ye 330 SERVETİFÜNUN No.1862-—| 77 Neler Dediler HN Genç Nesil ile Başbaşa Bizde en kuvvetli cereyan, Edebiyatı Cedidedir. Her şeyleri iyi, yalnız bir kusurları var: lisanları. Bu günkü lisan ise çok temiz; fakat zengin değil. Ali Canip bey yeni lisan meselesinin çıgırtganıdır. . Ziya Osman'ın Fikirleri ümburiyeğ matbaasının demir parmaklıklı kapısından girdiğim zaman bir hademe methalin beyâz, mermer merdivenlerini sü- pürüyordu. Beni hissedince taşlar üzerine eğilmiş ha- şını yüzüme kaldırdı. Maksadımı oanlattım. Büyük, camlı kapıyı: açtı: — Karşıda, soldaki koridordan gidin, taşlıkta on bir numara.. Kalbim birden hızla attı. Ve gözümün önünde derhal üç vücüt şekil aldı. Biri hususi bir dostum, diğerleri de Mehmet Selimle Beşat Enis. Mehmet Selimi ne vakit gör- sem bir vesile ile onüç rakamının uğursuzluğundan bahseder, Reşat Eniste öyle. Diğer dostumda aynen onlar gibi onbir rakamının şaametini anlatır. Şimdi hademe- nin onbir numaralı oda demesile bütün bunlar hayalimde bir sinema şeridi halile dolaştı. Büyük kapıdan girdim.. Kapının sol tarafında bir masa var. Ve masa başındaki adam kollarını omuzlarına kaldırmış o geriniyor, #eviyordu. Ben yürüdüm. Ziya Osmanı onbir numaradan gi- rince kapının karşısındaki masada buldum. Odada bir Ansiklşpedi bolluğu vardı. Maşalar üstünde, yerde, kapının şkasında, tavana kadar yiikgelen raflarda.. Hayret bu kadar bolluk. Ve içimde dügümlenen tezadı göl Odada müteaddit masalar vardı. Ve kapı arka- sına kada? açıktı. Ve ben ilk suali sorarken sofadan perde, perde açılar bir kedi miyavlaması geliyordu. Sordum. Elini çenesine doğru götürürken; — Vallahi bilmem ki dedi. San'at hayatımda pek büyük bir ambisyonum yok. Bu hususta ne Ziya Osman söylesem boş. Bütün kıymetim olümümden sonra takdir edilecek. — Yok dedim; öldükten sonra herkes sizin kıy- metinizi takdir ededursun. Sizin san'at hayatınızda bugün için tebellür etmiş bir gayeniz? Bütün arzum bir şiir kitabı çıkarabilmektir. Ama, o şimdi he- men herkesin çıkardığı gibi incecik bir şiir kitabı değil. Büyük bir cilt. Koridorun serin sükütunda ke- dinin sesine ince bir kahkaha ka- rışıyor.. Ve mermer taşlar üzerinde telâşla perdelenen ayak sesleri.. nce, bizde en kuvvetli cereyan Edebiyatı Cedidedir. Ben edebiyatı cedidenin bütün şahsiyet- lerini çok beğeniyorum. Onların tonu fevkalâde idi. Yalnız bir kusurları vardı: lisanları, Belki milli edebiyat cereyanı edebiyatı cedideden daha iyi, daha kuvvetlidir. Fakat dediğim gibi ben edebiyat hayatımızda esaslı bir varlık olarak ancak edebiyatı cedideyi buluyorum. Bunun hari- cinde kalan bütün diğerlerine bir edebi teşekkül diyemeyiz. Meselâ Fecriâti, evvelleri münferit şahsiyetler halinde idi. sonraları e Ve ancak edebiyatı cedidenin bir devamı olabildile 3 — Remargue'ın pa pek fazla buluyotum. Fransızlarda okuduğum muharrirler atasında bundan daha çok güzelleri verdı. Remargue'ın ekgeri sahife leri Dubamel'in yazılarını hatırlatıyor.. Bemargue'ın bütün kıymet ve meziyeti Duhamel'- in Roland Dorjetes'in ve diğer Fransız muhğyzirleri- nin harp edebiyatı diye yaptaklarını bir bülâsd halinde kendinde toplamasıdır. 4 — Bugünkü lisan temiz, çok temiz fakat zengih mi bilmem — Bugünkü lisanın bu temizliğinde acaba kimler âmil olmuştur?