200 SERVETİFÜNUN No. 1828—143 Ekmekçilik Tekâmül Yolunda san be “Ekmekçilik Enstitüsü, vardır. En iyi, en lezzetli ekmeğin temini için, burada devamlı surette tetkikat yapılır ni ik El Dünyanı ber, tarafında yasayin insanlar için kili olmayacak kadar esaslı sirette, kendisini hisset- ehemmiyetini asırlardanberi hiç kaybetmeden muls- tirir. Bi, yağ, souğa mukavemet ve yemek pişirmek faza eden şeyler arasında şuda zikredebiliriz: Ek- için odun, kömür ve -Garplıların taayyüşüne pazuran- MEK ses şarap ve bira bile, yaşamayı İsmin eden vasıta Etmek, Babillilerin, eski “Mhsirhlamu, - ayrı ayri olarak, hiç bir zaman ekmeğe olan umumi ihtiyacın saymağı lüzüm yok,- dünyanm. ber tarafında, her derecesine keyfiyet itibarile tefeyvuk edememiştir. devirde yaşayan muhtelif ırklara, tübekalara, sınıflar. Çok eski zamanlarda herkes kendi ekmeğini evin- mensup insanların basllen tanyyüş- vasıtasını beşki! de yaptırırdı. Bu işle dahn ziyade kadınlar meşgul etmiştir. Ifâlâ da iktisat (leminde ehammiyotle mev. olurdu. Maamafih, ekmek yapmak, «Roma İmpera- zuubahs olan, insanların daima ihtiyacı olan bir torluğus devrinde, yavas, yavaş, inkişat eden bir kâr, gıdadır, bir ticaret vasıtası “mahiyetini almış, yatah hasırı biz işle meşgnl Olun ve fırınlar açıp yaptıkları ekmekleri satan kimseler türemiştir. Bu vaziyet, «Kurumu Vostü» Ma daha şamil bir şekil almıs, ehemmiyetli işler çe th, çok zerin olan fırıncılar yetişmiş ve nihayet, bu. ai rg bilhassa Avrapa ve Amerikada fabrika» etmiş, bunları idare eden insanlar, ikti yal eriiye süz sahibi, mevki sahibi olmuşlardır. Bölki b kimiseler, ekmeğin gida olmak itibarile kalmadığı, .banun yerini tutacak der mütenevvi yemekler ezik pay ü sl yah, #ebze yiyip de ekmeğe pek h lüzüm hisse c yrh hiç iltifat etmiyen bazi kim. geler bukğridağlıkıi iddia ederler, fakat, bü iddia, elimeğin tağyüş hususunda eaki ehemmiyeti kalitm- diği isbat ödemi W itibarla, ki bu iddia olunan şekillerde hare N pr, öyle yaşayanlar malıduttur. Ekseriyet, al gidi ısı olarak tanır. Mese- lâ niçin çalıştığı vakit alınan öevap da, Berlin < Ekmekçilik Enstitüsü » ade bin kare büyütülmüş sun'i şaşriihtiyari Gürak ağızdtl cıkan <Bkmek parası buğday ve çavdar nümüneleri tetkik ediliyor Tü sekki zamanlarda -tuzla bernber - ekmek, mi- KTM galirperverliğin sembolü sayılırdı. Hazreti İsaninfsof- rasına, oturanlarn ekmek ikram ettiği, İncilde yazı- adır, «Tuz, ekmek » tabiri bizim lisanımızda da kullanılmakla beraber, düha ziyade ve bilhassa son zamanlarda yerini « Zeytin, ekmek », “Soğan, ek mek» ve... Bir dereceye kadarda < Peynir, ek- mek »e bırakmıştır. Tarihte zuhur etmiş olan muhtelif milcadele- lerini, mubarebelerin, karışıklıkların ve mümasili hadiselerin çoğunda, doğrudan düğruya ve ya dola- yısile ekmeğin, dsha doğrusu ekmek yokluğunun, bazan da Tena ekmek yedirilmesinin az, çok volü vardır. Bunun yokluğu, suyun yokluğu gibi, çabuk ve başka herhangi bir yiyecek şeyle telâfisi müm- cam, #onblaznlarda saklanır