? Teşrinievvel 1936 Heybelisanatoryom genişletiliyor Yeni bir paviyon yapılarak yatak adedi üç yüze çıkarılacak T #özi ğ Heybeliada sanatoryonunun denizden görünüşü Sıhhiye vekâleli Heybeliada sana- toryomunu 300 yataklı büyük bir has- tane haline getirmeğe karar ai tir, Vekâlet bu hususta lâzım gelen tahsisatı ayırmıştır. Şimdiki binanın tam ortasına İsabet eden arsaya be- ton bir pavyon yapılacak, ve bu par- yonda yeniden elli hasta yalabilecek- tir Sıhhiye vekâleti memleketin en gü- | zide doktorları ndan idare edi- len bu müesseseyi daha mükemmel bir hale getirmek için hiç bir fedakâr- İıktan çekinmeme Hastanenin tozdan kurtarılması yollar 10000 l1i- ra sarfile beton olarak yapılmıştır. Diğer taraftan büyük ve her türlü asri mal- emeyi havi bir ameliyathane inşa söilmektedir. Bundan sonra fmeli- behe. yatlar mütehessıslar tarafından Hey- | beliada sanatoryomunun smeliyatha- nesinde yapılacak ve hastaların muh- telif hastanelere nakledilmelerins s8- beb kalmıyacaktır. Ayni zamanda bir de sinsma ve tiyalro salonu inşa edil- mesi tekarrür stmiş ve bunun için de tahsisat ayrılmıştır. Heybeliada sanatoryonu sertabibi Tevfik İsmail Gökceden öğrendiğimi. | ni rs sn m KÜÇÜLEN ŞEHİRLEK I Bugün, küçük şehirlerin, göze çar- | parcasına büyüdüğünü görmeğe alış tık, Buna mukabil öyle şebirler var, ki bir zamanlar dünyanın en büyük merkezleri iken, bugün köy bile değil- dirler, Bunlardan biri Klüni şehridir. Bu | şehir 13 üncü asırda Avrupanın mer- | keziydi, bugün bir kaç yüz kişilik bir şehirdir, Orta çağda İpre şehri Paris kadar büyük bir şehirdi. 200.090 nufusu var- dı. Bu sayı ozamanlar için çok mühim- dir, İpre dokumacılık merkeziydi. Do- kumacılar bir gün isyan ettiler, fab- rikalarla zenginlerin evlerini yağma ettiler, tezgâhları kırdılar, dokumacı- lık iflâs etti, bir daha belini doğruta- PRENSE İŞ... Geçen hafta Avrupa gazetelerinde şunları okuduk: Holanda kraliçesinin kızı prenses Cülyona, prens Bernar ile nişanlandı. | Prens Bernar, Prenses Cülyona ile nişanlanacağı güne kudar, hiç bir iş tutmuş değildi; her hanedan âzası gi- bi, keyfine buyruk yaşamıştı. Bu hafta gelen Avrupa, gazetelerin- de de şu haberi okuduk: Prens Bernar, Holanda lekeleri ile iş yapın bir memur tayin edilmiştir. Anlaşılıyor, kraliçe damadını başı müstem- müesseseye boş gezmekten kurtarmak için bü işe | taşıyan ameleyi tevkif ettiler, polis | yapmak fetediği gidtAfrikgir » “e etme heyeti İsmailin bir ay sirke ş i gbt Afrika li geti K gitmi Pp girmesinde ısrar etmiş, damad da eğ- | çaüdürü biraz sonra geldi ve dür Gra- | mal diğer müstemlekese yagruka GÜŞÜP | Tere ve çıktıktan sonra ör bütüm, m“ erimi.” lenceyi brakıp vazifeyi kabul etmek | onu kurtardı. — sahabu devlte böyleiö e GEY mezare- | ve vasisi” ? mecbutiyetinde kalmış $ Dük bahsi kazanmış. nl ye ve j İ k ze göre son zamanlarda söylendiği gi- bi verem hastalığının çoğalarak hasta- lerın tabur tabur hastanelere akın ct- tikleri doğru değildir. Hasta mikdarı eski hulini muhafaza etmektedir. Yal- nız son zamanlarda