23 Temmuz 1931 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 13

ZEReREREekiRaN000d0p0p005 SERVETİFÜ aş NUN Na.1893 — 138 ni PP İ ezim MACERA | Allahım ne senk bir gündü bu.. Adeta cehen- se Mr bir gün, birzaman.. Çift beygirli Pen ada durunca içimizde bir fe- bik hissettik İşte şimdi kulirin taş solasında yamuk şiltelere nzanacık, taş evlere ımahsüs bir yaz serinliği içinde ne güzel bir uykuya |dalacaktık.. Henüz soğuk üzüm şurubamu içmiştim ,, Kapıdan bir baş gözüktü, ve garip bir ses çikardı, Dayım: — Bak, dedi, bizim dilsiz. Hiç görmedin degil mi? Aman me tembel şey! Zorla iş yaptırabiliyörnz, . Bu, uzun saçlı, biraz gayri müteharrik vücutin bir kızcagızdı. Malıçup, iceri girdi. Bir köşede püz- leri bana çevrilmiş dakikalarca durdu. Sonra benim- kilerle karşılaşınca utandı, gülerek kaçtı gitti. Hömen her sabah kapımda onun garip sesile uyanmak, o kartında melül bakarken üzüm çardak- Jarmın altında sabah sütünü içmek... bunlar artık itiyat haline girmiş şeylerdi. Her sabah o böyle devam ediyordu.. Bazan dayım yüzümde kalan snbit baluslarınn hiddetlenir, zavallı öksüzü öyle bir savururdu Ki... Uzaklaşırken tekrar gözlerini bana çevirir, dayıma karşı nefretimi sanki yüzümdeki a okurnk isterdi .> ı kizla aramizda bir münasebet tecssüs etmiş ipiyle Eallerinde bir anne şefkati hissediyordum.. Pana okadar ibtimüm, okadar şefkat gösterirdi. Yalniz işaretlerindeli hiç birşey anlamazdım.. Biçare kız mubtelil vaziyetlerle ne demek istediğini anla tıncaya kadar ne sıkıntılar çekerdi bilseniz... Bir akşamdı.. Gün ufukta dügümleniyordu.. Sarı, killi bir yolda atımı koşturuyordum. Gayri ihtiyari başımı çevirdim,, ea bir köşede arkamdan koğan bir vitent gördüm.. 'Faşh, çetin yolda bik masdl kahramanına bengi- yordu... Bu, dilsiz kızdı. Bağdan o belki bir şey için yollamışlardır diye hayvan durdurdüm .. O, banu görünce bir Jâlize fevakkul otti.. Sonra gerisi geriye koşmağa başladı. İyice merak etmiş tim ., Arkamdan gelirken şimdi acaba neden dün müşbü. Atımı sürdüm, ve onu yakaladım.. Ayakları çetin yolda şerha soru olmuş, kan sızıyordu.. Üstü, başı toz, toprak içinde idi.. Elimle. mümkün mertebe için geldiğini gordum,. Evveli gözlerini indirdi, önüne baktı. Sonra bir cocuk saffetile, birdenbire aklınm gelmiş gibi tekrar koşmuğa başladı.. Bu sefer garip çesi ufku yırttı. , Bu vak'a kalbimde günlerce düğüm, bir muanıma oldu. işaretler yaparak ne cözemediğim bir Yine bir akşamdı.. Bağdakiler şehre inmiş, ben yalnız kalmıştım .. Alt katta getirdiğim Kitaplardan birini okuyordum. Bu içmek için kalktığım zaman odanın kapısında onu gördüm... Eşik üstünde oturmuş, yine gözlerini yüğüme dikmişti.. Bilen dizlerimin önüne atıldı, ve hüngür, hüncür aglamağa başladı.. Zavallı dilsiz bilmem beni seviyor muydu,. Elimle saçlarını okşadım, Sonra etraftan görüyorlüarmış gibi ürkek, muhteriz, dudaklarımı alnına değdirdim.. Gözlerinde bir neşe kıvılcımı çaktı, yüzünde hafif bir kızıllık dalgalandı. Sonra yine ayni bakışlar... Haftanın bazı günlerinde bağın dere kenarındaki bir çiti üstünde yatar, göya bekçilik ederdim... Dü- yım bile bu tabintımdan behi vaz geçirememişti .. Zira, biraızların Obekçilerle müsademe bile ettiği olurdu .. Dilsiz kız dişarda yatacamım geceler pek mahzun görünürdü... Gözlerinde niçin ondan uzaklaşlığımı sormak isteyen İt istilham sezerdim., Bir okşüm .. zannedersm bir Pazartesi akşamı, yine bağın bekci yodhallinde yatacaktım.. Hizmet- giler şiltemi oraya taşıyorlardı.. O, yanıma sokuldu .. Sabit gözlerini yüzüme dikti, ve güneşi gösterdi.. Elile birtakım işiretler vaplı, sonra çekilip gitti. Ne demek istemisti?.. Bunu bir türlü anlıyama- muştım.. .« e tetiği çektim... Kurşun müthiş bir taraka iz gecenin karanlık ve dalgın uluklarını yırttı... Bonfu devrilen bir külük gibi bir vücut rüzrürlü boğuşan dereye Gecp, nfuklar üstüne küranlık, soğuk, gibi çökmüştü .. Semnda. yıldızlar renksiz Her seyi kökünden sökecek bir rüzgör vardı.. Vo derenin gömüldüğü uçurumda boğuk bir sesle yaralı bir yuvarlandı. soyyal bir kütle ve miüphemdi.