmesine hâdim ol- muştur. Bir arada toplu olarak çalıştırılan bu gençler birbirleri ile yaptıkları san'at temaslarında gene tesir altında kalmıyarak müstakil kalabilmişlerdir- Halbuki münferit olarak Av- ripâanın muhtelif san'at şehirlerin de tahsil edip sonra “ana vatana dönen ressamların ekşerisi kendi reslitemizi unutarak dış tesirlerin mübalağalı san'at tezahürlerine kapılarak eserlerini bu ölçüde vermişlerdir. İşte bunun için hepsi ayrı conceptionle bir araya gelen gruplarda görülen şey mahli ren-. in havasından ziyade garbin kendi realitesini ve resmini bi- ze nakleden ve bizden çok şey ifade edemeyen eserler mahiyetin de kalıyordu. Resim sanatında da bütün san'at şubelerinde olduğu gibi tedrici bir surette kendi ce- miyet bünyesinin ifadesini kendi mizacile verebilmeli. Kendi muhi- tinin ihtiyaçlarından doğarak iler- lemeye (başlamış bulunmalıdır. Bunun devamını istemek haklı bir düşüncedir. Fakat azim fedakâr- lıklar neticesi elde edilen bu mu- vaffakıyeti alkışlarken san'atın ne kadar güç bir iş olduğunu unut- mamseliyiz. Ayni zamanda bü- tün her insana resim âan'at zevkini aşılayarak onları çarşı işi tablolarından ve kartpostal zev.