(İLK TÜRKÇE OPERA TEMSİLLERİ MÜNASEBETİLE ) OPERANIN TARİHÇESİ Yazan: L Ö T FF Armonisinin ve olkestrasyonu- nun zenginliği bir çok hatalarına, bilhassa taklidi musikinin Sui isti- malini örtüyordu. Lnlli taraftar. larile uzun müddet mücadele et- tikten sonra tam muvaffak olmak üzere iken İtalyan sanatının Fran- saya yeni bir akını ile karşılaştı. Pergolâse'in (Serva' padrona) &1 evvelâ 1746 da sonra 1752 de Pariste İtalyan heyetleri tarafın- dan teganni edildi. Fevkalâde gü- zel bir entermezzo (büyük opers- lann perde aralarında teganni edilen ve opera buffa'nın doğma- sına sebeb olan bir nevi kormpo- sisyon) olan bu eser musikişinas- ları ve halki iki kısma Ayırdı. Müşterek düşmana karşı barışan Lulli ve Rameaa'nun taraftarları opera tiyatrosunda kralın ve İtal- yan musikisinin perestişkârları da kraliçenin locasının altında topla- nıyorlardı. ( Soytarıların kavgası ) iemi verilen bu hâdiseler bir hayli zaman nehir gibi mürekkep akı- tılmasına sebeb oldu. Bu kavga 22 sene sonra Gluk'ün (İphigenie en Aulide) isimli eserinin Pariste muazzam bir muvaffakiyet kuza- nan temsili münasebetile piccinst'- lerle gluckist'ler arasında yeniden başladı (1774). Orphde, sonra Al- ceste ve nihayet Armide bunu takib ettiler. Piccini'nin taraftar- ları tarafından Avusturyalı büyük üstada karşi ortaya (sürdükleri Roland 1878 de oynandı ve halk tarafından çok beğenildi. İki hasım (İphigönie en Tauride) mevzuunu muhtelif Jivreler üzerinde işlediler ve zafer, nihai sutette Gluck'de kaldı. Bu iki kavğada dikkat edilirse karşı karşıya bulunan iki adamdan ziyade iki ekoldür. İtalya, bel canto (güzel se8) için olan perestiş derecesindeki sevgisile dramatik uuğuru feda etmeğe kudar ileri gitmişti. Orada müsikişinas artık mug&nninin yardımcı yahud da sadece hizmetkârından başka bir şey değildi. Uzun müddet müca- dele ettiği tarzda operalar beste- ledikten sonra hakiki eserlerini vermeğe başlayan Gluk bunlarda yalnız sahte zevki boş süslemeleri ortadan kaldırmakla kalmadı. Eş- hasına, hislerine ve ihtiraslarına uygun bir dil vermeğe, orkestrası- nin ruhunu büyültmeye ve nihayet musikiyi dramın hizmetine verme- ge çalıştı. Bu muazzam yenilik başarılır- ken daha küçük ve daha az şü- mullü bir diğer hareketde Pariste vukua geliyordu. İlk defa 1712de (Sergi tiyatrosu) nda ortaya çıks- rilan opera - komik uzun mâcera- lardan sonra 1752 de Monet'nin idaresinde kati şeklini almıştı. Opera, Gilnek'ün talebesi olan Salieri ile, Yüksek vasıfları mag- lesef hayatından takdir edilmemiş olan Sacehini ve velâd melodist Paisiello ile Orphğe müellifi tara- fından çizilmiş yoldan ayrılmıya- rak yürüyordu, (Figaronun izdi- vacı) ve (Don Juan) gibi eserlerle İtalyan musikisinin tatlılık ve ze- rafetini cermen derinligile; ilmile; melödiyi armoni ile birleştirmek Mozart'a müyesser olmuştur. Mu- ayyen bir teoriye bağlanmamakla beraber kendisine haş olan o ha- rikulâde süplesi ile ifade kabiliye- tinin tenevvüü ile şiirle musikinin temenni ödilebilecek olan en güzel birleşmesini temin etti. Daha ha- tif bir sahada muasırı Cinnarosa aynı prensipleri ortaya koymuş ve opera buf'ş (1l Mutrijmanin segreto) ile şaheserini Yurımiğlir. Burada büyük Beethoven'in ismi, yegâne operası olan Fidelio ile, dramatik hakikate bağlı kalan sen- i A Y funistin mukoyese kabul etmeyen kudretini göstermek için, hafıza: mızda canlanır. 19 yncu asrın bi- bidayeti Mehul ve Chdrubuni'nin şahsında sâhneye kıymet vere iki büyük bestekâri tanıtır. Bir büyük İtalyan musikişinağı olan Spontini bir asır evvel Gluck'- ün yaptığına benzer bir tarzda fransiz operasına büyük bir hizmet- te bulunacaktır. Taklidi musikiye tâbi olarak mahajli renk, mahira- ne ve pitoresk tesirler arasında, mutavaasıt bazı fransız bestekârla- rını lirik trajediden temamile çe- virmişti. Spontini en muvaffak eseri olarak telâkki edebileceğimiz (Ls Vestale) de ifade sedakatine kuvvetli bir armoni ile takviye edilen melodinin güzelliğini mez- cederek İinlyan ve Fransız deha- larının hatırdan çıkmayacak bir nümunesini vermiştir, Bu arada Opera - Komik Fran- sada birinci imparotorluk devrinde inkişaf etmiştir. Nicolo İsouard'ın, Adrien Boildieu'nün lâtif müsiki- leri halkı uzun müddet teshir et- miştir. Bu sonuncuşunun (Beyaz kadın) isimli eseri fransız musiki tarihinde bir dâğnüm noktası t6- lâkki olunur. Çünkü bu eser milli zevki ve zekâyı tebarüz ettirir. Opera - komikten O bahsederken (Zamps) ve (Pr aur Oleres) gibi eserleriyle fransız bestekârının ön safında yer tutan Höârold'ü gikret- meden geçemeyiz. Seribe'in eğlen- cele livrelerini ince bir zekâ, ma- hirane bir sunat ve hafif bir mu- siki ile gğsliyen Auwber'i de unut- mamak lâzımdır, Auber uzun 86- neler sevimli ve harikulâde velüd istidadile sanat İbinsyüllerini pek güzel temsil ettiği fransız İirjiva- zişini teshir etmeğe muvaffak ol- muö vebir çok genç kız nesli — Devam ver — 185 — Servetifünun — 2324