halkın sıhhatine karşı daha müteyakkiz bulunması, gerek dispanserlerde ve gerek hususi muayenehanelerde rönigen vasıtasile hastalığın, kati olarak teşhis edilebil- mesi bir zamanlar hastalığını kansız- ağa ve zafiyete hamlcderek ehemmi- yet vermeyenlerin mikdeormı çoğalt- mış bulunuyor, Yoksa eskiden de aşa- ğı yukarı bu mikdarda hasta vardı. Heybeliada sanatoryomunun 300 yataklı bir hastane haline ifrağından sonra da şimdiki kadro muhafaza eği- lebilecektir. Yalnız mütehassıs Fazıl Şerafeddin ve Zühdü Ermanın yanı- na asistanlar ilâve edilecektir. Yeniden bir iki dispanser açılması da mevzuubahs olmaktadır. Bilhassa İstanbul hastanelerine çok mikyasta veremli gönderen Kâradeniz sahili memleketler için hiç olmazsa yeniden iki dispanser açılması için sıhhiye vekâleti icab eden teşsbbüslerde bu- lunmuştur. AV FIKRALARI Napolyonlar av meraklısı fakat acemi avcılardı. 1 inci Napolyon bir kere ya- bani domuz vurayım derken uşakla- rından birini yaraladı. Bildırcına ni- şan alırken Massenayı gözünden ha- Hfçe yaraladı. Bir gün de general Dürokla avlanır- ken, attığı saçmalar generelin Sırtı- | na rastgeldi. Napolyon bu kazayı şöy“ le tashih etti: — Senin gibi bir kahraman haya- tında ilk defa arkadan yaralanıyor!... 3 üncü Napolyona gelince, oda a- cemi avcı idi amma kaza yapmadı, | bilâkis kendisi bir kere mareşal Mok - Mahonun çiftesile yaralandı, PARİS POLİS MEKTEBİ 1881 de açılan Paris polis mek- tebi, o zaman bu zamandır aynı şekil. de kalmış; bugün mektebin ıslahı dü- şünülüyor, Bu münasebetle bir Fransız gâze- tesi diyor ki: — Artık ikinci İmparatorluk dev- rinde değiliz. O zaman dük Gramon | polis müdürü Pietri ile bahse girmiş- ti: #Senin polislerin, hiç bir suçum ol- madığı halde beni tevkif edebilirler.» Ve dük ertesi sabah bir amele bu- lüzü giyip bir meyhaneye gitti, yiyip içti, sonra mükellef bir cüzdandan 1,000 franklık bir banknot çıkarıp uzattı, Meyhaneci paruyı aldı: «Mü- saade ederseniz bozduruyım? dedi ve köştu, on yakın karakola haber ver. di. Cebinde bin franklık banknot K ŞAM Dış piyasalardan talepler artıyor Tacirlerimiz Türk parasile mal satmak istiyorlar Frangın düşürülmesinden zarar gö- receklerinden kotkan tacirler henüz mütereddid vaziyâtten kurtulamamış- lardır. Ticaret odasi idare heyeti dün de fevkalâde olarak toplanmış ve bu hususta görüşmelir yapılmıştır. Türk ihracstçilarınin Fransadan alacakları 300,009 lira#kadardır. Bu- na mukabil Frarisanıeloke parası da 12 milyon Türk lirasıdır. Frank dü- şürüldüğüne göre,sukut nisbetinde bu paralardan epey bir miktar kalacaktır, Şu vaziyete nazafana bir kısım alâ- kadarlar ihracatçı «alacaklarının bu müterakim paralardan ödeneceği ka- naatindedirler, Dış piyasalardan talepler ço; tadır. Bu arada İsviçre #rangı üzerin- den satış teklifleri yapılmaktadır. Fe kat ihracatçılar buna yanaşmamak- | ta,'Türk parasile mal satmak istemek- tedirler, Ankaradan ihracat işlerine dair de yeni emirler beklenmektedir.” Dost tutmak meselesinden kavga İzmir (Aksam) — Tepecikte Sür- meli