şe No. 3184—499 UYANIŞ kalmadığını bilmiyordu. Sokaklar- daki haylaz çocuklar ihtiyar lamba memuru için bir çok şarkılar yap- mışlardı. Ona rastladılar mı derhal bu köplere bindirici şarkıları söy- lüyorlardı. İhtiyar bunlardan usanç getirmiş oldugundan iç ve tenha sokaklarda dolaşıyordu. Bir akşam gene yorguk ve bitkin bir halde merdivenini bir lambaya dayamış yakmıya uğraşıyordu. Gizlenmiş çocuklardan dördü gelerek merği- veni altından çektiler. Adamcağıza istediklerini yaptırmak için bir müddet asılı bıraktıktan sonra tek- rar dayadılar, ve heb bir ağızdan: . oO— Bıçağın var mı! dediler, Adamcağız, uzun turuncu gömle- ğini kaldırarak pantalonunun ©6- binden bıçağını çıkardı ve avucuna alarak : — İşte! dedi. — Kullanmasını biliyormusun? — Neden bilmiyecekmişim. — Öyle ise evine git karına karşı kullan dediler. Küplere bin- miş olan ihtiyar merdivenden ihe- rek kendi evinin tarafına kaçmakta olan bu dört çapkını kovalamıya ii e tam evinin kapısına — v alçak karı. Kapıyı aç. Bu sefer artık seu hakettin diye- rek kapıyı tekmelemiye başladı. O böyle söylendikçe, haylaz çocuklar daha ziyade üzerine yükleniyorlar- dı. Karısının kapıyı açmadığını görünce turuncu gömleğini kaldı» rarak pantslonun cebinden anah- tarını çıkartarsk kapıyı açtı. İçe riye girince elinde kaması; — Kan istiyorum. Kan içece- gim. Diyerek etrafı aramıya koyul- . du. Bilâhare karısına dönerek : — Nerede ? Söyle nerede? Ne- reye sakladın diyorum gana. Karısı ise: “— Delirdin mi 9 Sarhoş musun Aklına ne esti yine? Diyerek ba- ğırıyordu. Kapmin dışarısındaki dört hay- laz diğer mahalle çocuklarına da haber vermiş ve hepsi ndamcağı- zın kapısını tekmeliyerek.. -— Ne oluyor? İçerdekis kim imiş? Yakaladın mı o diyorlardı. Kuakueo karısının üzerine çullan- muş: — Söyle, yoksa öldttreceğim, Bu akşam kan içmek iştiyorum diyordu. Aramadığı yer kalmamıştı. Hatta, mutbakın bitişiğindeki kimese varıncaya kadar... Karısına dönerek : — Bir iskemle al. O pencereyi aç. Hayır mı! Açmıyacak mın? Alçak karı. Öyle ise ben açacağım dedi. Burası yıllardanberi açılmı- yan bir panjur idi. Arkasında in- san sığacak kadar bir hücre vardı. Mutbağın ocak islerinden &im si- yah olmuştu. İşkemleye çıktı, İsli panjurları açtı. Lâkin birdenbire taş gibi dondu. Saçları diken diken olmuş ve gözleri kararmıştı. Blin- de sim sıkı tuttuğu bıçak da yere düşmüştü. Bu yıllardanberi kulla nılmıyan pencere hticfesini örten isli panjurun arkasında gizlenen belediye tenvirat müdürü şövalye Bissi idi, İhtiyar adameâğız korku içinde., — Mazallah! Ya küyarak âjt gıya düşseydiniz ekselâns diyetek indirmek için elini üzatfi ve; Yavaş yavaş, ayağınızı omüzu- ma basınız ekselâns. Nasıl oldu da oraya çıkabildiniz; asla tahmin etmezdim. Böyle ölümün yüzde yüz muhakkak olduğu bir yere, Sizin gibi bir şövalyeyi oraya, derken karısına bir yumruk savu- rarak: — Nasıl? Sonra!.. Şovalyeyi oraya çıkart- mağa (âkılmadın mı? Hayvan karı. Görmedin mi perdelerin &r- kalarına varıncaya kadar oradım. Deha göz önünde bir yere sakla- yamaz mıydın. Haydi. Çabuk bir fırça al. Şövaliyenin üzerini fırçala. Lütfen ekaşlânş şu beş de» . kika için şu kümese giriniz. Ben de kapıdaki savayım İhtiyar pencereye yaklaştı ve başını çikartarak dışandaki çap- kınlâra : — Evde hiç kimseyi bulsmae- dım. Kapıyı açıyorum. İnanmı- yanlar merdivenlerden yukazı çık- sınlar.” : Evde kimseler yok diyerek bağırmağa başlamıştı. ” esl bağrışan haylazları Diyerek (o bağırdı. Değişen Çocuk L, Pirandello'nun $u nefip A kâyesini de gelecek sağımızdk bw lacaksımız. ç yapılan bir toplan, diğ. operatifi açılmıştır. Bir gönd kaydedilen orttk adedi öğÜ $ bulmuştur. Müstahsilin, geşikt sulünü müstehlik Ee en iyi fiyatla salmak kurulan bn ttşe bölgesinde ve merk da olan satış koop liğinin bir şubesi olacaktır. Mamak » bir müssde gili yerlerde ide şatış teşkilâtı yeni milli kadar behemehei cektir. Yeni simine kadar Şişi