26 Mart 1936 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 13

26 Mart 1936 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

282 UYANIŞ No. 2066—381 : Yazan : HİKÂYE; beyaz Kotra! ak Basi Denize bakan balkonda otu- Dedi. Sonra gözlerinin ya- (o gelmiş hıçın ruhlu bir kızdım. ruyorduk. Moda, sabahın göz- kamaştıran ışıklariyle renk renk süslenmiş bir şule gibi pırıldı- yor,.. gözalabildiğine uzanan mavi deniz parlak atlas gibi gözlerimizi kendine doğru çeki» yordu. Denizin koyu mavi suları üstüne neceftaşı gibi vuran gü- neş, durgun yaz sabahını can- landırmaktaydı, Açık yeşil yap- raklarla bezenmiş ağaçların ince dalları üzerinde öten kuşlar sanki birbirlerine maniler söy- Jüyorlardı. Balkonda Ayferle karşı karşıya oturmuş sabah çaylarımızı içiyorduk,. Moda koyundan beyaz bir kotra ma- vi suları iki tarafa yararak, kendini rüzgârın esintisine bı- rakmıştı. Yelkenlerin esinle do- Iuvşu, kotrayı mavi suların öze- rine yaslandırmıştı. Akasyalara başını dayayıp yudum yudum çayını içen Aylfere parmağımla denizi, karanlıkta havaya atılan fişenklerin ışıksız semade bırak- tıkları parlak iz gibi mavi su- ların üzerinde uzayan izi, deniz- kuşunu andıran kotrayı göster- dim. Başını çevirdi. Pırıl pırıl kaynaşan denize, mehtap fişenk- lerinin izine benziyen ize, son- ra da yana yatmış beyaz kot- raya baktı. Ayferin ince dudak- İarına esin değmiş gibi oldu. Ay ışığ gibi hulyalı, iri siyah gözlerinin bakışlarını uzaklara çevirdi. Dalgın dalgın ufukların pembe boşluklarını seyretti. San- ki ufukların pembe boşlukların- dan siyah kirpiklerine inci gibi yaşlar serpilmişti. Sordum : — Ne oldun, Ayfer? — Neden gözlerin yaşardı ? — Hiç! şını sildi. Moda fenerine doğru uzaklaşan kotraya tekrar baktı. İçini çekti. Islak gözlerini gü- neşe çevirdi. O zaman, Ayferin siyah gözleri içinde derin bir engin görür gibi oldum. O en- ginde bir maceranın hayali, gözyaşlarının ışığı ile yavaş yavaş canlanıyor gibiydi — Kuzum, ÂAyfer.. Neyin var? Söyle, merak ediyorum | — Hiç, Gülseren !.., — Seni bukadar müteessir eden şeyi, bende öğrenmek is- terim. Söyle, kuzum | — Sen benden daha hassas ruhlusun, Gülseren, seni de müteessir etmek istemem İ — Zararı yok, Ayfer.. An- lat, kuzum.. Merak içindeyim | 'Tekrar kotranın gittiği is- tikamete bakışlarını çevirdi, Fa- kat kotra gözden kaybolmuş, fenerin burnunu dönmüştü. Ma- vi suların üzerinde yalnız beyaz bir iz kalmıştı. Ayferin iri si- sah gözlerinin içi ağlarken, gül- mek istedi. İnce dudaklarında mânâlı bir ifade dolaşıyordu. Başını gene akasyaların arasına soktu. Gözlerini berrak semaya kaldırdı. * * — Bir yaz akşamıydı. De- niz, ayın ışığıyla yıkanıyor, Sarısaç gibi dalga dalga sahil. lere serpiliyordu. Günün gicağı, ufavi suların üstünde için için bir mum gibi eriyor, sona eri- yordu. Hafif bir rüzgâr çıkmişti. İskelede bağlı duran beyaz kot- ram, hafif hafif esen rüzgârla iki tarafa ağır ağır sallanıyordu. O ande ben de iskelede gezi- niyordum. O zaman henüz çağa Bütün zevkim deniz, en güzel eğlencem beyaz kotramdı, Deniz, iki ruhlu kadına ben- zer; biri hırçın ruhlu kız, di- geri sakin ruhlu kadın! İşte ozaman ben hırçın ruh- lu bir kızdım, deniz de sakin ruhlu bir kadındı. Onun sakin ruhunda hırçın ruhumun dal- galarını söndürmek istiyordum, Hemen kotraya bindim, yelken- leri fora ettim. Ayın mavi su- lar üzerine çubuk çubuk uzanan ışıklarına doğru ilerliyordum. Akşamın serin rüzgârı yüzüme, dağılmış saçlarıma değdikçe, en tatlı hisle içim titriyordu. Sanki dudaklarıma ılık bir du- duak şöyle bir dokunuyordu. İskeleden uzaklaştım, Kotramt esinin keyiine bırakmıştım . Kotra yayından İsrliyan ok gibi ilerlerken, sakin ikadının ruhu için için kabatmıya başlamıştı. Benim hırçın ruhum, bu kaba- rıştan duyduğu zevkle daha faz- la coşuyordu. Öyle biran geldi ki kotramt mavi suların üstüne atılmış kü- çük bir bez parçası sandım. Yanyatmış, meredeyse yelken- İer suya değecekti. Çılgın bir zevkle kotrayı çevirmek istedim. İçimde hiç korku yoktu. Ruhu yavaş yavaş kabaran kadına gülüyordum. Fakat ani çeviri- şim, kotrayı altüst etti. Ayfer, susmuştu. Başını a- kasyalar arasından çıkarmadan gözlerini denize çevirdi. Ayni faciayi görüyormüş gibi yüzü soluyerdi. Sonra, Sözlerini ileri götürdü : — Artık kendimi sulara bırakmıştım, İskeleye doğru yü- rümeğe çalışıyordum. Sakin de»

Bu sayıdan diğer sayfalar: