No. 1853 — 168 o SERVETİFÜNUN 187 Kalemin Ucundan Spor dur! Geçem haftanın on mühim meselesi Galatasaray Fener maçı imiş.. Fakat tekir edilmiş... Bunu bir arkadaşım söyledi. Arkadaşım bunu söy- Tediği güne kadar dikkat etmemiştim. Hakikaten tari- hini gens o arkadaşımdan öğrendiğim maç gününe takaddüm eden gasele koleksiyonlarını karıştırdım. Bahsin başı birkaç ay evvel başlamış, dedikodusu, hâlâ devam ediyordu. Ben spora düşman olanlardan değilim, fakat ona cam verenlerden de kiç değil... Bizim memlekelie spora ve- rilen ehemmiyetli çok fazla buluyorum, Bir maç, gaze- ielerimizi, melis söhbellerimizi, #amvay muhaverele- rimisi aylarca işgal ediyor. Niçin. sebep ?.. Bilmiyorum... Hayret 1. Hayatımıza en son giren bu Frenk yanaşması, evin en yaşlı, en muhlerem sahiplerine bile kafa tutuyor.. Meşin topun, sahfeler dolduran yardakçılarına mukabil, bir kışta çıkan kıymetli bir iki şiir meomuast, herhangi bir fikir kilabı iki satır hayırhah reklâm bile görmeden kilapçı camekânlarımın tozları içinde kaybolup gidiyor. Yedisinden yötmişin; kadar herkes, Taksim kışlası avlusuna maç seyrötmeğe gidiyor. O adamlar külapçı önünden geçerken, başı öbilr tarafa çeviriyor. Memlekette yegâne toşviko himayeye muhtap yalmız apor.. Bir fazla gol, gökleri sarsan alkış, yaşa nidaları ile karşılamıyor, Ve bu heyecan haftalarca devam ediyor.. Bir mağlubiyet, memleket, goref, namus mese tesi addolunuyor, Haftalarca tenkidi devam ediyor. Sporun inkişafı için resmi hususi bir gök müesseseler maddi, manevi yardımda bulunuyorlar, Mülk hudutlar haricinde memlekel şerefinin yüksel mesini ekseriya bir meşin topla, bir çifi adaleden ba- cakta bekliyoruz.. Varsa spor, yoksa spor, Başka ihtiyacvmız yok.. Beynelmilel şeref piyasa- larmda kıymet ölçümüz olarak yalmz meşin topa kuvet veriyorus,. Spor, dur! Sana verilen para, kiymet, müzaherei, zaman, bu memlekelie ne edebiyala, ne resme, ne musikiye, no tiyatroya verilmedi, Onların istihkakından aldığın paralarla yetişin, ölempiyatlara, musabakalara gittin. Sana yapılan fe- dakârliğa karşı, senin bize gelirdiklerin az bile.. Senin yüzünden gençlik Fuzuliyi, Nedimi, Şeyh Galibi, Hâmidi umutlu. Rubabı okumayan genç, yüz kere kışla meyda- nında ©p seyrediyor. Sen bize « sağlam fikir sağlam vüculi » parolasını bir rüşvet diye yulturmugsun., Ver- diğin ne sağlam fikri, no de sağlam vücudu gördük. İşte spor, bizim memlekelle bunu yaptı. Hangi di NESİR ie Türkçeye geviren: Faik Atillâ Yazan: Ludurg Uhland Denizdeki saray 1 — <Üztünde yaldızlı ve pembe bulutların dal- galandığı denizdeki sarayı gördün mü! Akşam gisle- rinin ıhklığında parlak ve temiz dalgaları yararak aşağıya doğra kıvrılır ve kaybolurdul» 2 — «Ben o sarayı 'denizde yükselirken görmüş tüm, Ay üzerini aydınlatıyor ve bulutlar etrafını samyordu.» 1 — «Rüzgâr; denizinin tusaruda tatlı seslerle aksetti mi? bayram neşidelerinin, surur abenginin nağmelerini işittin mif> 9 — «<Rüzgürlar ve dalgalar derin bir sükütta uyuyorlarken bir feryadın eninini O meydandan — göz yaşlarının izile karışık olarak — duydum 1 — «Kıglı, onun kocasını yukarıda gidiyorken gördün müt Kızıl mantosunun temevvücünü ve ta- cımın pırıltılarını gördün mü? Yanındaki o genç ve güzel kadın neş'e ile git miyor mıydıf Onun; bir güneşin haşmetli şuaları gibi olan, onun gaçlarını gördün müf» 2 — «Ben o dediğin genç ve güzel kadını gör- medim!. Yalnız sönük ve donuk taçlar altında iki ihtiyar gördüm.. Bunlar onun ebeveyniydi.. Siyah matem elbisesi içindeydileri..» Avrupa piyasasında, güzel san'atlardan bir eserimiz boy göslerdil., Tahiti hiç.. Çünkü spora verilen ehemmiyetin, edilen teşvikin binde biri onlara reva görülmedi. Yanaşma spor, yarı larik kadar emektar edebiyala üvey evlâi muamelesi yaplınyör. Biz frenklerin spora verdiği ehemmiyeti aynen taklide çalışırken, onların san'at ve fikir işlerine iki kat fazlasile verdikleri ehemmiyeti gol heyesanlarımın sermeslisi içinde hiç görmüyoruz. Evvelâ fikir ve zevk tekemmül etmek lâzımdır. Spor ihtiyacını takdir edip meydana çıkaran fikir ve zevk uygunluğudur. Bizde sporun gayesi tavazzuh etmemiş vasiyelleJir. Meşin topun genç dışkları, her sone Wise imlihanlarında kur- ban oluyorlar. Artık, spor biraz durmak. Ölempiyatlara göng sporou taşıyan ekspres, komşu şehirdeki beynelmi- iel fikir, san'at müsabakasma Türk eseri götürilmceye kadar durmalı. Türk sporunun şimdiki bakımı o vakte kadar, onların normal sıhhala avdeilerine kadar yetişir. Samat ve fikir, apora yetişince bu üç kollu kervan, hiç durmadan fakal daima aynı safta olmak şarlila olanca Mat ile yürümeki, Şimdilik, spor dur! R. F.