No. 1860 — 175 Memleketin zenginliğini vanilin bir iki adetle göstermeğe çalışalım: 1835 senesinden 1889 senesine kadar vukubulan altın ithalâtı Hindistanın kendi istihaali de dahil olman üzere 134 milyon İngiliz lirası idi. 1900 den 1904e kadar olan ithalât 31,4 milyon İngiliz lirası kıymetindedir. Bu tarihten sonra kıt'anın altın servetinin miktarı şayanı hayret bir surette ziyadeleşmeğe başlamıştır. 1905 senesinden 1909 a kadar ithalât 50,2 milyon İngiliz lirasıdır. Bu tarihten harbi umumiye kadar 95,7 milyon ve harp esnasında elli buçuk milyonluk altın teraküm etmiştir. Aşıl şayanı heyret rakam 1920 ile 24 arasında gözükür: 103,8 milyon İngiliz lirası. Bu zamandan 1929 « kadar da 90,9 yani yüz milyona yakın bir adetlik ithalât vukua gelmiştir. Son genelerin verdiği rakamlar da bunlara ilâve olunursa bir asır an az bir zamandanberi Hindistanın 600 milyon İngiliz liralık bir altın serveti biriktirdiği müşahede edilebilir. Delhi'de bir milli nümayiş günü müslüman halkı dağıtmağa uğraşan polislnr Görülüyor ki Hindistanın tabii servetğjve zengin- likleri bertaraf edilse bile yarım milyardan İfazla altın miktarı muazzam bir yekündur. İngiltere böyle bir sağmal ineği pek tabiidir ki başı boş bırakmak istemez. M. Prive son defa naşrettiği bir makalesinde Hintliler hakkında şu kanaatleri izhar ediyor: «Pek kalabalık ve hususile mütevekkil bir kavmı sadece ademi tecanüs istikametine inhirafa maruz bırakarak onun tabii ateletini istimal'etmek nispeten kolay ve neticede müspet cihetlere vasıl olabilecek bir şeydir.» «Milli hareketin yegâne kusuru daimi bir sabra ihtiyaç göstermesidir. Lâkin, sabrın ve fikirlerdeki devamın hassatan popüler faziletler olamadığı Hin- diştanda, bu, mümkün değildir.» Muharrir, makalesinde İngiliz askeri kuvvetlerinin dahili Hindistan kabaili ile çarpışmaktan Çekinece- ğini söylüyor. Filhakika bu kabnil muharebeye adeta teşne bir vaziyettedirler ve içtimai bünyeleri de bunu icap ettirir. İngiliz askerinin bu muhtemel muharebatta zafer elde edemeyeceğine gelince, bu pek doğrudur. Bir Frshsız dostumuz müttefikin donanmasının Çanakkaleye yaptığı sevkiyat hareketinin askeri SERVETİFÜN UN 305 Heyecan esnasında bir polis karakolunu yakan intliler tabiye noktasından bir hata olduğunu ve sevkiyatın Mersin veya Antalya sahillerinden yapılması lâzım geleceğini söylemişti. Bu zata cevaben (Sust Şevket Bey) arazinin ehemmiyetinden bahsile dağlık mınts- kada mahalli ahalinin her hangi asri techizata melik kuvvetleri det ve inbizama muktedir bulunduğunu gok güzel bir şekilde izah etmişti. İşte dahili Hindistanda de vaziyet böyle olacak ve fazla olarak kabaile döğüşmek için bir fırsat vericek ve bu halkın bir ihtiyacı da tatmin edil miş bulunacaktır. Bülent Nuri Protestolar : İsi kumaşları yakılıyor. FAUST Faust faciasından ithaf ve mukaddemeler Hüseyin Zade Ali B. in yukarıdaki sername ile Geethe'den mensur ve manzum tercüme- leri havi eseri intişar etti. Karilerimize tav- siye ederiz.