iii İ , SERVETİFÜNUN Tülell niye — Başı iğönci sayıfada — vk 2-1013 Abonesi e isi ai 1000, altı aylığı 600 pr YANMIŞ Yedi günde La RI yerine pa ere gazetesi Gatelemize İlân verecekler, İstanbulda Kemal Salih, Holer Samanen ve Huli İlân Şirketine gilmelidir. No. 2083—398 pe Uyanış Yabancı ülkelerde 36 İsviçre frangıdır. Bir sayın 20 Kuruştur risi olan İtalyanın Milletler cemiyeti azâsından birisi üzerine saldırması dolayısile Fransa, İngilterenin da- hil olduğu onüçler komitesi burada bir toplantı yaptı. Bu toplantı yapılırken merdiven dibinde, halılarla döşenmiş salonda diplomatlar ve gazeteciler sömür- geler revizyonu, harp, Avrupa revizyonu, harp, Mil- letler cemiyeti paktı revizyonu, harp mevzuları üze- rinde münakaşalar yapıyor ve şakalaşıyorlardı. Mil- letler cemiyeti ile sulhun iki direği Fransa ile İngil- tere biribirlerinden ayrılacaklar mıydı? Bunlardan ikisi de cemiyetten çekilmek tehdidinde bulunacak- İar mıydı? Milletler cemiyeti yeni sarayına yapacağı işleri büsbütün berbat etmek için mi girişmişti ? Harp, harp, harp. Saray eskisinden daha ağır bir surette ilerliyor, fakat dünya politikasının yaptığı helezonlar gittikçe hızını arttırıyordu. Yalnız orta yerde Briyan'ın, Henderson'un hort- lakları kalıyor. Onların 1914 den önceki kemale ermiş olan nesilleri her gün biraz daha ortadan silinmek- tedir. Harpte delikanlı olan nesil, bugün iktidarı eli- ne alıyor ve bu yeni iktidar nesil Milletler cemiyeti sarayı ile birlikte yükseliyor.. Burada İngilterenin ve Piakağı daha genç dip- lomatlarile Milletler cemiyetinin yeni elemanlarını tasvir eden gazeteci, yazısını şöyle tamamlıyor : «Heybetli yeni saray Milletler cemiyetini kurta- ramıyacaktır. Bu saray, zaten korkular içinde açıl- miştı. Onu ne bekliyor? Dünyanın durumu sadece değişmiyor; kötüden betere doğru gidiyor. Dünyanın manzarağının bugünkü kadar. kötü bir çehre alma- mış olduğunu saklamağa lüzum yoktur. Konsey salonu eylülden evvel hazır olmıyacak. © zamana kadar ne gibi hâdiseler çıkacağını tahmin etmek isterseniz, geçen dört beş ayın hâdiselerini dikkatle gözden geçiriniz. Asamble salonunda önü- müzdeki yıldan önce toplantı kabil değildir. O zama- na kadar neler olacak? Saray, Milletler cemiyetini kurtarmıyacak, fakat cemiyetin müdafaa ettiği maksadı kurtarmağa yar- dım edecektir. Orası yıllardanberi büyük bir hulyayı kurmuş olanların hortlaklarına yeryüzünde biricik toplantı yeri olacaktır. Orada «ne şehir, ne memleket, ne vatan» diyen bir «cihan devleti> tasarlıyan ve insanlara «cihan vatandaşları» adını veren ilk Yunan Giniğ'inin ruhu yaşıyor; İlk Sinik'in alay ettiği şey milliyetti. Ve o göyle demişti: «Niçin böcekler ve solucanlarla bir- likte Attika topraklarına bağlıyım diye öğüneyim f» Antisten, Diyojen gibi Siniklerle Yahudi Mikah'ın ruhu da buradadır. Bunların idealleri asır üzerinde yaşamış ve zaman gelmiştir ki riyakâr dudaklara girip bükülmüştür. Bugün Musolini bile kendi askerlerinin Habeş halk kına kendi sapanlarından hisse vermeğe gittiğini söy- liyerek yaptığı hareketin meşruiyetini müdafaa lüzu- munu duymaktadır, Bu hulya, beşerde okadar derinlere kadar kök salmıştı ki, her insan az çok ondan dem vurmâdan edemez. Bütün ihtilâlleri bu rüya körüklemiştir ve: gerçekten, bundan büyük bir rüya ve hulya tasavvur da mümkün değildir. Bu hulya sürüp gidecek. Asıl mesele Milletler ce- miyetinin sürüp sürmiyereğidir. Milletler cemiyeti bu rüyayı gerçekleştirme kudret ve tesirini göster- mekten uzaktır. İhtimal ki bu rüyayı yıkacak, onun- Is birlikte bizi de devirecektir, Fakat bunun mutla- ka böyle olması da lâzım gelmez. Bu netice bize bağlıdır. Biz, daha tesirli bir va- sıta icat edebiliriz. Bu ihtiyacı nekadar şiddetli du- yarsak o nisbette bu icadı yapmamız kolay ve ya- kınlaşır. Fakat bu hususta aciz gösterecek olursak tehlikeye de o derecede yaklaşırız. Bugün insanlar, Sinik'lerin dünyasından çok daha geniş bir saha üzerinde kanunlarını kurmuşlardır. İnsanlar, bu geyyarenin fırdolayı etrafında da bu ka- nunu kurabilirler. Onu bir gün içinde kurabilirler, Yalnız mesele, bunu bizim neslimizin yapıp ya» pamıyacağıdır; neglimiz, bu işi ileriye doğru mu gö- . türecek, yoksa geçmiş devirlerin karanlık bağrına doğru geri mi itecektir?» İspanyada Bir Tedris Şirketi İspanya yarımadasının muhtelif yerlerinde 59 adet orta mektep, «ticaret kollejji 5 milyon peçeta ser- mayeli bir şirket vardır. Bu şirketin başkanı Tarım bakanı Sinyor Marti- nez ce Veloğco'dur ve Sü bakanı Gil Robles de di- rektörlerinden biridir. Bu şirket, dini tedrisatın lâğvı düşünüldüğü zaman kurulmuştu. Bu halin her nekâ- dar 1933 seçiminde papazların muvaffakıyeti üzerine önüne geçilmiş ise de bu sosyete hemşire ve papaz- lar tarafından idare edilen başilca, orta ve yatı mek- teplerini eline almağa başlamıştır. Bu kumpanya genlik içindeye benziyor. İsmi «So- siedad Anonima de Ensenanza Libre»dir. Ve mek- teplerinde okuyan talebelerin adedi 20.000i geçmek- teymiş... Dilencilere Yardım Usulü Madrid sokaklarını dolduran dilencilere yardım için madeni markalar basılmış. Bu markalar «Hayır Kurumları» tarafından satılacak ve sahibi mukabi- linde bir yemeğe hakkı olacaktır. Hesab edildiğine göre, Madrid de 30,000 işsiz varmış. Vilâyetlerden akıp gelen işsizler hariç. Diğer bazı Avrupa memle- ketlerinde olduğu gibi «İşsizlik Sigortası» İspanyada. yoktur. Şehremaneti ve Hayır Kurumları tarafından işsizlere yardım edilmekteymiş.. AHMED İHSAN Basımevi Ltd.