1 Teşrinievvel 1936 AKŞAM Me e ne - > > ee Tahlisiye Mahkümlar adasında... e program (Herşeyi yapın, kadınlarla ES ln çin, aşım IKaradenizdeki noksanlar dö : ğe | dedi, m yakında tamamlanacak münakaşa etmeyin m, me dar yenleyir şey- m hi yk ale | m ral ıda bu l ul nan bi r d iş a uymazsa sen zama- na uy! dedi ve çok mühim bir lâf et- istasyonları inşaatının yetiştirilemiyeceğini anlıyark iri bi tabibi nasıl katil olmuş? Yunanda insan başkay: Orta çağda insan başka ve yirminci | miş gibi ku sırıttı. vu inşaattan vaz geçmiştir. İdare mu- il kadar da ye! Hayır, dedim, Zaman sana uy- Vİ mez. Bütün tarih devrelerinde mazsa sen zamana uy! sözü sadece guldak mıntakalarında iki müsaid bi- sosyı in, rtunizmin ifadesidir. Bu | 79 ME — bu kış buralarını tahli- dir. sözde eğer reali , ilimciliğin zerre- ei — na gk bundan dolayidır ki, ben, mü- | sini görüyol , yanılıyorsun. Harda başları 8 1ikba, cerret, DE ie > bütün sosyal «Zaman» duran bir şey değil z şartlar için an insandan | gişen bir nesni m değişme 'Tahlisiye idaresinin gelecek seneki bahseden riya fiy ki amam. | kanunlarını zamana uy- | inşaat hazırlamak üzere ig öyle ai eyl böyle bie fel- | muş e ii e değişme | müdür Nec bi t sahici, can! iştiği i Ankaraya giderek vekâletle temaslar- değil elle tülü gözle görülmiyen, | tikamette değişmesi üzerine müessir | da ar, Gelecek seneki prog- mücerret, lafı insandan dem Vu- lursan işi realist ve ilimci tahli- . Mü im lursun! noksanlarının an Bi , sahici insanın” gölgesi Orhan Selim slışlaekr Bunun için Samsundan ME Trabzon, , Hopa ve diğer kurulacaktır, eni li ern ihtiraların md, ib, ve telgrafın muhal arını da şimdiy: tırdığı tleri de yerini t | 35 seni yar şamış olan İngiliz Afrika yerlilerinin biribirlerini e. ekte medeni insanlar- dan daha ir vasıtaya malik ol- ii iddia etmektedir. Benzis Şa | Rodezla yerlileri radyo ve tele- iin daha seri olarak haber gön- beliğ ve Mei Bun- İ ze Va görünür hi taları yoktur. Vi bunun tep ile yapıldığını e ir gün yı eye ka- etti. m. telgraf bı haberin doğruluğunu lp ediyordu. avuşu istintak ez u haberleri nasıl aldığını al İzi — Bana öyle e demekle ik- tifa ediyord senii sey biz kaç kere benim de ai geldi. Bir kere aslan a mümkün — ei versin biz şehirliler böyle deği- liz. Eğer şehirlilerde telepati kuvveti i olsaydı, dei telefon, telsiz şirket- İ leri iflâs e aye YOLLAR Bu sütunlarda bir kaç kere yaz- dık, Pariste ne olursa bizde o ae Bizde bazı yol simlerini değiştiri. yorlar, Pariste de Eli DREN İlluströ gazete: ol isimlerini ei şer unutmasınlar, Sovyet Rusyanın merkezi 8 inci EDVARD PULU Her devlet 1937 beynelmilel sergisi için yeni bir pul çıkarıyorlar. İngiltere posta nezareti de, yeni kral tahta çıktıktan 6 ay sonra 1 bu- nilik 8 inci Edvard pullarını çi kardı. Nezaret bir tamim yaptı, yoz ki: — Eğer bu pullar halkın hoşuna gitmezse derhal değişirilecektir, be- rana fikirlerini söylemele- rini bekliyo; Ve ilâve GE — Bu pulların maketini, ka bizzat 8 ii pe” ekeni ti. DÜNYA DÜZDÜR rp ize ki e bir mez- e varı maki ezhebi ikleri, hâ- TİMİZ gi yanın daa ei kini Bu sene oldu. andırmı; e ii fı, bu ELİ bir be 7: nra bir fırtına ni air dead dan boşanı su 7 e kaldı ve sesig ini ye sular SİVRİSİNEKLER Siyam polisi müşkil bir vaziyete girdi. pol sivri sinekler. Büyük bir merasimde, hazırol e duran prn pi kaçı kaşı Yalnı adar olsa a eya, el pole, nokta bekledikleri ia kaşını; Karadenizde mm noksanlarının lacak inşaat için beş m ini Hem bir tahlisiye programı hazırlan; Bıldırcın akını Deniz ortasındaki vapur- lara bile bıldırcın düştü kili İmralıdaki büyük sa- man deponun baktı, sordu: aman samanlığı ne kadar ai yaptınız?, — 6 saat.. — Bir günde.. bu samanlığı bozup 8 saatte daha büyüğünü yapacağız.. Adliye vekili: tamamlanmasını dan sonra büyük bir prozramla i il Lie eürünieli sötörimok hküml lanacaktır. Bu mıntakalara yapı» 2 diğe iyi muameleye karşı teşek- etmek mecburiyetindedirler,. Bu Ma ene De bir nezaket itiya- lerine verilen her şeye, kendilerine ya- pılan her ağır cinayet mahkümlari bile son de- Biribirlerini dai- yorlar; dırcın yi iii una tutulmaktadır, de limanımıza gelen canlı bıldırcın getirilmiştir. günle: