——... Günal md hak . “ . No. 1811—126 SERVETİFÜNÜUN “.» < . 345 nan bir poli$ römam yarattı (*J) Bir. sonra roman» obk Fransada da, İngilterede de-ayni cereyanların tesiri altında kaldı ki bu eski ingiliz tomancilığında görülmemiş bir hadisedir, Bü asim başlangıcında nevahi romanları neşredildi. tanlare senn olunuyordu. Eski âdetlerin cazibesindefi ve bazı münzaraların güzelliğinden balisediliyordu; ve Zarif yahut pitoresk dekorlar içinde, müessir örfi lat tetkikleri yapılıyordu. İşte şine İngiltere dahi böyle nevahi müellifleri yetiştirmişti; bunlar dü kendi « Küçük vatan » larını terennüm ediyorlardı. Matthew James Barrle İskoç köylülerinin âdatanı tetkik ediyordur. James Stephene Düblen'in ee kadını isimli eserinde İrlanda halkının hayatını anlatıyordu; Eden Philipots, John Trevena Cennbi İngiltere ile nlâkadar oluyordu. A. çanak görlek imal eden bazı küçük şehimleri tetkik edi- Yörün Wrips'da müteaddit Bunlarda « Kücük vü- bu devirde wennetit, H, G. Wells A. Bennett Bi Sonru,.. Fransa'da, İbsen'in temaşa gibi, müellifleri Tolstoi ve Dosloieweky'nin tesiri gittikçe hissolunmağa o büşladı. Ve ayni hadise İngiltere'de vukua geldi. Bütün bir nesil, gittikçe mütekasif bir wfakiliğe temayiil etmek ve tabiattan daha büyük mikyasla tasvir etmek için Rus edebiyatından mülliem oldular: bu neslin mümessilleri meyanda, Hugh Walpole, Oliver Onions, John Davya, Keresford, David Herbert Laiwrenee xikredilebilir, Fakat işte bn esnada Fransa'da bütün bir kadın edebiyatı çiçeklendi, ve, kadın edebiyatmlar arasında mükemmel şan'atkârlar temeyyüz etti: bu meyanda sadece Madam la comtesse de Noatlles, Colletie, Madam .weiö Delapue-Mardrus ü zikretmek kâfidir... Hasıh, İngilterede de, kadın romanı ayni muvaffakıyetle karşlandı, ve zarif siwakârlar meyanında birinci salta May Sinelair ve Kebevca West göründüler, Harp, bütün bir edebiyat meydana çıkarıcaktır: heyecanlı menkıbeler, dehşet intibaları ve azaplı hatırlar, Fransa'düki iki yüz müelliften fazlası, #iporlerin çehennemi içinde, kurşunların ıslıkları ve bombardımanların o aydınlıkları alında tuttukları notları kuvvetli kitaplara çevirdiler, Sadece Georges Duhamel'in Martirlerin HMayatını«Za vie des Marta», Roland Dörgelös'in Tahta Saliplerini «Des Ürolu de Pois» Alexandre Atrnoux'nun Meyhanesini «De Cabarefs, Henri Barbusse'üü Ateşini «174 Few» ve Ren& Benja- minin, 160 Largnler'pin, Jeröme ve Jean Tharatd 1*1 Bugünün romuncıları için Daniel Mörmet'nin < Muasır İransız. fikir ve edebiyat tarihi. «Histoire de Ja Lilt&rature et de in Pensâe françaises» isimli eserinde malümat bulunabiile. nun, Manrice Gönevoix'nin, v, 8. nin eserlerini hatır. lamak kâfi gelir Harpten sonra, evvelki seneler #atfnda yığılmış olan korkunç rüyetlerden silkinip gönül eğlendirmek ihtiyacı hissolundu ve «sergüzeşi romanlari» üzerine hilcum edildi, Pierre Benoit'nm 1 Atlantide ve Koenigsmark'ı ile kazandığı muvaf- fakıyet. hatırlardadır; öyle bir muvafiakıyet ki Pierre Mue Orlan, Töniz ve Mare Chadourne, Arnould Galopin'inkiler gibi müubayyile mahsulü eğlenceli eserlerle devam edecekti. Fakat, gerek «sergüzeşt romanında, gerek sekzotik roman» da İngiltere Fransa'ya tüknddüm etinişii. 1895 ten 1905c Kadar İngiltere'de, realist, psikolok, yahut içtimai romanlara istinat eden eserler üeşrolun- müştü. Sergüzeşt romanım moda yapın Stevenson'dur. Sonra Bir Arthur Guiller. Coucl tarihi romanlar yazdı; Rider Haggard Cenubi Afrika'yı, Üonninglinm Craham İspanya, Meksika ve Fas'ı,W. H. Hudson da Arjantin'i ve pampalarını meşhur etti. Seyahat hikü- yeleri daima müstemlekelere ve uzak memleketlere tanllük etmiyordu; ayni zamanda Paris ve Montmürire dahi keştolunuyordu. Bunlar da Charles-Henri Firsel, Pierre- Francis, Carco, v. 4, İdi. Paris'teki romaneılar gibi, genç ingiliz mellifleri de Londra'nın yeraltlarını ortaya çıkarmağa başlıyorlardı, ve 'Thomas Burke Çin mahallesinin esrarını ve fadiü- larını nakletmeğe birçok çiltiler tahsis ediyordu. Maümafih, Fransa'da İKomain Rolland ve Marsol Proust büyük bir nüfuz elde etmişlerdi. Mütehalif usullerle, bizi harekete getiren en gizli sebepleri çözmeğe ve izah etmeğe çalışıyorlardı. dosdoğru giderek bizi daha tehyiç elmek için vak'aları temuşali Ve, gayeye ziyade alâkadar ve şekilde idare Rüdyard Kipling ekmeği tavsiye kilan tiyatro kanunlarına hakkı rüçhan verecek yerde, o Marcel Proust, bizden fasls kendisine alâka veren bin türlü psikoloji davalarını halletmekten hoşlanıyordu. Ve işte İngiltere'de romancılar Marcel Protsi'un formülünü kabni etmişler, fakat bu formülü daha ziyade ifrata götürmüşlerdi. Dorothy Richardaon'un ve James Joyce'nin bazı romanlarında gerek fikir, gerek şekil itibarile hakiki bir ittiratsızlık, bir ademi insitam. göze çarpmaktadır. Romanda, ne tamamile muayyen bir hareket, ne de hatta bir mebde ve bir intihn vardır, Yarının romanı ne olacağım keşle kalkıından yalnız şunu zannediyoruz ki çok geçmeden yine bizi bir ve ya birkaç şahsın taliine alâkadar eden eserlere avdet olunacaktır. Diderot «Her iyi dramdan mükem- mel bir roman çıkmalidir. demekte haklı idi Henri Pellier'den