390 SERVETİFÜNUN No.1892—207 Gİ 1 iv Gözyaşları . Harp sonu neslinin en çok nazarı dikkati celbe- den romancı Etem İzzet oldu. Edebiyat hayatında beş sene çok az bir müddettir. Bu zaman ne tam bir mevki, ne tam bir kıymet ve şöhretin meydana çıkıp istikrar peyda etmesi için kâfi değildir. Sanatta bazan, uzun, yorucu yıllar akıntıya kürek çekilir, Neticede bu sâyin kürek çekilmesinden farkı olma- dığı anlaşılır. Bizde devir devir, bir kaç cilt roman verip unu- tulan mubartirler çoktur. İşte bunlar akıntıya kürek çekmiş kolları zayıf sauat ameleleridir. Etem İzzet edebiyata, ilk kitabını süs için bastıran ve hiç seta- madan unutulup giden bir heveskâr olarak girmedi Onun ilk eseri olan « Çıldıran kadın> üzerinde Etem İzzet gibi o zaman tanınmamış bir isim taşın masına rağmen kapışılırçasına satıldı. Ve şimdi Etem İzzet'in bu ilk eserinden bir tek cilt, değil kitapçı enmekânlarının tozlu raflarında, hatta muberrir kendi kütüphanesinde bile bulamazsınız. Eseri, üs- tündeki işim değil, içindeki kıymet sattırdığı için- dir ki Etem İzzet çok kısa denebilecek bir zamanda şöhretini, mevkiini yapmıştır. O edebiyata bir isim olarak değil, bir kıymet olarak girmiştir. Muvafim kıyetinin bütün sırrı buradan başlar. Göz yaşları, Etem İzzetin son romanıdır. Bu eserde derhal göze çarpan şey sanatın, lisanın, tek- niğin olgunlaşmasıdır. Tekemmülü, demiyorum. Çünkü sanatta mükemmel yoktur. Mükemmeli tayin için elde bir ölçü lâzımdır. Güzelin, ölgü ile tanışıklığı yoktur. Dünyada binbir güzel vardır, Bu binbir güzel belki de çirkindir. Mia Türkiye seçilirken, çıp- lak kadın vücutları ,Venüs'ün ölçüsüne vurulduğu içindir ki kimimiz ona güzel, kimimizde çirkin diyo- Btem İzzet romanın manasını en iyi anlayan muherrirlerden biridir. Kitabının birinci sayfasına koyduğu bir keç satır başlangıçla bunu ne güzel anlatıyor. Hayatta bir çamur Ruhi var. Bir değil belki de bir çok.. Çamur Ruhi Göz yaşlarının kah- ramanıdır. Eğer muharrir hayattaki çamur Ruhiyi eserine (kahraman Olârak almayıp da kendisi Edebi roman Müel'ifi: Etem İzzet. Naşiri İkbal kütüphanesi 393 sayfa, 125 kuruş. bir çamur Ruhi ibda etmeğe kalkışsaydı bu Ruhi hakikaten çamurdan olacaktı, Âdem ile Havva cansız birer çamur iken Allah bereket versinki onlara can verdi. Muharrir de çamur Rubiyi hayattan almayıp, kendisi ibda etmeğe kalkışsaydı, o çamur Ruhiye can vermek için artık bir Hâlik kudreti lâzım gele- cekti. Göz yaşlarını okuyup bitirdikten sonra insan oğ- lunan sürdüğü hayattan ne kadar korkuyoruz. Biz bu hayatın içinde miyiz, diye düşünüyoruz. O anda bütün şuurumuza hâkim olan metafizik hislerdir. Etem İzzet bu eserinde şu felsefeyi yapıyor. Biz hayatı çok seviyoruz, Neden 1,, Bütün roman, bu neden &üalinin cevabıdır. Cevap şöyle hülâse edile- bilir ; Hayat çok korkunçtur. Biz çok sevdiğimiz şeylerden çok korkarız, çok korktuğumuz şeyleri çok severiz. Ruhumuzda korku ve sevgi aksülamelleri namütenahide birbirlerini katetmiyen iki muvazi kuvvettir. İyi düşünebilen muharrir Göz yaşlarında, bizi, göremediğimiz bu iki müvazi kuvvet arasında seyrana çıkarıyor, Zavallı muharrir kafasında roman için vak'alar hadiseler, insanlar o kadar renksiz ve cansızdır ki bayatta hergün gördüklerimizin yanında birer kukla gibi kalırlar. Romanında hayatı anlatamıyan, san'at yapamıyan muharrir, muhayyirülükul hadiseler tuhaf ve gülüç insanlarile bize kukla oynatıyor. Bizde mevzu, bulunmaz Hint kumaşı olmaktan kurtulamamaştır. Roman kahramanını, tipleri yerde değil, gökte arıyoruz. Fevkalâde şeyleri, maverayı tahayyül eden eser, edebi eser değil kitabı mukad- destir. San'at yapmak için mevzu arayan adam, de- nizde sü arayan sersem balıktır. Göz yaşları Btem İzzetin romanı olarak değil istediğimiz roman olarak gösterilebilir, Genç ve ateşli muharrir kendi içinde- kileri değil, bütün bir cemiyetin içindekileri yazıyor. Etem İzzeti tebrik ederken kerilerime Göz yaşlarını okumalarını tavsiye ederim. Reşat Feyzi