294 SERVETİFÜNUN HAFTADA BİR İĞ «Apaçık» Eskidenberi edebi bir nevi olarak kabul edi- len ve edebiyat tarihimizde cidden kuvvetli ör. neklerine rastladığımız hiciv; son zamanlarda «Hiciv denemesi» ismi altında, matbuatımızda yeniden yer bulmıya başladı. Ancak, o günden bugüne değin, edebi san- atların arasında saydığımız hiciv; çok kere ede. biyatın hududlarından dışarı çıkmış, sosyal manâsını tamamile kaybederek, şahsiyetlerin... ve hâtla şereflerin, haysiyetlerin çarpışmasında, kullanılan bayağı bir silâh şeklini almıştır. Fakat, aslâ fikirlerin değil!.. Halbuki 1... münakaşalarda içtimai değerleri bir yana bırakarak, şahsi kanaatlerimizle hare- ket eden ve aslâ ölçülü konuşmıyan bizler; bu yüzden, yazdığımız hiciv denemelerinde de ek. seriya «küfür» ü miyar olarak alıyoruz... Bilhassa, şu son günlerde!., Bundan birkaç ay önce, «Bir Nâra» adlı ük eserile, neşriyat hayatına karışan bir imza, «Basri Gocul» da, ayni tarzı denemiş, tanın- maş şöhrelleri hırpalamakla, kendine şöhret yap- mak kaygusuna düşmüşlü. Fakat 1... Görüyoruz, ki genç şair buyolun çıkmaz ol. duğunu çoktan anlamıştır; sira, ikinci eseri olan « Apaçık» bütün aleldde o gayelerden uzak olarak, tam bir san'at iddiasile ortaya çıkmış bulunuyor. Bütün bu başlangıştan son- ra, Basri Gocul'un, Uyanış'a da bir tane gön- derdiği son kilabı hakkındaki düşüncelerimisi yazabiliriz. Basri Gocul'un mısralarında derin bir jair duyuşundan ziyade, bir kavgacı görüşü, bir fikir sahibinin inandığı şeye sarılışı var. «Yolculuk» şiirinden : Dönemem, bir kere dizgin kavradım, Dönemem, bir kere şahlandı atım... Yollarım iletse bile ölüme Dönersem kahbedir anam, avradım!... Genç sairin fikrine bağlanışımın samimiye- tini gösteren bu manzumede, bast mısralar da- ha başka bir ifadeyle de yazılabilirdi. Bilhas- sa şu <anam>, savradım» kelimeleri gibi... No. 2093 —408 Köyüm... Köyüm bir inci gibi Marmaranın boynunda, Her batı bir başka renk aksettirip yanıyor; Iztırap çekenleri dinlendirir koynunda, Soğuk pınarlarında acılar yıkanıyor ! Köyüme her gün yeni görmüş gibi hayranım, Kırları binbir renkli çiçeklerle doludur; yle temiz hislerle doludur, ki her anım, Sanki köyüm saadet ve sonsuzluk yoludur ! Köyümü yatırınca esmer göğsüne gece, İçimdeki acıya derim: “Haydi, sende dur!» Sessizlik işlenince mehtabla ince ince Köyüm, bir çocuk gibi, gülümsiyerek uyur! Karamürsel, 19-8-936 Muazzez Kaptanoğlu e. J Bununla beraber !... Basri Gocul'un şair- leştiği, inceldiği, hattâ sadece his olarak kaldığı, zamanlar da yok değil! GECE ORTASI Bir sandalyedeyim, önümde masa, Ağrıyan kalbime el basa basa, Masaya kapanmış ağlamaktayım... Sükütu dinlesem ses almaktayım, Mandalsız kapımı yel aralasa Korkuyla bir hayal aramaktayım. Beni bir kanadı kırık yarasa Gibi karanlıklar salıyor yasa. Bedbahtım, çok bedbaht, anlamaktayım... Şairin en sevdiğim parçalarından biri de, «Serüven Sever» adlı şiiridir... Samimi, temiz bir anlatış.. daha doğrusu, bir itiraf ta diyebili- riz buna! SERÜVEN SEVER Her yanı sarıp ta bir sürekli kar, Yolcular dağları aşamadı mı Yağız atımı, Önliyemiyecek çığlı yamaçlar. Uğrağım, bilinmez köyler olacak, Durağım, bulunmaz bir yer olacak. Ve herkes bu yüzden bir gün adımı, Söyler olacak! Basri Gocul eğer bu şekilde lerse, şüphe etmesin ki, bir gün m söyler» olacaktır!... yolunda iler- «her kes adı- Gavsi Halid Ozansoy