218 SERVETİFÜNUN rn BIR KE Beklenmiyen bir ölüm! Sahne san'atkârımız Küçük Kemalin ölümü dolayısile yazdığım bir fıkrada ; « Hayatı olduğu gibi kabul edememek, ne kadar güç bir şey..> demiştim. Bu söz, «Haftada Bir> sütununda, her han- gi bir vesileyle, yeniden yer bulabilirdi, belki,., Fakat!.. Kim tahmin ederdi ki, A. Sırrı Uzellinin kayboluşuna ağlıyan bir yazıda tekrarlanacak. Evet, onun böyle genç yaşta aramızdan birden. bire ayrılacağı kimin hatırını gelir, buna kim inanabilirdi. Ölüm, hayata karsı bütün vazife- lerini bitirmiş ve hayatın lezzetlerini kâfi dere. ce de tatmış bir insanın son gülüşünde, belki münisleşirdi. Fakat, A. Sirrımın gülümsiyen genç yüzünde, bol ışıklı gözlerinde, ne kadar ba- yağı, nekadar gülünç kalıyor. A. Sırrı Uzelli?!., Birkaç nüsha evvel bu sütunda bahsi geç- miş, «Kurun»da neşrolunan bir fıkrası alına- rak, zeki bakışlarından kaçmıyan bir sosyete hddisesi üzerinde, uzun boylu düşünülmüştü, Daha evvelki sayıda « Sabah > isimli nefis bir giri, benim fıkramın, köşesini süslüyordu. Onun şahsiyetini ve yüksek sam'alini tamamile akseltiren bu manzumede, bazı mısralar bugün. kü ani kayboluşiyle, ne garib bir tezat yapıyor: «Kaldırım konuştu, bir çocuk güldü Gözlerin açıldı hiç kapanmadan,.» Çalışmanın verdiği tatlı bir yorgunlukla evi. ne dönen Sırrının, odasına doğan günle beraber «Kapanmadan açılan gözleri» ne yazık ki, bugün ebediyen kapanmış bulunuyor, «Saatler çalıyor: Vakit tamamdır. Koşuyor sormadan hayata sokak. Sahneye yeni bir eser konacak; Bu belki komedi, belki dramdır. Çıkıyor gibisin bir fırtınadan Işıklar yüzünde bir ateş iğne İçinin görünmez derinliğine Sarışın rüyanı gömde kımıldan,» Gene saatler çalacak, vakit gelecek, «sokak No. 2092—407 hayala koşacak», ancak... O, matbaasına koşan Sırrı, bu sokağın içinde bulunmayacak, Zavalk Sırrı, Şimdi, ruhundaki fırtınayı, esarışm rü. yasiler beraber, ebediyetin ikliminde dinlendi- riyor. Aradan ancak iki hafta geçdi. Son görüş. memiz Moda kayık yarışlarında olmuştu. Mehmed Selim, o ve ben, bütün bir günü birlikte geçirmiş, bir pazar gününün hesaplı sa- allerini beraber harcamışık. O gün kaybolan her saatin A. Sırrı ve bizler için, büyük bir kıy- met olduğunu; saatlerin onun hayata gözlerini kapıyacağı meşum dakikaya doğru, harikulâde bir kuvvetle, yarıştıklarını düşünebilir miydik 9.. A. Sır, değerli bir gazeteci, kıymetli bir şair, bitaraf bir spor muharririydi. Bütün bu kıymetleri ise çekingen şahsiyetinde yüksek bir lovazula saklar; sessizce çalışır, muvaffakiyeti şöhretin değil, samimiyetin ölçülerinde arardı. Genç neslin en önde bir şairi, Türk gazeteci- Liğinin cidden güzide bir varlığı olduğu halde, onu, belki pek az kişi tanırdı. Bu da gösteri. yor ki, göhreti ve alâyişi sevmezdi. 3 formalık bir şiir kilabı meşreder etmez, kendilerini yetiştirenleri hiçe sayacak kadar, yükseldiklerini sanan genç dahiler; Sırrının bü- yük şahsiyetini örnek olarak almalıdırlar. A, Sırrı Uzelli!.. Şimdi selviliklerin nefti rüyası içinde, son uykusuna kavuşmuş bulunuyor. Ve biz, onun bu hiç beklenmiyen ölümüne ağlarken; düşünmüyoruz ki, bir gün bizim de ardımızdan ağlıyacaklar; biz de bir gün dostla. rımızın kalbinde, sadece bir hâtıra olarak ka. lacağız, Hayan olduğu gibi kabul edememek, gerçek. güç bir gey, okuyucular... Fakat.,, Hayatı benimsemek, «hayat benim!» demek; güç değil, ayni zamanda gülünç bir şey olmaz maf.. Gavsi Halid Ozansoy A. Sırrn Uzellinin ani ölümile uğradı- nuyoruz. aUyanış» ın bu sayısı, baştan başa sustaki içten alâkamiızı hudutlandırmış hatırlıyacağız. Her vesileden istifade edile- cek, eserlerine yer verilecektir. Burada bir ğumuz yazıları ile, kiymetli şairin edebi mek iddasında değiliz; acele bir hazırlık bilenleri koyduk. A. Sırrı Uzelilyi, bu nok-