No. 2266—381 Ee y ir e MM ——— ; 2 Eski'de: KADIN FI Bakışların içimde ilk ışığı yakdılar Asabim, kalbim, kafam üçü birden bakdılar. Onlar ki ağlaşmaktan kaç yıldır uzakdrlar Şuh kadın, içli kadın, entellektüel kadın | Bilmezsin seni görmek bana ne zevk veriyor Yalnızlığım içimde damla damla eriyor Karşımda vücudünü ilk defa gösteriyor Beş on yıldır ufkumdan “gel. diyen bir el kadın Gel, içim hasadını bekleyen ekin gibi Dolduracak ruhumu ilk duygu bir din gibi Kitabını başına götüren mümin gibi Güzel bacaklarına yüz sürsem, güzel kadın. Sehçet KEMAL (*) Yedigün mecmuası No. 204 8. Şubat. 947 Bir yosma Seni gördüğüm gün kendimden geçtim, Ben aşk şarabını gözünden içtim, Bahar güllerinden bir seni seçtim; Güzelsin, ne yaman âfeti cansın, Daha el değmemiş bir nev-civonsın. Açık saçık göğüsün emel bahçesi, Gülgoncalarının büseden sesi, Mehtaptan gömleğin vuslat gecesi; Sensin benim gülüm, bağım, bülbülüm, Senden ayrılamam, ayrılık ölüm. Uzat dudağını hararetim var, Bana koynunu aç ibadetim var, Belki de gizli bir kabahatim var, Kucağın mabedim, kaşın mihrabım; Rahlem dizlerindir, hüsnün kitabım. Hüseyin Siret ÖZSEVER Eskide ve Yenide: Kadın Telâakkisi RE YVeni'de: Kadın telâkkisi Kimi der ki, kadın; yzun kış gecelerinde, serip bir döşek gibi yetmek içindir. Z m der ki, kadın; yeşil bir harman yerinde, dokuz zilli bir köçek gibi, oynatmak içindir. Kim der ki, hamur yoğurur. Kim der ki, çocuk doğurur. Her ağızdan bir söz: m der ki, ilk göz, ağrım Z Kimi der kt, onunla dolu bağrım. Kimi der ki, bunca yıldır yaşıyorum, oyalimdir. Kimi der ki, boynumda taşıyorum, vebalimdir. Ne bu, ne Şu, Ne öyle, ne böyle. Ne döşek, ne köçek. Ne ayal, ne vebal... O benim Kollarım bacaklarım, dudaklarım, ve başımdır.. Yavrum, anam, öz kardeşim, karım, Hayat arkadaşımdır... MAlL Vv. en e e