26 Mart 1942 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 13

26 Mart 1942 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Suat Yalçın — 220 ncı sahifeden devam — beyin (Saruhan mebusu ve Ziraat Vekili olan merhum Sabri Toprak) odasında böyle bır iki koltuk vardı. Öğle yemeğinden sonra tatil za- manında bunlardan birine yerle- gib biraz istirabat etmek istiyor- dum, Fakat ne zaman gitsem oda- cıdan şu cevabı alıyordum: <İçe- ride komisyon var!» Bu ne bitmez komişyon tdplantısı idi... Bir gün dayanamıyarak Sabri beye sordum. Şu cevabı verdi: «Yok canım, ko- misyon falan değil, yemekten sunra beş on dakika istirahat etmek için bir iki arkadaş birleşiyoruz. Tatil bitinceye kadar kimsenin rahatsız etmemesi için odacı böyle söylü- yor.» Bu izahatı alınca ertesi günü yemekten sonra derhal Sabri beyin odasına koştum. Odaci gene : gi misyon vari» deyince: «Ben komisyon agasındanım» akit kapıyı açtım ve içeriye girdimi...» Onlara borcumuz — 928 inci sahifeden devam — Şimdi çocuklanmıza karşı olan manevi borçlarımızı ödüyor muyuz? Bu suale tereddütsüz «Hayır» di- yeceğim. Çocukları <eğlendirerek öğretmek» için eskiden alduğu gi- bi elimizdeki çare yalnız kitap de- ğildir; sinema ve tiyatroyu da veğriyata ilâve edebiliriz. Fakat evvelâ neşriyatı ele ala- lım. Bugünkü romanlar, resimli hikâyeler değişmiyen manasız zırva mevzulardır. Bunlar bir çocuğun ilim ve irfan hamulesine, şahsi meziyet ve değerine, bir fazlalık ilâve edecek mahiyette değildir. Neşriyat vâdisinde yapılacak şey gayet basittir: Maarrif Vekâleti Ahmet İhsan Tokgöz tarafından tercüme edilen eserleri -dil bakı- mındân biraz tadilat yaptırarak- o nefasette olmak şartiyle yeniden tabettirirse çocuklarımızı manasız, idealsiz kovboy hikâyelerinden kur- tarmış ol Jules Verne'in ve Ahmet İhsan Tokgözün nesli o devirlerinin ço- cuklarına karşı borçlarını ödediler ; fakat biz devrimizin çocuklarına borcumuzu ödeyemeğdik!. Yoklama ” Mevcuduz Allahım, mevcuduz Unuttu oyuncaklarını çocuk. Göklere vermiş ellerini Artık başlıyor yolculuk.. » Sular götürdü sazları, Neleri bıraktık sokakta. Sabrı büyükmüş tohumun rabbim; Halâ topraktat|. Geceye açık pençeremden, Bir şeyler doluyor odama- Allah benimledir, korkmuyorum, Va devam ediyor yoklama.. Deniz kenârında şiirler Seni düşündüğüm geceler oldu Sadece deniz kenarında beklediğim, Kitabımı deniz kenarında unuttuğum geceler. Balıklar kıyıya çekilir, Çacukların uykusunda terlediğini, Evlerin camlarından bilirdim. Son vapur yolcularını indirip dönerdi Ben hâlâ iskelenin önünde, Dolaşır ve beklerdim. Sadece seni düşündüğüm geceler Niye ölümü hiç düşümedim Emin ÜLGENER Ahmet NECATİ KISKANÇ 2. 993üncü sayıfadau devam — Cahide'yi vurmak için silahıyla a- teş ettiği sahnede Bayan Fatma sakin bir tavuria, merdivenlerden indi ve yalnız bir düzine «Baba- cım» e vray söylemekten başka bir e yapm nEa e maal sahnede sile sakin ve dur Seyirciler Bayan Fatma Arkan'- ın filmi, başladığı gibi bitirmesi karşısında hayret içinde kaldılar. Filimde muvaffak olan bir ar- tistte Behzatdır. Gayet kısa bir rol oynamasına rağ- men Behzatnı bulunduğu arge canlılık verdi. Riz aylardan ve hatta yıllar. dan beri çevrilmekte olduğunu duyduğumuz bu filmin hiç olmaz- sa orta derecede bir film olacağını tahmin etmiştik. 227 — Servetifünun — 2379

Bu sayıdan diğer sayfalar: