No. 2083—398 relerde mutlaka bulunuyor ve karısının giyeceği robu bizzat kendisi intihap ediyor; Tatyana da, bütün suvareler -esnasında, kocasına karşı fay- dalı olmaktan derin bir zevk ve bahtiyarlık his- sediyordu. Aşağı yukarı her akşamki davetliler arasında M. Kingsleyde bulununca Tatyananın dilsiz rolü daha kat'i bir sessizlik içinde geç- meğe başlıyordu. Pedrin arzusu üzerine, Nevyorka geldikle- rinden az bir zaman sonra, Misiz Kingsleye bir ziyaret yapmış ve öteki de berayı nezaket bu ziyareti iade etmişti. Bir akşam kocasının, M. Kingsleyin yeme- meğe yalnız olarak geleceğini haber verince çok şaşkınlaşmıştı. Bunu tabii görmek lâzımdı. Çün- kü bazen, yazıhanede başlıyan bir müzakere ak- şamleyin sofra başında da devam ediyordu. Pedr Glanorun M. Kingsleyle bambaşka bir lisanla konuştuğunu işitince hayreti daha ziyade art yordu. Zira Glanor, Nevyorkun genizden çıkan aksanila konuşuyor; M. Kingsleyle beraber bu- Uanurken başka bir adama benziyor; hattâ se- dası bile değişiyordu. Acaba bu değişiklik ne- den ileri geliyordu ? Glanor, onun bu haline gülerken Tatyana, bütün düşüncelerini, hissiyatını saklıyamıyordu : — Seni kaybetmekten korkuyorum, Seni bu yeni gün altında görmekten, seni eskiden tanı- matmış olmaktan korkuyorum. Genç adam, yüksek sesle: — İşler, diyordu, İşlerin ne olduğunu bil- miyorşun... Esasen onu bilen pek azdır ya!.. Ve daima gülerek ilâve ediyordu: — Bereket versin ki bilmiyorlar... 'Tatyana, Madison Sguare parkındaki otur- duğu kanape üzerinde bütün bunları düşünüyor- du. Yemek vakti çoktan geçmişti. Henüz açıl- marfıştı. Pedrden azar yemek korkusile bu mü- ziç yemek vakitlerinden kurtulduğuna memnun- dur. Fakat gene, kocasının canını sıkmak endi- şesile yerinde duramıyordu. Kendisine müessir olan bu nüfuz ve kuvvet nereden geliyordu? İlkbaharın sıcak güneşi altında kendi ken: dine sürüyor ; — mu hakikmtem seviyor muyum? Acaba, ö beni seviyor mu? Beni ona bağlıyan kuvvet nedir? Bu yalnız, bir merak ve çeviren esrar ve belki de onu cinayete kadar sürükliyen şiddetli ihtirasın mahiyeti neydi ? Cinayet dolayısile do- gan korkunç şüphe, mümkün miydi ki, Tatya- nayı Pedr Glanordan ayıracağı yerde bilâkis 0- UYANIŞ nun kolları arasına atsın? Acaba Tatyana, bu adamın muammasına nüfuzetmek, hakiki çehre- sini tanımak gayesinden İeragate karar vermiş di? miydi Bazan Pedrin istisnai olarak davetlilerini ge- tirmediği akşamlar, Piyerlerin evinde mükem- mel bir masa hazırlanıyor ve sureti hususiyede getirilen cazbandda saksafon çalan bir genci âdeta bütün Nevyorku çekiyordu. Pedr Glanor, dansı çok seviyordu. Tatyana- yı da, öğrenmeğe mecbur etmişti, Genç kadın, dansederken kendisini bırakıyor; her adımı, her hareketi Pedrin zarif tahriklerine cevap veriyor» du. Beraber dansettikleri vakit, umumi bir tak- dir mırıltısı onlara refakat ediyor ve ne güzel çift! denliiyordu. "Tatyana, parkın çiçeklenmiş çimenliği üze- rinde bir tur yapmak için oturduğu kanapeyi terkederken kendi kendine soruyordu : — Acaba, bu bir aşk mı? Hayatına giren bu erkeğin tahakküm ve nü- fuzundan duyduğu ızdırabı tekrar hatırlar gibi oluyor; tuvalet odasına götürülen kaba ve soğuk erkek elbiselerini görmek ona ağır geliyor ve bir adamın yanında uyumak fikri ise pek vah- şiyane görünüyordu. Açlığını gidermiş güzel bir hayvan gibi derin bir uyku içinde uyuyan ve gözlerile bütün harekâtını takip ettiği Pedr Glanorala geçirdiği ilk korkunç geceleri, mah- cup ve korkak bir tavurla yatağın bir tarafına nasıl büzülüp kaldığını hatırlıyordu. Sabahın aydınlığı pencereleri perdeleri arasında oda içi- ne girer girmez Glanor bir siçrayışta kalkıyor; bu gürültülü, ani uyanış Tatyanayı çok korku- tuyordu. Pedr hemen hemen biribiri arasına dokuz saat mütemadiyen uyuyabiliyor, uyandığı zaman da bir sıçrayışta banyosuna giriyordu. Ondan sonra, bütün imuslukların açıldığı işitiyor ve banyo dairesinin mermer döşemeleri üzerinde sular, öteye beriye, atılmış sabunlu havlular görülüyordu. Kahvealti için zile bastığı vakit, utancından yorgan altına saklanmak istiyen Tat- naya haber vermeğe lüzum görmeden garsona kapıyı açıyordu. Bununla beraber, bu saygı nok- sanlığı yerine fikri bir güzellik kaim olmuş- tu ki, bu adamın bütün gelişi güzel hareketle- rini unutturuyordu. İşte Tatyana buna mukave- met göstermiyordu. Onun banyo ilüitesindeti ipek pijaması içinde çıkarak ve sık saçları ger- gin yüzü üzerine düşmüş olarak avdet ettiğini görünce, aralarındaki bütün imânâlar yuvarlanı- yor, bütün sıkıntılar uçup gidiyordu. — Bitmedi —