No, 3951—366 da teşkilini kabul etmeleri ve bu iki omillete mensub ferdlerden birer ordu teşkil etmekte bulun» maları bunun en kati delilidir. Bu ilk sulh şartının Almanya tarafından kabulüne ise imkân yoktur. Çünkü Almanlar bu işgâl ettikleri toprakları yalnız Alman hududlarını genişletmiş olmak için değil, bu topraklardaki yer <ı servetinin Alman sanayiinin bir mütemmimi olduğunu bildikleri için işgâl etmişlerdir. Diğer taraf- tan Alman ordulannın müzeaflier olduğu da ileri sürülmektedir. Zaferin kendisinde olduğuna kani olan bir miletin Çekyayı ve Lehistanı tahliye teklifini kabul etmesi de elbette beklenemez. Mamefih bütün gayri mümkün gibi görünen bütün bu şeylerin muharib milletlerin, gayri muhs- riblerin de iştirakile bir müzakere masasına oturmaları kahil olduğu takdirde halli de gayri mümkün değildir, Yalnız bütün güçlük ta rafının övvel emirde böy bir mü- zakereyi bilâkaydişat kabul etme» lerindedir. İtalya ve Amerika gibi tavas. sutlarm nakız olabilecek yegâne milletlerin de bu tavasssttan sulh lehine bir netice çıkmtayacağını hesapliyarak bu tavsesula yanaş- matişları, bir müddetten befi be- liren sulh ümüdlerini maalesef azaltınaktadır. ' Şu halde harb devam edecek ve sulh ancak bit tarafın mağlu- biyeti kabul etmesini müteskib mümkün olşbilecektir. * Bütün delâi! İngiltere ve Fran. sanın çetin bir harbe hazırlanmak- ta olduklarını gösteriyor. Eğer harb bir anda başlayıp şimdiye kadar bütün şiddetile devam et- seydi; belkide bunun günün birin- de bir saman alevi gibi çabukça sönüvereceğini (o tahmin etmek mümkün olurdu. Fakat Avrupa, Asya, Afrika, ve Amerika ve Ok- yanustaki bütün kuvvet ve kudret kaynaklarını harekete geçiren İn- giltere ve Fransa büyük! çetin ve uzun bir harbe hazırlanmaktadır. Bu hazırlanış ayni zamanda azamet ve şumulü nispetinde geniş bir manada taşımaktadır. Şimdilik Fikretin hâtırasına yapı lan tecaviz ! Yeni Sabah gazetesi birkaç gün ev- vel, birbiri ardı sıra, Tevfik Fikret hak- kında yazılmış, iki kari mektubu neş- i, Bunlardan birincişin Fikret için bir heykel dikilmesi teklif ediliyor fakat, ikinci meğisb.. Büyük İn- Bu mektubları neşreğderken, sadece bitâraf rolü oynıyan geze, ertesi günü bir anketle karşımıza çıkarak, Türk mü- nevverlerinden soruyor : «Pikretin heykelini m dikelim, eser- lerimi mi yakalım?» İ Gülünç Gülünç oldağırkadar, kaba ve ayık. ayı Bizce, bir gezete < İsnle bugünlerde - iki kari mektubundan bir hüdise yaza" tacak kadar «bâdiser siz değildir. öyle in büyük ölülerini bir“pazarlığa kapı açabilecek, bir Türk kariinin mevcut olabileceğine dahi inan- mıyoruz. Farzedelim - gazetecilik.mesleği na- bu iki memleket Almanyaya kar- şı iktisadi bir harb açm:$ bulunu- yorlar. Bunun da sebebi Alman- yanın en zayıf cephesinin ba ol- duğunun bu iki devletçe bilinmek- te olmasıdır. Her geçen günün bu cephe de bir rahne açacağını pek iyi tskdir eden iki müttefik bu abiukayı daraltınakta, sıklaş- tırmakta ve bunu yarılması için mukabil tarafın giriştiği cideli önlemeğe çalışmaktadırlar. Filha- kika Almanya bu müthiş cepheyi iki suretle yarmağa çalışmaktadır. 1 — Tahteibahir harbi. 2 — İktisadi imkânlar yarat- mak. Tahtilbahir harbinin harbin ilk günlerindeki şiddetinin azalmış olması dikkat ve alâka ile tetkik mediği aile cevap veririz: : İnan Halk ebedi bir. gile di- danmak !» Gavsi Halid Ozansoy edilmelidir. Eylülün ilk 10 güşü içinde muhtelif gemilerin badıriğ- dığını ve bunların aranda bası kerb gemilerinin de şikredildiğişi görüyorduk. Eylülün ikinci 18 gü- nü sarfında belmlan gemiler bi” teraf devletler ticaret gemilerine inhisar etmiştir. içinde balnnduğur müz ay sarlndea ise Bunun manâsı şudur ki ahnep tedbirler Tahtilbahir bhazbini pelmiş, Almanyanın, umduğu e ce elde eğilememiğştir. Mamafih şiddetini kaytalşyig almaama rağmen bşrbip tinüddetince Alman Tahtelbebisiir — Devamı 509 unçn. sayfajla >