m. iğ No.1900—215 M Kalemin Ucundan Maske Son zamanlarda Matbuatın Darülbedayi için gösterdiği hassasiyet ve kıskançlık şayanı dikkat ti şikrandır. Fakat sağirlaşan kulaklar, hka- nan Kulaklar duymak değil, hissetmek bile iste. iyor. Her gün gazetelerde sütun sülun yazı- lan yazılar, fahişe olmuş bir asil kadına ya- pılan hakaret, edilen küfür kadar şiddetli ve ağırdır. Darülbedayi öldü. Onun yerine bir bar, bir salaş tiyatrosu, açık, adi bir eğlence yeri katm oldu, Bülün bunlar her gün haykırılan hakikatlerdir. Fakat, « Üç saat» operelinin ge- o dördiği elek dolusu para ile, bu mücasesenin ilikleri o kadar gevşedi, o kadar kendinden geç- tiki bu para sarhoşluğu ile ne söyleneni anla. yor, ne etrafını görüyor. Para, para!.. Üç saat opereti... Ondan sonra açık saçık, mügferinin bedit heyecanına değil, başka tarafına hilap eden bir takım iğrenç oyunlar: Mum söndü, Pisartesi. Perşembe ve daha bilmem ne... Bele- diyeyi para hırsı o kadar kavradı ki açık kalan bütçesini kapatmak için Darülbedayi'de hokka- bazlık yapıyor. San'at, güzel eser, şehir tiyat- rosu, halkın bedii zevki, umumi ve aile ahlâkı, her şey, her şey unutuldu. Darülbedayi bir san'at müessesi değil, para getiren bir varidat menbaı oldu. Dünyanın hiç hir yerinde, hiş bir vakit paraya bu kadar (a- ppnılmamıştır. Darülbedayi içimizdeki bir çok mukaddrs hisleri bir silindir gibi çiğneyip ge- çiyor. Darülbedayi sanatkârları müstebil bir patron elindeki zavallı insanlar gibi, Darülbedayi meo- muasında gözyaşı döküyurlar. Belediye öbür parafta, «Üç saat» operelininin getirdiği para- ları hesaplıyor. Şimdi onda sonradan yormüş adi bir zengin gururu, saadet ve heyecanı var, Sanatı satıp para kazanan Belediyenin şim- di yapacağı iş, Darülbeday'in ismini değiştir. mektir. Çünkü, hiç olmazsa bu kokan, bulaşan müesaesenm mahiyetini henüz öğrenemiyen san- at aşıkları, ağır başlı aileler Darülbedayi ka- pandı, diye sadece müteessir olurlar, bilmiyerek adi bir eğlence yerine gitmezler. Belediye «Da. rülbedayi> firmasını para kazanmak için bir mike gibi kullanıyor. Maskeler aşağıya ! R. E. SERVETİFÜNUN (m çe İğ Om ŞİlR me) Hatıran O ıhk nefesini dudağımda her akşam Bir gül yaprağı gibi taze ve nemli birak... Akşam, gittiğin zaman, hemen hayale dalsam? Gece yakut sularda ayın saçları ak... Odam her yerinde bıraktığın hatıran : Senin sesin ve kokun, cllerinin teması... Saatler koşuşuyor... Hislerime hayk Bir toz gibi hayalin, gecenin kaybolması, Yüzün gibi, odamın ilk ışıkla solması... Reşat Feyzi Serenat Bu gece sarmaşık dallarında ay Kurarken üstüne bir gümüş saray, Saçının telleri uçuyor yelde... Ge Bir demet gül diye sana attım bak, Dalında kurumuş bir iki yaprak, Sürünür rüzgârla düştüğü yerde... 6 Bu gece yollarda gezelim in de, Şarkımız dudakta, çalgı elinde, Uluklar boyunca gidelim böyle... 2) Rüzgâra dağıtıp saçlarımızı, Bu nurla sevgiden alalım hızı, Ve sen o sevdiğim şarkıyı söyler.. Namık Kâşif Yeni eserler HÜKÜMDAR Muharriri : Makiavel Mütercimi: Haydar OE Meşhur İtalyan klâsiklerinden Maklavel'in bu maruf eseri bu defa üştet Haydar Rifat Bey tarafından selis bir lisanla tercüme ve neşroluamuştur. Üstadın Türk irfanma ettiği bu yeni hizmet cidden büyüktür. Bize bu derece meşhur bir eseri kazandıran Haydar Rifat Bİ, yi tebrik ve eseri karilerimize hararetle tavsiye ederiz.