No. vöğ1—3Tü ağaçların üzerine birer kuş gibi konmuşlardı. Her ağaçda bir çocuk vardı. Çocukların tekrar gelişlerinden ağaçlar okadar se- vinmişlerdi ki.. Çiçeklerini aça- rak süşlendiler. Bir gelin gibi. Bir snue: şefkatiyle kollarını çocukların üzerime yavaş yavaş indirdiler. Kuşlar etraflarında uçuşuyor, neşeyle cıvıldaşıyor- lardı. Çiçekler de başlarını ye- şil çimenlerin arasından kal- dirmişlâş, yürekten gelet bir sevinçle gülümsiyorlardı. Neka- dar güsel manzaraydı bu! Fakat bahçenin bir köşesinde hâlâ kış vardı. Dev baktı : yürüme bir gocuk ilişmişti. Okadar küçük- tü ki, ağacın dallarına yütişe- miyor, etrafında acı acı bağıra- rak dolaşıyordu. Zavallı ağaç hâlâ kar ve donla örtülü.. Poy- raz tepesinde gürlüyordu. Ağaş bağırdı : — Sıçra vavrutuğu1, sıçra | Dallarını iğdi, ifdi. Fakat minimini yavru, gene erişeme- di. Bunu gören Devin kalbi eridi sanki: — Ah| kâmmışım!.. Ben nekadar hod- Şimdi anlarım bahar niçin gelmek istemiyor. Bu yavruyu dalla birleştireyim, duvarları yıkayım. Yıkayım da bahçem artık ebediyen ve ebe- diyen çocukların oyun yeri ol- sun !.. Eski günleri hatırladı. yaptıkları gözü önüne geldi, bü- yük bir acı ile kıvrandı. Aşağıya indi, kapıyı yavaşça açtı. Doğru bahçeye çıktı, Fa- kat çocuklar onu görür görmez büyük bir korkuyla ortadan kay- boluverdiler. Bahçeye tekrar kış geldi. Yalnız küçük çocuk kaç- madı. Yaşlar gözlerini perdele- miş, Devin gelişini görememişti. Dev çocuğun arkasına saklandı, yavaşça kaldırarak ağaca koydu, hemen ağaç çiçeklendi. Kuşlar geldi, ötüşmeğe başladı. Küçük yavru kollarını uzattı, Devin boynuna sarıldı, öptü öptü... UYANIŞ Gizlenen yöcük'lür Devi sü- züyorlardı. Artik önun hodbin- likten uzaklaştığını görünce ko- şarak geldiler. (ilarin birlikte bahar da geldi. Dev: — Yavrularım, artık bahçe sizindir! dedi. Büyük bir kazmaile duvarı yıktı. Öğle vakti.. Herkes çarşıya gidiyordu. Büyük bir hayretle donakaldılar, birbirlerine ba- kıştılar : Dev, herkesten esirgediği bahçesine çocukları doldurmuş, onlarla beraber oynuyordu. Bütün gün oynadılar. Akşa- müstü Deve gelerek veda ettiler. Dev sordu: — Peki nerede küçük arka- daşınız ? Hani benim ağaca koy» duğum çocuk.. Nerede o? Dev, en fazla onu seviyordu. Çünkü büyük bir sevgiyle ona #arılmiiş ve öpmüştü. Çocuklar-cevap verdi : — Bilmiyor çıkıp gitti. — Ona söyleyiniz. Hiç kork- masın, gelsin aramıza, o da oynasın Fakat çocuklar, onun nerede olduğunu bilmediklerini ve daha evvel dehiç görmediklerini söy- leyince Dev büyük bir teessüre düştü. Akşamüsleri mektep tatil olur olmaz şğfuklar gelir Devle birlikte oynaklarğı. Hakat onun en fazla sevdiği küçük çocuk bir daha görünmedi. Hepsini se- viyordu, şefkat gösteriyordu. Fakat ilk dostunu unutamamış, pek fazla özlemişti. Durmadan ondan bahsediyordu : — Nekadar da görmek is- tiyorum onul. # # # Seneler geçti. Dev, gittikçe ihtiyarladı, iyice kuvvetini kay- betmeğe başladı. Artık oynıya- ma# olmuştu, Büyük bir koltu- &m oturur, bahçesine hayran haram bakar dururdu: — Bu kadar güzel çiçeğim var. Fakat çocuk bütün bunlar- dan daha güzel çiçek değil mi? derdi, Bir kış sabahı giyinirken pencereden dışarı baktı. Artık kışa düşman değildi. Kalbi de müsterihdi. Çünkü bahar uy- kuda ve çiçekler istirahatte ol. duğu için kış vardı. Birdenbire gözlerini büyük bir merakla uv- du ve dışarıya baktı doyuucıya kadar baktı: Şaheser bir man- zara... Bahçenin en uzak köşesinde bir ağaç baştanbaşa bembeyaz çiçeklerle süslenmişti. Dalları a'tındandı. Ve bu daliardan gü- müş meyvalar sarkıyordu. Ağa- cın altında da Devin çok sev- diği ilk dostu küçük çocuk du: tuyordu. Dev, büyük bir sevinç- le merdivenlerden koşarak indi, bahçeye çıktı. Çimenliği geçti, çocuğun yanına geldi. İyice yaklaştığı zaman yüzü hayret ve asabiyetle kıpkırmızı olmuştu: — Seni yaralamafa kim cesaret etti? Küçük çocuğun avuçları ya- ra içindeydi, Çam parçaları eli- ne batmıştı. — Kim cesatet etti seni yara- lamağa? Söyle binal Söyle bana onu Etlirşmle bir ande yokede- yim!., Çocuk cevap verdi : — Bul Bunlar sevginin ye- ralarıdır... Dev tekrar sordu: — Kimdir bu? Çok sarsılmıştı, birden kü- çük çocuğun önüne dizçöktü. Küçük yavru, Deve bakarak gü- lümşedi : — Siz vaktiyle bir irüri bana bahçenizde oynamama müşsümle etmiştiniz. Bugün de ben sizi bir Cennet olan bahçeme davet ediyorum... Akşamüstü türktepten çıkan çe geldiği zaman Devi bir ağacın altımda ölü, ve bü- | ağaçları beyaz e tün süslenmiş buldular...