Ellibir Yıl Evvelki Servetifünun'dan: 7 Haziran 1891 tarihli Ahmed Rasim merhumun Bur- sa kaplıcalar makalesinden : Bursa şehrinin nazarlarımızda haiz olduğu ehemmiyet iki cihete münhasırdır. Bunun biri ilk Os- manlı merkezi olması diğeri de Bursada umumi sıhhati takviye eden sıcak maden sularının bulun- magıdır. Bu maden &uları gehre üç kilometro uzaktadır. Bir kısmı kükürtlü diğerleri çeliklidir. Kara Mustafa kaplıcası meşhur Sadra- zam Mustafa paşanın yadigârıdır. Yeni kaplıcayı Sadrazam Rüstem paşa yaptırmıştır. Derecesi hararet 86 dır, Kükürt. lü kaplıcalar iki tanedir. Kükürt gazları dahi çıker. Büyük kaplıca Birinci Sultan Murat zamanında tamir edilmiştir. Bu gibi maden gulârının bulunduğu yere ehem- miyetile mütenasip surette intizam verilse memleketin umranı nokta- sından çok iyi olur. Yeni kitaplar : Mabeyn hümeyun mütercimle- rinden Darüşşefaka mezunlarından Mehmet İzzet bey tarafından ya- zılıp neşrolunan (Yeni Afrika) un- vanlı kitap tarihe ve coğrafyaya gok hizmet etmiştir. Meşhur sey- yah Btanley'in Afrika seyahatna- mesini ve birde boyalı haritayı havidir. 12 numaralı ve 13 Mayıs 1891 tarihli nüshâdan: Bu bafta Kağıthane çayırla- rında Saray tarafından üç dört ziyafet verildi, Harbiye mektebi Mülkiye mektebi Mektebi sultani, Mübendislik mektebi talebeleri bu ziyafette hazır bulundular. Ziya fette mektebin Muallim ve mü- dürleri tarafından gençliğe bitaben ve 11 numaralı nüshadan: güzel sözler söylendi ve alkışlar yapıldı. “. İstanbul Topkapı kalası tışında Kavasın bağı denilen yerdeki ince saz takımı ve oyuuları fevkalâde rağbet kazandı, Orada kurualan muvakkat Tiyatru çardak halinde idise de şarkı okuyanların güzel sesleri kulakları okşayordu. Hokka- baz dahi vardı. İstanbul halkının göre göre bıkmış olduğu mendil kesmek, sonra bir hokka içinden o mendili çıkarmak gibi bokka- bazlıklar yapıldı. Bir de orta oyunu vardı. Halkı göldüreceğiz diye orta oyuncular yüzlerini gözlerini çamura boyamışlardı. İnsan ekmek paresi çıkarmak için böyle sefil işlere girişenleri gördükçe aciyor. Ksvasın bağındaki oyun bitince kalabalık doğru Yenibahçeye gitti. bir ziyatroda orada vardı. nırsa ve o gözler israfa süse alıştırılmazsa, mubarek memleketi- mizin istikbali çok parlaktır, bana en çok ümit buradan geliyor. Köylü benden ayrılırken tekrar geri geldi ve şunları ilâve etti : — Bir şeyden çok mahzunuz. İzmit, Değirmendere Karmürsel yoluyla İstanbula denizden her va- kit vapurlarımız vardı, bu kış on- dan mahrum kaldık. Bütün köylü- nün lstediği şu vapur eksiğinin dü- zelmesidir. Bizim kıyılardan karşı tarafa geçip tren aramak, alışma» dığımız bir zorluktur. Köylünün bu sözü dahi fevka- lâde doğrudur. Bir vakit ber gün işliyen vapurlar haftada üçe in- mişti ve bunlar hele yaz günleri yolcu ile eşya ile hıncabınç olurdu. Vapursuzluğun ne elim şey oldu- ğunu deniz kenarlarında yaşıyan- lar iyi bilir, Ahmed İhsan TOKGÖZ 2718 — Servetifünun — 2332 Güzel İzmirimizden bir görünüş