5 No. 9929—3544 terken Ankarada İsmet İnönü Ens titöründe toplanan ve Oümhuriyet hükümetinin himayesinde açılan neşriyat kongresini görmek saadeti içindeydim. Çok tatlı ve heyecanlı dakikalar yaşıyordum. İşte bu he- yecania kongrede kürsüye çıktım, bütün duyduklarımı arkadaşlarıma anlatmağa çalışdım ve orada top- lanmış olan arkadaşlarımı de- ha doğrusn evlâtlarımı ve kardeş- lerimi daha sıkı bir tesanüde ve elbirliğile! yaşamağa davet ettim, Babıâli yokuşunun istibdat dövrin- den tevarüş eylediği çekememezlik ve hased hastalığından mutlaka kurtulması lâzım geldiğini söyle- dim. Matbaacıların rekabet bhiz- sile, meselâ bir münakasada, ma- liyet fiyatından aşağı düşerek mol vaziyetlere girmelerinden uzak dur- malarını ilâve ettim. Avrupadaki matbaacıların arasında bir fiyat baremi olduğunu, ona riayet etmi- yenlerin esnaf arasından çikarıl- mak mutad bulunduğunu dehi tek- rarladım. Beni dinliyenlerin gözle- rindeki derin alâka ve sevgi alâ- metleri bana çok kuvvet verdi. Orada kazandığım kuvvet ve sag- detin şükranını ei yüreğimde gaklıyacağım. Neşriyat kongresi günlük ga- zetelerin yazdıkları gibi çok mü. him kültür ihtiyaçiarımıza çareler arıyordu; her arkadaş düşündüğünü hulüsla söylüyordu. Nihayet son toplantıda ben de bir daha göyle- dim. Sözlerimin hulâsa noktaları şunlardır : 1 — Neşriyatı ikiye ayırıyorum, daha doğrusn mekteb kitablarile ” kültür neşriyatını birbirine karış- tıramıyorum. Çünkü mekteb ki- #ablarının mecburi alıcısı hazırdır, bütün evlâd babaları ve anaları alıcıdır. Onlara mutlaka mal oldu- ğn fiyatla kitabları vermelidir; bu- hun içine her hangi bir vasıtanın kâznı karıştırmak doğru olsmâz; bü vazifeyi doğrudan doğruya Ma- srif Vekâleti üzerine almalıdır. e — Diğer neşriyatı ucüz bir hale getirmek için memleketimiz- deki kâğd ünhalılığı ortadan kalk- malıdır. Bir kâğıd fabrikasını ye şatmek için irfan ve kültür haya- tamikus ana temeli olan kâğıdı ba- halıya satmak ve onun gümrüğünü yüksek tutmak çok acıklı bir ha- retetiit, UYANIŞ Ankara ve Neşriyat Kongresi Ankaradaki Neşriyat Kongresin- den gönlüm sevinçle dolu döndüm. Çünkü, her sahada herikalar yars- ratân Ankaranın, be defa, irfan sahasına dş isabetle el uzattığına yakından şahid olanlardanım. Ankarada yalnız inkılâb ve te- kâmül havası teneffüs olunur. Ora- 3 — Matbenlar ve neşriyat ev- leri, yeni Bditeur müesseseleti bi- rer ticarel ve sanayi kurumlarıdır. Onların sermayeleri ve ticaret iti. barları vardır. Eğer Ber. mayelerini iyi kullşnırlarsa ve bu süyede ticari bir itibar kurmağa muvafisk olmuş bulunurlarsa Milli Bankalar nezdinde çek kolay kredi bulurlar. Onlara istenildiği gibi devlet elile faizli keediler açmak müesseselerin istikbaldeki ticeri mevcudiyetleri sleyhine, bir kare- ket olur. 4 — Neşiryatı yurdumuzun her tarafına yayabilmek için matbas ve kitabevi sahibi olanların bir araya gelib pekâlâ, bir kitab yayın teşkilâtı yapabilirler. Burada mü- tesanid ve yekdiğerimize karşı 80- mimi ve sevgili olmak en büyük ihtiyaçdır. 5 — Maarif Veköletinin edece» gi yardım mutlaka değerli neşri- yata ve klâsik erin iyi tere. meleriue şamil olmtlıdır. Bu yar- dımı hatır için İmline getirmek hem o yardımı anları küçük düşürür, hem yarğımlar ani heğef- lerinden nzakiagır, İşte ben böyle düşünüyorum. Maarif Vekili kıymetli ve çok de gerli arkadaşımız fiatan Âli Yğ- cel müzakers erplet densin vaz söylenen sözler arimiz fından zabıt olunmaktadır ve Pei lar işte nazarı dikkete alıtacaktır demişlerdi, bütün kültür ve a yat dertlerimizi onun içinden şe- tişme olmak itibarile çok iyi bi- len sevgili vekilimisin vekâletteki teorübeli arkadaşları müszükereler yaparak en hayırlı kararları Yet haz eyliyeceğinde tereddüt esiş değildir. Hiç şübhe yoktur ki An» karada (1930 mapisinde agilan neşriyai kongresi Türkiyenin irfan ve kültür hayatınız çök hayırlı te sirler yapacakdır. Ahmed Hasan TOKGÖZ ya besgin bir ruhla gidenleri ipe hakkak, göğüzteri iitihiydan İ; 5 mış olarak dönerişi, Komi am im ee b dan dinlediğim sitayiş anladım, Birinel midin sıcaklığı tatıştağunu ot? Ma Neşriyat lerle bugünkünden leneçek, milli kü I an alınmış Kami bir yıl içinde ğe gerek i