19 Mart 1931 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 2
MN 242 , UYANIŞ No 1805—120 Bizde Ormancılık İktişadi meseleler şimdi günün eti dteşli düsüncesidir. Memleket buhranı ve dünva bulı- ranı hep İktisıdi ve tüccari olduğu için düşün: geler, konuşmalar bunun etrafinda toplanıyor. Bizim iktisadi buliranımız, asırlardanleri daima hazır yiyerek tüctari ve iktisadi behrelen mah- rüm kaldığımızdan dolayı benee çek tabii bir neticedir ve bünuünla kimse mes'ul tatilamız. Memnun ölacik omülüm nokta, İktisadi ve “Tüccari düşünce ve çalışımların şimdi her söyden üstün sayılmasına başlanmış olmasıdır ve buna çök sevinmeliyiz. çen haftâ Anknra'da, Ankars Palas ötelin- de bir kaç gizeleti arkadaş olurmuş AYnt mes- eleler etrafında konuşuyorduk. Söz, uiemleketin en mülüm servet kaynağı olan Ormanlara ve keresteciliğe intikal etmişti ve evvel kereste yapmak ile meşkul olmuş olduğu mu söyliyerek bir «Darbüdamga» dJiüikâyesi an- Jatmıştım. Hikâyenin Jakırdı halinde Kalmasına rayı olmadılar; bu hikâye “Cümhurivel? gaze tesine bir baş makale yaptı ve 12 Mart tarihli nushasinda intişar eyledi. Ankara'dan avdetimde «Servetifünun: ko- leksiyonını karıştırdım. Darbudamğa mukale- sinde bahsettiğim Karasu Oboğazı hizarlarına ben de Bi sene 31 sene evvelki Servetifünüun'dan müteallik bazı resimler buldum. Bu fotoğrafları ö zaman kendim çıkartmış ve gâzeteme koymuş- tem; resimlerle berâber birde makale yazmışım. bölen riyekz de çıkan Darbudamğa baş mu- kalesini tamamlamak üzte dediğim resimleri ve resimlerle beraber yazdıklarımın bazi parça larını, aşağıya nakleliyorum: 811 numarah ve 1906 senesi Serveti fünunundan; Haydarpaşadan Eskişere gid'n Demiryblün Karasu böğüzinl bir baştan'bir başa geçer ve 810 metre irtifan varır, Karası boğar hnilin em güzel ve rülfeza yeridir. Bürada Taif çağlıyanlar var, bağazın iki cepheşi çam ağaçları ve meşelik korularla kapalıdır. Suyun iki kıyasını-süküdi:r, kesian ler ve çevizler sar- müşter; yolcular buradan geçerken manzaraların letnfeline şazarlar. Hertaraf zümrüt gibidir. Asridide a Saçların altindaki sebze vey VEYVE ağçları invana sanki tebessümler ider, Burada (pek iptidai lizar haneler vardır, derme çatma bimalardan müteşekkil bu hizarhaneler cirafa tatlı sakiz kokusu dağıtır. Ahu dağından kesilen çıralı kütükleri köylüler resmimizde gördüğünüz gibi srabısınin dört tezerleği üstüne dtatır, belindeki geniş litişağının İçine yerleştirdiği etmezini Yiyerek, ensesine sok tağu çubuğun dulnanini savurarik o “nü dağlardan Karası iştayonuna İner. İslasyondaki hizarhaneler çok iptidaidir, çok yavaş ve çarpık işler ve ziyade zayıai verir. Bu makalemizi İlizr- İacın islahını görmek ümidile yaziyor? Dalbudamağa 12 Mart 1931 Ankara'dan dönerken tren, sabaha karşi Karası boğazı'ndan geçiyordu. Ben pencere önünde solümdaki çıplak dağlara bakıyordum. Yanımdaki zat sordu:
