yp” a” â& — gg“ İ No.1900—215 SERVETİFÜNUN Yaşasın Hakikat! > Yazan: Hasan REFİK Makalelerinde şair, şürlerinde engin ruhlu bir filo- zof olan değerli Muslih Ferit bize ilk eserini verdi; yüksek kabiliyetinin ilk kıvılcımı ile gönüllerimizi ateşledi. Senelerce ayni gazetenin komşu sütunları üzerinde yazı arkadaşlığı ve fikir yoldaşlığı ettiğim Muslih Ferit'i, elindeki ilk eserile önümüzde bir düşünce hey- keli gibi yükselen bu vakur adamı, ben, ilk defa şair olarak tanımıştım. Bugünlerden çok uzaklarda, senelerin vüzuhsuzluğu içinde, onun ince vücudunu görür gibi oluyorum; bana karanlık koridorlarda, alçak sesle okuduğu hassas şiirlerinin ahengi hâlâ kulaklarımda akisler yapıyor. Bir müddet kariler onun yepyeni bir ahenkle ve dolgun bir fikirle coşkun bir sel gibi akan şiirlerini ruhlarına ve kafalarına sindire sindire okudular. Bu şiirlerin yanında memleketin içtima! ve ilmi hayatına ait kuvvetli bir görüş mahsulü olan makaleleri de çıkıyordu. İngiliz edebiyatından baheden vukuflu ma- kalelerini okuyanlar onun bu edebiyatı nekadar iyi kavramış olduğunu bilirler. Muslih Ferit bir müddet sonra bir makaleler silsilesi yazmaya başladı ki, bunlar bugün elimizdeki küçük kitabının muhtevasını teşkil ediyor. Bu makaleler günün en kuvvetli içtimaf yazıları, ve memleketin en ehem- miyetli meselelerine ve yaralarına vakıfane bir surette konmuş en mükemmel ve en doğru teşhislerdi. Bina- €naleyh mecmua yaprakları üzerinde unutulmasına mani olmak için kitap haline konulmasına karar verildi. Ve Servetifünunun sahıfelerini haftalarca süslemiş olan bu makaleler “Yaşasin hakikat, ünvanı altında intişar sahasına çıktı. “Yaşasın Hakikat, , muharririn imzasını taşıyan, ve “İçimizi Dinliyelimi,, isimli bir mukaddime ile baş- kyor, Bu mukaddime bşlı başına, bu nevi yazıların bir şaheseri telâkki edilmiye değer. Muslih Ferit kafasına kitle halinde doğan ateşten fikirleri kitle halinde ve tasliyeye, tasnife tabi tutulmadan, engin ruhuna uyarak alevden kelimelerle sahifeler üzerine hâkketmiş: “Önümüzde gittikçe berraklaşan manzaralar ha- linde arzularımızın koşuştuğunu görürüz, bizim bu arzuları beklediğimizi değil, bu arzuların bizi bek- lediğini sezeriz., “Kalıbın tazyikindan çıkarak hürriyetin şeklini ve samimiyetinin rengini alalım.,, diyen muharrir ileri hareketlerinde ve fikir mücadelelerinde: “bize benzemiyen insanların ruhunda uyandırdı- ğımz hakaret ve nefret bakışları, rürgürların batak- « İştimai düşünceler ” MUSLİH FERİT —&ğ Se. o Reklam Matbaası 1932 hklârda kıpırdattığı hareketler kadar bile mühim, olmadığını haykırıyor. “Mademki arzularımız vardır, zaferlerimiz de olmalıdır, cümlerini bir düstur gibi mukaddimesine yazan Muslih Ferit içtimai kararsızlekları, tereddütleri ne kuvvetli bir üslüpla yıkıyor ve onlara ne kahra- manca hücum ediyor. Buhranın ruhlarda açtığı rahne- leri “Müşterek isteklerimiz müşterek işler haline gelirken önüne çıkan bütün şuursuzluklar kahrede- eek. bugün bize tereddütle bakan zavallılara zafer- lerimizi tanıtmak için yeni ölçüler verecekti.,, hitabile kapatmiya davet eden muharrir, memleket ilim ve irianının çok muhtaç olduğu erkek bir sesle, nikbin faaliyetler ufkunu gözlerimiz üzerine seriyor: “Modern hayatın yeni kuvvetleri karşısında körlüğün, mis- kinliğin, budalalığın doğurduğu şeyler barınamaz. Ölmüş olanlar ve öleceğine inananlar hayatımızın bir isitrabı bile olmaktan âcizdirler. Biz, birbirlerine sevgi ve hürriyet sunan insanlardanız. Çünkü öyle istiyoruz. Biz, kainat denilen kocaman makineyi kendi hesabımıza işletiyoruz, biz onun için degiliz o bizim içindir diyoruz; çünkü öyle demek istiyoruz., “Yaşasın Hakikâtl,in ilk makalesini “Tasniflerin Zaferi,, teşkil ediyor. bu yazı “İnsan kalabalıklarının müşterek hareketleri daima kat'i tasniflere doğru, ilerlemesinin ne lüzumlu bir hareket olduğunu anlat- maktadır. Bu yazı “İnsanın en korkunç ve usanmaz düşmanı tabiatin insandan başka olan ve insanlan- mayan kısım,inı tasnife tabi tutulması için insanın nekadar çırpındığını âdeta canlandırmıştır. Cemiyeti- mizin hayatında tasnifin rolünden bahsederken, muhar- rir, bunu ne kuvvetli bir cümlenin içine teksif edebil- miştir. “Bizim ilk ve son hedefimiz yeni, velüt bir tasnif inkilâbı yaparak mazinin müphem, silik ve cansiz tasniflerinin esaretinden kurtulmaktır. “Bugünü arıyoruz!, yazısında Muslih Ferit hemen diyebilirim ki en yüksek noktasını bulmuştur. Memle- ketin fikir hayatını tasvir eden şu satırlara bakınız: “İnsaniyet mefhumunu tamanlayan Türklük ve Türk- lüğün mânâsını filen tefsir eden bugünkü Türk, zekâi bir hayata atılmıştır. Müphem, ananavi öl- çüleri kırmış, mantıki miyarlara tutunmuştur,, “Yaşamak İstiyoruz!,isimli yazısında ise, “Muvaf- fakiyet mefhumunun tarihini tetkik ederseniz insan ruhunun mümkünü, zaruri ve istikbali, mazi şeklinde görünüşüne ve inatçı imanlarla hedefine doğru gi- dişine şahit olursunuz. diyerek fikrini en kuvvetli delillerie müdafaa eden Muslih Ferit iddiasını pek mu- vaffakiyetle isbat etmiştir. Hele makalesinin sonunda