80 SERVETİFÜNUN No.1372—187 Sol taraftan ZEBANİ SESLERİ Nef'inin ölümle... İki taraftan ZEBANİ SESLERİ Bir baltayla uçacak omzunda duran kelle... Nedim, bütün çığlıklarının fevkinde, gökgürültüsünü andıran bir çiğlikla kaçmak İster. O anda bayeller hep birden kaybolurlar, Sahne simsiyah kesilit ve o zaman bu kafanlıkta kiplırmızi yanan mangalin ateşi içinden Nefinin kesik başı görünür. Mecnun &on bir çığlikle kaçmak ster. Fakat tam sedirin önünde, başini sedirin kenarına çarparak yüzükoyun yere devrilir, NEDİM, karanlıkta boğuk boğuk. Nef'i.. Nef'i'nin başı.. of, ne korkunç kesik başi Defol.. git.. mezarında üstüne kapansın taş! Gelme.. gelme üstüme.. kanlı baş.. gelme, defol!.. Başını kaldırıp uzaktan mangalı göğterir. Bu kızıl kapak mıdır ademe açılan yol?... Başı tekrar sedire düşer. İmdat.. imdat!... Kesik baş kaybolur. Bana da cellât geliyor.. imdat|.. Kapl açılır. karanlıkta telâşia içeriye birisi girer. Bu gelen Dilâşup'tor. Derhal kapalı perdeleri açar, kafesten ayin mavi xiyasi girerek Nedim'in Ssedirin kenarında duran başini aydinlatir. Dilişap bir feryatla Nedim'i hağılna alır. DİLÂŞUP Geldim.. geldim.. şairim, korkma.. Ne mühhiş feryat ! Ne oldu?.. söyle bana.. ne oldu?.. NEDİM : Kimsin ?,. nesin P.. DİLÂŞUP Seni seven Dilâşup.. bak bana sevinesin.. Bak, seni kollarımın içinde Pa Seni hiç unutmadım... NEDİM, son nefesinde, kesik kesik. Ben.. ben unutuyorum... DİLÂŞUP Beni miP.. NEDİM Hayır.. yavrum.. hayattaki mihneti.. Yalnız koy tabutuma son bir lâle demeti. Ölür. Dilâşup bıçkiriklarla ağlar. PERDE Neler Dediler 71 inci sahifeden mabaat mektan başka birşey söylemediği ve bütün hakikat- leri ayak altına aldığı görülüyor. Bu da mı münekkitf Sonra bir zümre daha var; müngekkit mi, muharrir mi, meddah mı, garazkâr mı, belli değil. Bu üçüzler ellerine geçirdikleri sütunlarda adeta kendilerinde birer selâhiyet tevehküm ederek işlerine, fesatlarına- gelenleri avaz avaz methediyorlar, gelmiyenleri de yerin dibine geçiriyorlar. Ve münekkit bu ve bu vasıftaki adamlar zannediliyor. Bunlar süküttan cesaret alan ve şımaran adamlardır ki kendileri hiçbir şeye muktedir değildirler. Yegâne emel ve ihtirasları yetişen ve eser yapanları yıkmağa çalış- maktır. Mamafih kervan yürüyor.. Aczin, boşluğun, yapamamazlığın ve yaratama- mazlığın timsali olan bu adamları insan göz önüne getirince hakikaten münekkidin tüfeyliligine ve lü- gumsuzluğuna inanır gibi oluyor. Onun için hakiki münekkide, bitaraf ve olgun münekkide şiddetle ihtiyacımız var. Bizdeki tarihi edebiyat müellif veya münekkitleri de bitaraf değildirler. Onlarda galiba iltimas ve tavsiye ile işlerini yapiyorlar, Münekkit de, müverrih de kendisine mevdu olan bitaraflık vazifesini hüsnü istimal etmezse tabiidir ki memleketteki öz ve halis edebiyat ile Bablâli cad- desini tutan ve adeta yol kesicilikten farkları olmıyan bir takım sahte şöhretlerin mugalata ve şarlatanlık egerlerini tefrik etmek mümkün olmaz. Fakat kari ne reklama, ne münekkide, ne müverrihe ve ne de bütün bunların garaşkâr yahut da medihkâr neşri- yatlanna bakmaksızın okuyacağı eseri biliyor, tanıyor, seçiyor ye alıyor. Bugünün eserleri ve bugünün edip ve muhbarrir- leri hakkında hüküm verecek olanlar belki de elli sene sonra çıkacaklardır. Bugün söylenen ve izafe edilen şöhretlerin bu itibarla hiçbir kıymet arzetmediğine kaniim. Sehap Nafiz — Tercüme hakkı mabfuzdur. — Yeni romanımız YALNIZ BİR BAHAR Gelecek nüshadan itibaren mubharrirlerimiz- den Şemsettin Cem beyin mecmuamız için yazdıkları bu hissi romanını tefrikaya baş- layacağız. Bugün de diyorlar ki Hikmet Feridun Dünkü ve bugünkü neslin en kıymetli edebiyat çılarının evvelce «Akşam> gazetesinde fintişar etmiş olan edebi ankete cevapları yukarıdaki isim altında intişar etti. Fiata 100 kuruştur. |Bütün kerilerimize tavsiyeyi zait görürüz. Edebiyatımızın yeni cereyan- lamnı iyice kayramak istiyenler bu eseri herhalde okumalıdırlar. AAA KAR AHMET İHSAN Matbaası Limited