sokağında Ferruh ve arkadası Hasanla İbrahim arasında umumi ka- dınlardan birini dost tutmak mesele- sinden kavga çıkmıştır. Hasan biçak- Ja İbrahimi kasık ve baldırından ağır surette, İbrahim de Hasanı kolundan | hafifçe yaralamıştır. Hâdiseye karışan Sadık oğlu Hakkı da Ferruh tarafın- dan bıçakla bacağından ve sırtından | ağır yaralanmıştır. Vaka failleri tu- tulmuşlardır. SİYASİ İCMAL Ingiliz politikası ve Almanya | İngiliz Dış bakanı Misler Eden Ce- nevrede Milletler cemiyetini islah ve silâhları birakmak işinde İngiltere- nin İptidai teşebbüste bulunmıyacağı» | nı ve muayyen teklifler yapmıyacağı- nı söylemekle beraber bu devletin dü. | şüncelerini anlatmaktan geri durma- | müşter. dı, İngiltere hükümetinin fikrini söy- lemesi resmen bir teklif mahiyetinde | olmasa da kuvvetli bir cereyan uyan- dırmağa kâfidir. Bu cereyan da uyan- lere her şeyden evvel Mil- letler cemiyeli misakının Veresay mua- hedesi fe her türlü alâkasını kesmek istiyor. Almanyanın Mileller cemiyetine karşı en büyük ilirazı misakın Vere- | say muahedesi ve diğer sulh muahe- | delerinin zorla kurdukları yeni siyasi nizamın ve tesis ettiği haksız hudud- ların muhafaza ve müdafaasına alet İ yapılmış olmasından ileri geliyor. M, Edenin bu davasını şimdi İngiliz im- paratorluğunun diğer parçaları da tut- maktadır. Kanada döminyonu Millet- ler cemiyetinin başlıca vazifesi mevcud nizamı ve hududların muhafazası ve harbi cebir ve kuvvet ile menetmek ol- mıyacağını Büyük meclise resmen bil- dirdi. Kanada murahhası Versay müahedesinin Milletler cemiyeti mi- sakı ile irtibatını kesmek hususunda İngilterenin fikrini Kanadanın iltizam edeceğini ilâve etmiştir. İngiltere Milletler cemiyeli misakı- nın tadili meselsinde Almanyanın öte- denberi ileri sürdüğü noktai nazar te- yid etmekle kalmamaktadır. Müs- temlekeler meselesinde de İngiliz ef- kârı umumiyesi artık Almanyanın da- vaşını tasvip ve iltizam ediyor. Muha- jazakârların en maruf simalarından Sir Vilson, Taymis gazetesinde yacdı- ğı bir makelede Almanyanın vaktile müstemlekelerindeki halkları idarede diğer Avrupai devletlerden geri kalma- dığını ve bugün müstemleke sahibi ol- mağa tamamile Hyakat sahibi bulun. duğunu yazmıştır. Şimdi Avrupanın. en büyük sanayi memleketi olan Al manyanın ham maddeye ihtiyacının tatmini lehinde İngilterede çıkan kuv- vetli cereyanın nihai gayesi de Alman- yaya müslemleke temin etmektir. İngilterenin polilikası Avrupada Ak manyayı muvazenede mühim dir âyil, Meşhud suçlar kar Dün yakalanan vr sw R hile 3 am j bü. Teori, Şar kadar okul hırsız derhal muhak | ve mahküm edildi” $ Yukarıda meşhud suçları muhakeme eden Dördüncü ceza mahken;, a aşağıda davacı (Sakallı) ve dirhemi çaldığında. Kğ ohkürtarı © mahin Meşhud suçlar kanununun dün- den itibaren tatbikine başlanmıştır. Dün saat on bire kadar hiç bir müra- caat olmamıştır, On birde bir polis me- muru refakatinde Iki kişi nöbetçi müd- delumumi Hikmet Bönelin huzuruna getirilmiştir. Bunlardan Mehmed adın- da sandık yapan biri, dükkânına ge- len