7 Mayıs 1936 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 14

7 Mayıs 1936 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

378 SERVETİFÜNUN - No. 2072—387 Mikâye > Sevmek İçin Sevmek! Yazan: Gavsi ©zamsoy| Bir buhran geçiriyordu. İhtimal, uzak bir hatırasını, hatirlamıştı. Uzak ve acı bir hatı- rayı!.. Gözlerimi yüzünden ayırmıyordum. O ine bana hiç bakmiyordu. Dargın gibiydi, Dudaklarında yarım bir gülüş.. Gözlerinde kü- çük yaş damlaları.. Ağır ağır yüzünden kayarak, avuçlarına düşüyorlardı. Ne sessiz bir ağlayıştı bu... Dünyada en namuslu bir kadının,. Pat- don | Namuslu tanıdığımız bir kadının gözyaş- ları, bu kadar sahici miydi ?.. Ağlamak! Kadınlar için!.. Yeryüzünde, bu- nun kadar tabii ne olabilir, Fakat, bir gözyaşı ki.:. Bir buseyle kurtulmaz, bir gerdanlıkla satım alınmaz.. Ona karşı, saygı duyunuz. “Bir şey söylemek istedim, avutacak bir ke- lime; cesaret edemedim fakat... Nasıl ederdim?.. Çünkü biliyordum ki gözlerinden avuçlarına dü- şen bütün bir hayattı. yle insanlar vardır ki, teselli denen o de- gersiz sadakaya, asla el açmazlar. Kalbleri, o derece zengindir. Onlar için, ıztırabın tesellisi, gene ıztıraptır. Bizler ki, hayatın adını değiş- tirip, ona kahkaha dedik; bu mükemmel irade- lerin karşısında, yapılabilecek, bir tek işimiz var: Suşmak,. Hiç değilse, gülünç olmamâk içim... Artık, insanmıştım : Cennet kuşumun ya- ralı olduğuna... Fena bir tesadüfün zehirli oku, onu, ;ta canevinden vurmuştn. Bütün teşebbüs- lerim, ısrarlarım boş bir çırpınıştan ibâret ka- hyordu. Geçen günlerinin bir saatini olsun, hatırlamak, istemezdi. Bazan, sorardım : — Elemlerini, niçin benimle, paylaşmıyor» sun diye.. O vakit gözlerimin içersine bakar, - orada bir şeyler arar; sonra bu yolculuktan ürker; — Anlıyamazsın, derdi.. Anlıyamazsın... Yalnız, © söyletirdi bana,.. Hayatımı din- Iemekten, garip bir haz, duyardı. Ve, beni k;- zararak dinlerdi... Bar kızı!.. Seni, en teklifsiz, en lâubali mahliâk tanırdım. Halbuki, sen en ciddi bir Hayatmışsın... Li * Gene, bir geceydi. Cennet kuşuyla, yalnız- dik masada... Böyle zamanları fırsat bilirdi. Bitmek, tükenmek bilmiyen garip sorgularını, sorımağa başladı. — Bütün ömrünü sarışın kadınlarla Harcadın, demek ?.. Ne buluyorsun bizlerde... — Bilmem. Sizlerde, başka birşey var.. Bir sır.. Bilmediğim bir sır... Çekiyor, insani... Siz, başka bir dünyanın kadınlarısınız. Sonra sustum. Coşkundum, yaşıma yakış- mıyan edebiyat yapıyordum. Ancak, karşımdaki... bu çocuk edebiyatından, zevk almıyacak kadar, olgundu. — Unutuyorsun, fakat... Sarışın e soğuk olurlarmış.. Böyle diyorlar. — Ben, sıcaktan hoşlanmam. İnsanı, dir — Güzel buluş, dedi.. Sonra, gülerek: — Hayatında ilk tanıdığın sarışını hatırlı- yor muşun?.. Nasıl, güzel miydi ?.. Söylesene .. — Ne bileyim ben.. Unuttum gitti... Her halde, cana yakın bir şey olmalı!.. — Hayır, Pek değersizmiş, pek gavallıymış... Ona, acıyorum. — Neden?., — Çünkü... Kim bilir neler vadetmiştin ona.. Seni bütün hayatımca seveceğim, unut- mıyacağım demiştin.. Yüzünü, gözlerini, bakış- larını ne kadar severdin. Fakat, bugün.. Unut- tun, hepsini unuttun... İztsraplarını, sevinçlerini, sevgilerini... — Iztıtap, sevgi.. Bunlar, bilmediğim kay- gular, yavrum.. Unuttun diyorsun ?.. Peki ama, neyi?.. Bir adam, mutlaka birini mi sevmiş olmalı?.. Küstah bir donjuan, aptal bir âşık- tan, çok daha asildir bence... Ben yaşamak için yaşarım. Hatırlamak için değil!.. Eğer mutlaka sevmek gerekse, işte günün birinde, ben de sevdim diyebilirim : seni... Bu güzel kompilimana karşılık, ılık bir gü- lüş, hiç değilse bir küçük buse bekliyordum. Fakat, o anda hiç ummadığım, bir hâdise oldu: Kalktı; yüzüme bir tokat attı, sonra bana: — Sen, en ahmak adamsın.. Dedi.. * x © Hikâyeme son verirkeü, size burada utana- rak, bir itirafta bulunacağım : Mısırdan ayrılışım, okadar ani oldu ki, Cennet kuşuma Allahaıs- marladık bile diyemedim. Sadece, kuru bir se- lâm bıraktım. Aradan üçay geçmişti, Bir sabah, henüz yeni uyatımıştım ki; pansiyoncu kadın, iu

Bu sayıdan diğer sayfalar: