Mer SERVETİFÜNUN No. 2187—502 e yardım ediyot, hen de du- sb eşi raıildanıyotdu. aklı. İlaste baktı; » aürmen bile... Kaşa NE gel. Kalnız seni bir kere gi. kollarından sıyrılıp kendini M'vdtatli güleriz yürüme- İİ eçtldeb onub orklşından bak- şgık bıraktığı için Wiyle güneş vüroyor, bu Hi kaynaşiyordu. âsi başına oturdu. Yığın yığın ini âvare bir tavırla karıştırarak Padaklarımda mes'ut bir tebes- iu, PE wan Hhsmı... Bir şaheser vücude e. caşımış gibi eline aldığı kalemi Ender bir saman geçmişti, İduğu zevk âleminden omuzuna 5 pzündü < aşııyarâk arkasına döndü. #âlşnblit bir adam duruyordu. içi agaşbu şahsım çehresi ka- ikâr bu simayı seçebil- fakat onu tanıdığı anda dönmüştü: Bn adam, eniştesi Rirenozdu. Teşşden tırnağına kadar süzdük- 4 kövüplerarak dedi ki: air sizi #aviz etmek mecbüriye dim igin bir zül te elğizki ettiğim gütleribi yaşımakta olan sizden taleb etineğö gel İyaya hareket edegeğiz.. in, Bizi Pek çok ih derhal #vdet eüzüdlğ- Bişr kılacak değilim. Kızım” e ke Hüber Gran düşmemek için piyanoya dayandı. Dudakları titriyordu : — Fakat,. diye kekeledi, Beni mazur görmenizi rioa ederim.. Paristen bir dakika ayrılmama imkân yoktur... — Hiç itiraz ve mazeret gibi geylerie vakit kay- betmiyelim... Araba köşebaşında bizi bekliyor.. Der. hal yürüyiniz... — Beni dinleyiniz enişte.. Gelmesine intizar etti- ğim biri var ki, onu görmedikçe bir yere ayrılamam.. Mademki muhakkak gitmek lâzımdır.. Bir saat kadar, yolculuğu tehir edelim... — Hüber,. Bir saat değil, bir dakika evvel has- tanın yanına varabilmek için hayatımın yarısını fe da etmekten çekimiyeceğim... — Lâkin nasılolur?.. Ona bir haber bırakmadan.. Hem benim Parise avdetim en aşağı bir ay sürecektir. Bunnn ucunda bir hayat meselesi var... Size yalva- rırım beni gffedin, mazur görün... — Bahsettiğiniz hayat mepslesi, her halde savdi- giniz bir kadının gücenmesi ve sizi terk etmesi ih- timelidir... : Halbuki ben size, ölüm döşeğinde durmadan is minizi sayıklıyan bir bedbabtın son saadetinden bah- sediyorum... —il. — Niçin hâlâ tereddüt ediyorsunuz 1. Efendi, ta- hattur ediniz ki, kızım sizi gılgıncasına sevmek he: tasında bulunmuştar.. Bu aşk onu senelerdenberi em- di, kemirdi.. Evet, hayret ediyorsunuz değil mif.. Kızımın Esibini çaldıktak sonra kaçtınız.. Bir kere onun ne olduğunu, ne bele düştüğünü düşündünüz mü ?,. Aslâ,.. Sizden vicdgb, merhamet şeklemiyorum.. Bunlardan birine malik olsağdımız Gabriyel bedbaht olmıyasaktı zaten... Bire yalnız bir enişte, bir hami miniile ihtar ediyorum : derhal beni takib ediniz... Bu gözleri söylerken ihtiyar Mareşalın gözlerinden iki damla yaş yuvarlanmıştı. Hüber bu defa itiraz etmek cesaretini kendinde bulamadı. Yalnız dedi ki: — O halde müsaade ediniz ki satırlık bir mek- tup yazıp bırakayım. Mareşal başile tasdik işareti verdi ve iri adımlarla odada gezinmeğe başladi. Hüber Gran derhal ütesasının başına geçerek Kon- tese şu mektubu yazdı: «Aziz sevgilim; en gittikten biraz sonra eniştem Mareşal Dö Küs- tav Firenoz geldi, Kızı, yani eski nişanlım Gabriyel ölüm d de beni sayıkladığından mutlaka Mar- silyayfk hareket etmekliğimi ve bu suretle hastanın