38 SERVRTİFÜNUN Gg me No, 2238—548 BU HAFTA BU , " Biraz İnsaf! Aşağıdaki fıkrayı 7 Haziran tarihli İkdam. ww sİnkelibm Meşülesi> başlıklı sütunundan giyen alıyor : “Bütün İstanbul halkının gözü önündeki büyük olar, meydânları, bahçeleri değil, ara sokakları, yo- bile İmal bir temizlik ve imar faaliyeti hüluyorsunuz. Geçen sene metrök Çırpıcı ça- tta dönen Taksim bahçesinden * tutunuz da çoğu- muzun ismini bile işitmediği Kumbaracı yokuşuna ka- ,dar her taraf üstündeki kiri atıyor. İstanbul bir te- mizlik ve imar seferberliğine girmiştir ve bu gidişle üç beş sene sonra renginin, suyunun, manzaralarının değiştiğine şahid olacağız. Ön üğ sene süren bir uykudan sonra şehrin bu kadar çabuk uyanışı herkeste bir hayret uyandırmak- tadır ve herkes bekliyordu ki, seneler süren hu uy- iye İdaresine verdiği rehavet te çok uzun Bunun bir tek elin eseri himmeti olduğunu ber rastizeldiğimiz. İstanbulludan işitirken bu himmet sahi- binin şelefini hayırla yâd edene hiç rastlıyamıyoruz. Anlaşılıyor ki gayret ve himmelten hiç nasibi olmı- yan eşki Belediye reiginin büyük talisizliklerimden biri de kendişine Lütfi Kırdar gibi bir gayret ve himmet «ahibinir halef olmasıdır.» , Pıkra *Himalisi» imzasını taşıyor. Hepi. misin olan Du müşlerek sıfatı, sadece kendine #alölebilen bu muharrir, kim? Tanımıyorum. Her halde, bizim gibi bir İstanbul hemşehrisi, Yali Kırdar'ın eliyle, gün geçlikçe cazibleşen İstanbulun, her köşesindeki temizlik ve imar Zazliyetinden, Kaslu, ümidle, sevinçle bahsedi. - gör. Güzel. <Onülç sene süren bir uykudan» şektin bukadar çabuk wyanverişini hayretle İürştıyan fikraoz, bu hlamı Dr. Kırdatnn uğurlu sinde Buluyor. Doğru,.. Valimizin bu yoldin karendeğe gayret ve himmeti - haklı ola- tdi sikişiyor. & kadar İstanbulluların müşterek ta.. hamüsğne tereiiman olan fıkracı, belki bundan, konuşmasında samimi, Fakat... Yastsılıkta, bilmem hangi devirden arla ka- lan, aski ce. köhne bir muhartiri, iliyadın aevkiyle olacak, sözünü bu eski usulle bağlıyor: o birini medhederken, bir , İklim hasreti İklim hasreti ; Meçhul kumsal, Gemiler dolusu ılık portakal. İklim hasreti; En güzel gözlerdeki uykular; - Memesini emzirtmiyen duygular... # Ucu orda bir yumak, şimdi içimde keder O uzak, o uzak iklim hasreti; Bir samur kedi, Bir meltem havası Bir dönüm noktası.. Ve yeşil pencereler... 13 - 56 - 939 Ankara Cahid Saffed tabiye vardır. Fıkra - başkasını yermek. 'Hatiğ, tezyif. Bahse, dola. yısile karışan bu «başkası», fıkracının da işa. ret ettiği gibi, çok kere talisiz adamdır. Sebeb ve lüzum yokken bir <konuşma» da yer alır; belki bunun için, sebebsiz ve lüzumsuz hırpala. nır. Çünkü o, bir bahse dolayısile karısacak kadar zayıf, tâbir caizse, zararsızdır, Açık konusayım: Eski vali Muhiddin Üs- tündağ ile aramızda korabei yok. Onun 13 se- “ne içersinde, İstanbulu Gülüstana çevirdiğini de iddia edecek değilim. Hatidâ, eski valinin aleyhinde oluşta o<İnkilâbın Meşalesi» ni ya- zanla beraberdim de, Fakat, Muhiddin Üstün. dağın vilâyel makamında göğsünü gere gere olur. duğu günlerde. Şimdi, değil Tenkid, bir işin başında olana karşı yapılır. Bunu, âhlâk da, manik da böyle emreder. eki vali maplu dse, hesabını Ankara Asli. ye ceza mahkemesi önünde vermektedir. Fakat, ayni istlevabı biz yapamayız. Ma. dem ki, dün yapamadık. Bugün susmak, daha iyi. Hem, böyle lâzım. Maztle kavga olmaz. Bir vatandaş, bir valiyi sorguya çekebilir; fakat, bir vatandaşı aslâ! i Gavsi Halid Ozansoy