11 Mayıs 1939 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 8

No. 3339—544 UYANIŞ Mi * ANL HN, NN Tehlikeli Oyun Yazan: Rahm Şair Rıfkı Cemil, son yazdığı büyük eserile, şöhreti herkese na- sib olamaz bir dereceye getirmişti. Matbuatın ve sile dostlarının yaz- dıkları tebriklerle, kendisi kadar genç ve güzel karısı da iftihar duy- maktaydı. Yalnız, karısı Mel&hatin bu gurur duyguları arasına 8on günlerde bazı şübheli korkular da bırakmıya başlamıştı. Öyle ya, diyordu bu kadar şöh- ret bulan kocam kim bilir kaç genç kız tebrik ve takdir rnektublerile ilânı aşk etmiye yelteniyordur ? Gün geçtikçe kin kalbine yayılan, kazanımı dolduran bir şübheyle kav- ruluyordu. Nihayet karar verdi: Kocasına .gelen mektubları, Rıfkı Cemilin haberi olmadan zarfları, gizlice açıp içindeki satırları oku- yacaktı. Bu hevesle Melâhat artık gündüzleri evden dışarı çıkmaz ol- muştu. Dört gözle beklediği pos- tacının kocası namıva getirdiği Şi mektublerı alıyor, yatak odasına çekilerek büyük bir tencere içinde kaynadığı suyun üstüne tuttuğu zarfları itina ile buğulandırarak # açıyor ve okuduktan sonra tekrar belirsiz bir surette kola ile yapış- tırıp eski hâline getiriyordu, Günlerce yaptığı bu tecrübeler- Ie kocasına fark ettirmeden bir hayli mektub okuduğu halde, bun- ların içersinde şübheye değer hiç bir şeye tesadüf ;etmemişti. Böyie olmasına rağmen içindeki kurdu bir türlü atamıyordu. Öyle ki, bu nazik ve tehlikeli tecrübelerin bir semere vermemesine üzülmiye baş- Ismıştı. Garib ve manâsiz düşün- celeri arasında aklına başka birşey geldi : Hiç ilânı aşk eden bir kız veya kadın mektubunu eve yollar mı. Öyleya ben de olsam yazacağım yazıları, isteyeceğim randevuları idarehane vasıtasile yapardım di- yordu. Bu, onun için dünyanın en gü- i Karaca zel bir buluşuydu. Lâkin idarehea. neye geten mektublârı kontrol et- mesine imkân yoktu. Gerçe kocası, kendisinin ve her- kesin de bildiği gibi gözü pek dı- şarıda olanlardan değildi ve Melâ- hate olan sevgisini her hareketile isbat etmiş, onun itimadını kazan- mıştı. Böyle olmasına rağmen ne- » den Melâhet şübhelerinde israr edi- yor ve onu gıkı bir surette kontrol etmek azminden geri kalamıyordu. Geceleri kocasının ceblerini, net defterlerini karıştırıyor, elbiselerin de bir tek uzun saç, bir kadın ko- kuşu arıyordu. Bütün bu araştırma- larının bir kıymet vermediğivi de şübhe aklına son bir oyun geldi: yabançı bir kadın ağzından daktilo ile bir mektup yazacak ve bu rhektabunda çaire hayranlığından bahsile, küçük bir ilânı aşk ederek ondan randevu isteyecekti, Randevuya ve tanışmayı da şu suretle kararlaştırmıştı: O hafta Boğaz içinde büyük bir yaz balosu vardı, Bu balonun biletini tedarik ettikten sonra ko- casının adresine hazırladığı zarfın içine bu biletle berber şu küçük puslayı da iğüeledi: Size ve eserleriyize olan hay» ranlığım sonsüzdur. Bu sonsuz- luklara bir de beliren aşkımı ilâ- ve ederek sizinle tanışmak iste- yorum, Beni tanıydbilmeniz için, o gece al bir kostüm üzerine, iri sarı bir gül takacağım, İlk dans; sizinle oynamak ve bu vesile ile sizinle tanışmak ve giymek fır- satını kazanacağını, Çehremin ve her şeyimin baş- ' kaları tarafından O beğenildiğine göre sil de sukutu bayale düşür- miyeceğimi umuyorum. Bu gün için bir yabantı fakat o geceden sonra en yakın dostanuz olacak bir kimsenin selâm ve sevgilerini ” gözlerine İamamıyirdu. Hiç bek- * kabulününü yönü oder, Al kostüm ti oan güç takacık olin kadı? Li * Malâhat bunları sarfa koğüsak kocam sdrerine postaya atlıktan sonra, eve dönerken © geğb işin geliyür bu hile ondü için N bir ip nen hir mü dde Lırdı, * Balo Ban sababıliğış cahınden > için sünetine e söylüyskek 29den ayıldı. Side koitümle, hetkestaji eyvel giderek kendini eşi bir gizledi. Hayli sa gelen davetliler e bulunmamaşından duyduğu nuniyeb soüenedu. Döek kik ve umduğu boşuna iğL Onüu gö: nahına girdilü diyb kebdi keriğiyi” suçlu buluşan. Bast on #kiji geyiyordn & nun &gi teriydi. Ünlü gözlerle kapıdan biğlen yaman haytğini görür gibi si acı bir sonra antadı. Çünki kocasının şim nında bir de kadın #urdıl, Bir kas dın, sıptında, Aaa bir elbize, mi ii «ünde iri dari bir gül taşı | Melâhat oturduğu ve dileri yerden bu VAM. lemediği va bin #ürlü arasnda bir kete pile gel » miyen w il bal, 3 Rı ti. Y reyle yer göstermek oturdular. Cas nelia bir yordu bu tangöyu a, pek çok severdi. Nide sü Melâhatla bır parga şalerken iliş : yarak, aha ahenkle e etmişlerdi — om Sa Sayıtada