Karadeniz havalisin- de fevkalâde bıldı, bolluğu vardır. — Bunlar sini i. al büyük Türk hükümdarlarının ve Samsunda şehir içindeki studyolarında, ği eş iki ü sak sokaklar bıldırci dolmakta vı içinde bir yeri yapıp, yıkıveriyorlar, Katiyen eski isimler kullanılmıyor.. halk i dini yapıyorlar. tt ar adasında en büyük kaba | Ticinde bir isimle çağırmağa Kali en vapurlar bile deniz ortasında bıl- öylemek»tir. Bir mah- | Adanın en yüksek tepesine oi isi y! kümun yalan söylem: te aitedilmiyer. Bir nereli ede kaba- leyince hiç değilse yarı yarıya bir af SİYASİ İCMAL ——— Harp bulutları dağılıyor Almanya ile Sovyetler arasında 20: n MEvcud münafer. ret ve siyer mi vapl elik karşılıklı nümayiş şekl: büyük harp manevraları ile bir bei a- ha az ele sulhünün uf- ku birdenbire kararmışı Fakat bu karalı eren bek- ü ler . çıkmadı. Avru; —. ya düzeltmek üzere e İngilerenin geniş bir plân üze- Me ii Gece. ir kenarda birkaç mahküm ellerine sn bir gazeteyi okuyorlar. Dikkat ettim. En ve sahifeyi çevir- ei büyük bir dikkatle sinema, ti- rmi gözden geçiriyorlar.. kd lanın hastanesini parmağında çe- viren Ez hasta bakıcı ile tanıştım. di — Suçumuz ne?. — apne girmeden evvel mes- leğiniz nx Diş e Alâkam birdenbire katmerlendi. — Nasıl oldu da elinizden böyle bir kaza çıktı. KADINLARLA MÜNAKAŞA ETMEYİN NİZ cezasını hak ediyor... Ne: zaket tedi mahkümlarda mer- eni eyi ve bunda muvaf- Katiller yalanlar Gi üyeceksi desi mahkü ında © derece ileri gitmiş ki, her mahküm adada biri vercin besi güvercinlere ey- lâd gibi bakıyorlar. iki güver ipli ii gün hağta- lanmış... İki cini mahkümu olan Za- vallı ğ (Devamı Vm sahifeseğ... âkin dınlarla münakaşa imi orlarmış, . erine derin yeni ümidler mayi bl özi ie Sie & karı ğ vee ye lk Me “Gişe Avrupanın başlıca yüzünden katil oldum.. ve bir kadın beklerler A a münakaşası yüzünden buradayım... ir t çek Mahkümlar adasındaki hastaneyi nelmilel ticaret münasebetlerini bo- z — ra bu karar gen alındı. “Polislerin oldular, şe milli mizahcısı Tristan ına girdi, Bu münasebetle gazeteler hep on- dan, onun nüktelerinden obahsedi- yor! Tristana sormuşlar N mizah gazetelerini oku- yorsunuz' — atfettikleri fıkraları gör- e zan ve darlaştıran takyidalın önüne geçmekte ve bir refah devri açmakta- dr Diğer taraftan Almanyayı ha madde ve müstemleke ve Milletler ile ai mesi işi memnun ederek Du devletin garbi Avrupanın Bu ll Almanya ile Sovyetli iki gerginliğin ehemmiyetini ie misakının Versay muahedesi)| silme parmağında çeviren bir bei Eşi kümu dişçinin şahsı kadar geçen hâdise de dikkate değerdi, sOr- dum: — Nasıl oldu? Bir kadın raselleindö idik.. bir tail günü... Arkadaşlarımdan bi- ile bir münakaşaya başla- üzerime yürüdü. E- mişti. Arkadaşım limde bir manikür çakısı vardı. Bu ar- kadaşımın fena bir yerine saplanmış... Istanbul Türkçe, Fransızca, ingilizce, italyanca, Almanca, Rusca v. 8. KAYIT MUAMELESİ BAŞLAMIŞTIR Tecrübe derfarağ Ankara Konya caddesi de i ee mek iç eye Fakat serpinti ileri hâ , bu yola Moskova ismini vermeli, ai uza gi ediyor. Milletler nstantinople ismini de değiştir. Hayır, ale kapi iri sinde M. Litvinof ii hücum | su... En sevdiğim ame Ki Hik a ; ea m. cumhuriye- serip benimsiyor ve anlatıyo- ederek Avrupada hegemoniya kurmak | tim.. katili ben Bim hayatımı kır- ezi Ankaradı! istediğini söyledi ve bütün milletlerin | dım. cin: yekien hapishaneye girdim. ü korumakta birleşerek Almanya- | (o Yanından —— dişçi arkam- tm önüne geçmelerini ve mevzii em- | dan seslı BE araflı karşı- BERLİTZ de yeni açılan lisan kursları çe meyniz. > yardım sekle dayanmasını | istedi. NEZAKET ADASI hd: He: De yi e ise şu zamanda Alman- yaya kaşa e Ünel kel ey de rna son derecede nazik ins sanlar ını temindir. AOMkAE nin dl 11 aydan beri bu husus adam akıllı temin olunmuştur. Bura- ya bir «#mahkümlar adası» ee <neza- ket adasıs demek daha doğru ol ıpishan umum müdürünün Koyduğu bir usulle Cemal Nadir'in > ii oldu ki fırça kalemden ssirdir. Memleketimizin if“ ke etiği biricik Cemal Nadir, dün ırçasına sarılmış Akşamın köşesine di ye karalamış... Veriyor tokadı. seyi ası neşreden gazel Ki rel yorgun bir vaziyette — Yöne kar gittim, “> die Öter