Ea MEME y2 SERVETİFÜNUN No. 2184—499 EŞ EYY NN ş AN KR Kısa Tiyatro Bilgileri Tiyatro Artisti Çeviren : Nurullah Kâzım Tilgen Bundan evvelki yazılarımda tiyatronun belli başlı üç şahsiyetinden bahsetmiştim. Bunda da tiyatro artisinden bahsedeceğim. Artist bilhassa muharrir ve rejisörün düşündüklerini seyirciye gösterecek yegâne mutavassıt olduğuna göre bunun üzerinde biraz duracağız. Evvelemirde artistlik istidat ve bilgi meselesidir. Kendisinde bunlardan yalnız biri olan diğeri olmayan bir artist daima müşkülât içinde bocalar. Bu itibarla şunu da ilâve edeyim ki artık bu asır alaylı denen tulüatcı, heves eden miraşyedi âr- tist istemiyor; tahsilli bu işte istidadı olan kimseler istiyor. Memleketimizde kültür ba- kanlığının himmetile kurulan tiyatro mektebi bizlerin yüzünü güldürdu. Vakıa bundan birkaç sene evvel de İstanbul Şehir tiyatro ve bir halk e'i böyle bir teşebbüste bulunmuştu. Fa- kat bazı sebeplerden dolayı devam ettirmek mümkün olinamıştır. Bu itibarla bir devlet müessesesi olan tiyatro mektebimizin kurulması şayanı şükrandır. Temenni edelimki beşon dam » sene Sonra sahnelerimizde tamamen mekteb mezunu genç istidatlar yer alabilsin ve onları seyredelim. Avrupada ve Amerikada da bu böy- ledir. 'Tiyatro artisti yetiştiren mektepler, ak- şam kurları ve hatta enstitüler vardır. Viya- nada ilk tiyatro mektebi 1909 senesinde kurul- muş ve senelerden beri bir çok değerli ve orta Avrupada tanınmış artistler yetiştirmiştir. Keza Almanyanın Berlin, o Düsseldori, Frank- furt, Oo Karlsruhe, Leipzig ve gibi şehir- lerinde hükümetin himayesinde müteaddit resmi tiyatro mektepleri vardır. Gene Almanyade Bunlardan başka Berlini de (Alman tiyatrosu müdürlüğünün) ve (dramatik sanatı idaresinin) himayesinde iki hususi tiyatro mektebi de de mevcuddur. Gerek filmlerde gördüğümüz ve gerekse adlarını işittiğimiz veya okuduğumuz orta Avrupanın hatta Amerikanın belli başlı ar- artistler hep bu mekteplerde okumuşlar ve ye- tişmişlerdir. 'Tiyatro artisti işte bu mekteblere devam ederek icabeden malümatı edinmeğe mecburdur. Bundan sonra mektepte öğrendiği malümatı kendisindeki istidatle birleştirerek tiyatro saha- sında tatbik etmek kalır. Meselâ; Güzel sanat- lardan ressamlık, heykeltraşlık, tezyinatcılık, mimarlık ve musikişinaslık için akademilerde ayrı ayrı şubeler vardır. Buralarda yetişerek mezun olanlar ressam, mimar ve saire gibi unvanlar alırlar. Şu halde bir tiyatro artistinin de artist unvanını alabilmesi için tiyatro mek- tebinde okuması icabeder. Valnız burada bir mesele ortaya çıkıyor. Nice itstidatlar vardır ki bunlar tiyatro mektebi mezunlarına belki taş çıkarırlar» diyeceksiniz. Bunlar içinde iş gayet kolaydır; bu sahada bol bol okumalıdır, Hem öyle okumalı ki durmadan dinlenmeden okuma- lıdır. Avrupada ve Amerikada böyleleri için akşam kurları vardır. Böyle istidatlar buralara devam eder. Diyeceksiniz ki «Ama ne okusun- lar?» evet ne okusunlar. Evelemirde bir artistin en aşağı bir ecnebi lisanı bilmesi şarttır. On- dan sonra hangi kitabları okuyacağı gelir. Burada malimat kabilinden olarak bir tiyatro artistine okuması lâzım olan bazı eserleri sa- yıyorum : Estetik, Sanat tarihi, temaşa tarihi, ede- biyat otarihi, edebiyat, mitoloji, (o bugünkü 'Türk lisanı, eski Osmanlı lisanı, düzgün söz — Devamı var — Anadoludaki tarihi Türk eserlerinden