46 Sand dostuna ininden firlamsk üzmü ola bir paza vahşetile bakı- e m eyni kafatasının içinde #a gibi çalkandı. Yerde parçası duruyordu; kav- yi t& tumıklara atar gibi fırlattı, İHemdah gülümsüyordu, alnında aşlan yarıktan kan kan, tahta “ lee flzerina düşüyor, çinko boru- Jakğah sısan yağmur artıkları seda- w çıkarıyordu. Ayakları üzerinde bitkaç defa sendeledi. Dizleri bü- küldü, beli kıvrıldı, bütün vücud ocağa yuvürlandı. Bir alev saçla- nnı kavrayıvetdi. Odayı yanık saç ve eb kokuları sarmaktaydı. Kolonya ve amonyak şişelerini süy'atle ocağa boşalttı. Birbirine Karışan yanık ve ecza kokuları e vin içine dağılıyordu. Çıldırmış gibi idi. Alev sgran cesedi yaknladı, odanın ortasına halıların üzerine fırlattı... Kapını üzerindeki anahtarı #inirli avuçlaria sıktı ve iki defa çevirdi... Erin içini duman boğmak üze- Te İkdh Gtbki odada diğer bir vak'a geçiyordu : Gurove sinirli sinirli çıkışmakta İdi: -İşte bunun için gitmeniz lâzım, Sar'slı!. Sonra evimize uşak ve hizmetçi olarak geldiniz. Bü gün ban sizip hizmetçiniz oldum adetal.. Daha ileriye giderek efendini #yazttan ve kızına âşık ettin!. İhtiğarağlıyor gibiydi: - Yeter!, Bizi nigin kovduğunuzu anlıyorum. Sis de biliyorsunzu. Suad, merdivenleri inerken ku- dörmuş bir köpek gibi boğuk bo- ğuk haykirıyotdu: - Yangın var! İytgin 1. Gyreve bu acı bağırışları san- ki dumemış gibi idi, Kapının eşi- inde göğüs göğüse karşılaştıkları samasi, ık döşekleri hatırlatan şeh- vekli hip sesle sordu: - Suağım be- Bi biğepi sevmiyorsun ?. Âdişaın beyni tekrar bir kova ” se gibi galkandı, ve: — Bevmez olur mıyım anneiş Dedi. .BİTTİ SERVETİFÜNUN No. 229$—345 Bir Gece Yarısı Dışarıda gece: Buğulu Serin, İçi mavi suyla dolu Bir sürahiydi; derin... İçerde : Kara boşlukta kımıldıyan, Karanlıkta kaybolup, Karanlıkta parlıyan Beyaz bir leke: Yetiyor yerde... Bir cam Sesi duyuldu geceden 'Taş atıldı görünmiyen ellerden. Kırıldı birdenbire sürahi: Akdı mavi sular pencereden... Türkân Tangör Bendeki Düğüm <Âdem»>in yanarak içtiği zehri, Kanarak içtim oh.. senin tasından; Karanlık odanda ölüm feneri, Altında yaparım heykel yasından, Bendeki düğümü çözmedi şeytan, Azabım ededi. «Biri ölmeli?|> İkimizden biri, bu şartı koyan Sen, bana demişsin: «En büyük deli |> Güneş karşısında pul pul öoyulan, Sizin kanunlara çocuğum uymam. Artık kulaklarım sağırdır duymam, «Kalb»in o bendeki hep ısırılan Verini sarsın bu derin ıztırab Çözme bu <Düğüm>ü ve kördüğüm yap. Oğuz Tansel