sandıkçılardan Samucl tarafın- dan döğüldüğünü iddia, Samuel ise bu- bu inkâr ediyordu. Müddeiumumilik vakayı döğme ve | sövme suçlarından İbaret görmüş, hi. Sİ dava açabileceğini şikâyetçiye bildir- miştir. Bunun üzerine Samuel serbes bırakılmıştır, Bundan başka zabıta Taksimde iki vakaya el koymuştur. Sabri isminde biri bir kadına söz attığından dolayı yekalanmıştır. Kadın davadan feragat etmekle beraber müddelumumi, huku- ku umumiye noktasından tedkik için tutulan zaptı istemiştir. Zaptın tedki- kinden sonra takibata mahal görülme- miştir. İbrahim adında bir adam da Hayri- ye isminde bir kadınla kavga etmiş, kadının parmağını ısırmuştır, Hayriye davadan feragat etmiştir, Müddelumu- milik bu husustaki zaptı ve tabib ra- porunu İstemiştir. Tahkikatın tamiki- ne lüzum görüldüğünden karar bugün verilecektir. Bundan başka Beyoğlunda sarhoş- Tuktan dolayı yakalanan Yusuf adın- da biri Beyoğlu mahkemesince beş li- Tâ para cezasına mahküm edilmiştir, Dün İstanbul cihetinde görülen ilk muhakeme şudur: Divanyolunda o- turan araba sürücüsü İsmali, dün sa- bah Küçükpazarda Harun adında bir ihtiyarın bakkal dükkânına un almak üzere gitmiş ve iki tane kiloluk tartıyı cebine koymuştur. Bu sırada yakalanan İsmall, hük- kında polisler tarafından bir zabıt va» Takası tutulmuş ve suçlu şâhidlerle birlikte yeni teşkil edilen üçüncü sulh ceza mahkemesine tevdi edilmiştir. Saat 15 de muhakemeye sevkedilen İsmail sorgusunda #Ben çalmadım Bu adamdan pirinç unu alacaktım. Malın bedelini verdim. Başka bir şey yapmadım. Beyoğlu hastanesinde ya» tan hemşireme uğradım. Dönüşte bu Uğsıma geldi.» demiştir, İ yatta meşgul oldüklu vd ralını ödemesine karar vermis Ve İl mail tevkif edilmiştir. > â İKİNCİ MUHAKEME ie İkinci olarak şu muhakeme gi miri müştür: Tophanede oturan Kadri & © dında biri Yenicamide Evkaf idaresine! aid anbardan iki cam çerçevesi çalan ken bekçi Nazmi tarafından yakalene mış ve suçlu üçüncü sülh ceza mahile" N rah, Şİ N j | mesine verilmistir. Suçlu, çerçeveleri kendisine nin verdiğini söylemiştir; İki bug. E saat süren celse sonunda Nuri Dir hapse ve bir ay da emniyeti ui > nezaretinde bulunmağa ıashkür, miştir. Eskişehirde bir müsamere "© Eskişehir (Akşam) — Halkevi gençe © leri pazar ve pazartesi akşamları Hale evi salonunda müsamereler ve «Canavar» piyesini büyük Wir iie vaffakıyetle temsil etmişlerdir. Ge / cumhuriyet bayramı anma yaşam ME, 7 bir çadır. Avuç dolusu paka, “G cek şey de iki aslanın bir filin yan yatışı, dört sıçrayışı, Hani hep sirkler böyle da, insanın aklına bu tasvir göl Güya sirklere olan röğbet ra olan sevgi ve meyilden ileri yormuş. Yalan deği, İnsanlar” vanlarla çok alâkadar oluyor, F rini okşuyor, vahşilerini dikks” kik ediyor. Ses çıkarmıyanla,, sip kesip yiyor. Yırtıcılarını da Yunü bulup öldürüyor. vanlardır. Onun için!» rın lâkırdısı geçti mi SİS Del Biz geçen sene (HgYİD€ > adında bir kitap çıkı DAĞSCÜLE kepış Pu gğimdiyet Ne yapsa tap £ “iye gide ” x Meydürm sgapmağ 5 sahi Tali Bang e dedi insar., üsyvanlariğ sr #