UYANIŞ AE AE a evin ya sahibi veya kiracısıdır. Pek çoklarında olüu- Eu gibi evin bir ufak odasına köcasile yerleşmiş ve diğer odaları kiraya vermiştir. Ev sahibinin bura- da olanca düşüncesi kiracıdan alacağı paradır, yoksa i maneviyatı veya #llâkı onu biç meşgul etlik, baba üçüncü kalla çift kanallı kapıya geliniz demişti. Piyer kapıyı vurdu. — Rün o! — Pen — Sizmisiniz? Giriniz, bubanın arkasında Piyerin ilk günlerle gördüğü mavili yünlü eşvüp, büşında dantelahı ufak sbönes ve ayaklarında zarif terlikler vardı, Uykudan kalka çok olmadığı görülüyordu. Oda büyük ve âydınlık idi, Pencerenin dışanısınmda bir balkon, üzerinde çiz çekler vardı. Odanın ortasına Konulmuş olan büyük yatak Piyerin gözünü çekti, Kadın bünun farkında oldu, kızardı ve Piyere kenara konulmuş üstü ör tülü bir kanepeyi gösterdi. Kanepenin temiz örtüsü mutlaka altındaki pisliği saklamak için konulmuş âdi; kendiside bir sandalya alap Piyerin karşısına geçti, — Böotjur ! — Bonjur ! Tuba endişeli görünüyordu. — Odama dağınıklığım mazar görün, ev suhibi- nin rum olması pisliğin sebebini anlatır. rumların nasıl kirli olduğunu sizde bilirsiniz .. S Hiç olmazsa oda güzel ve aydınlık. Dün göre sizi eyi göremedim, albaplarınız. var idi, — Ahbaplar mı? benim hiç ahbabim yok ! — O Moskof kadınları da ahbap değilmi ? — Hayır ! Vak © kadınların kâlesi first düşkünü fakat gok mağrurdur! Birbirlerini çekemezler ve içlerinde hayatımı yeniden kurmak, tatzim etmek için calı- panlara hasetle bakarlar. Onlar aylarla süren mal rümiyet, zeruret ve sabahları kadar eski vamamak mecburiyetinden sonra kendilerine. bir yardımcı erkek intihalında bile 6 erkeği enpa yakın olanlardan #eçmek isterler. Bu zavallılar ziyade çekmişlerdir. Çok zamanlar yemek olarak birar kırmızı havyar ve bir bardak çay İle iktifa etmişlerdir. İstanbulda iş gal devresinde oAmerikaliların açtıkları muavenet müesseseleri ve biçare kadınların ısımak ve rahat eek için ilticakâlları olmuş idi, Sonm geceleri balo esvapları giyüp barlara devama başlamışlar, böylece hayatlarım bir az temin etmek ve omlarıdan kür balmak iştemişler, o yerlende ecnebi zabitlerin iltifatlarına. Oimukabeleye ve pek ileri gidenleri uslu durdürmağa, hele Jevantin ve rumlârın sür ettikleri paraya mukabil ruutlaka kadından istilndeye kalkışmalarına Karşı müdufalar yapmağa mecbur kalmışlar idi. Hep bunlara tahammül eyliyorlar ve İstanbulu terk edüp başka yere gitmeğe çare büla mayorlürd. Hem nereye gidecekler ve ne ile ! Kocalarına gelince, Werangel, ve Denikin ordula- mağlubiyetinden sonru arkalarında, kalan eski o oniformularile sokaklarda potin bağı yalınt çiçek veya kâğıttan imal eyledikleri çoçuk oyuncak- W Müdürü mes'ul? AHMET İHSAN No. 1805 —120 iarı satayorlar, bunlarm bazısı © kadar sayıllamış ve bozulmuşlardı ki inen iskeletine benzerler idi. Daha bir çokları zevcelerinin mücevherlerini birer birer satüp hazır yiyorlar; İstanbülda büların iş bul ns Zor idi, Asrupamı bütün devletleri, yie Avrupanın töşvikile felakete uğrayıp memleketlerinden kaçan bu sefilleri kendi hüdutları dahiline kabul etmemek için tedbirler ittihaz etmiş ili, Moskoflür Berline bile gitmekte zorluk görüyorlardı. Bazi memleketler bun- ların transit halinde geçmesinede müsaade elmiyor, ve ber kes biliyordu ki her fürülta, İstanbulda ok duğu gibi, bir çok Moskof açliktan belink ölüyor idi. Bazı Moşkaf ailelerinin Avrupaya gidebildikleri İstanbulda görülmüş idi, bu da ancak bir şekilde olayor idi: kadın müteneffüz bir ecnebinin metresi olur, o ecenebi giç bela kadının seyahat müsamdesini ahir ve kocasını arkalarında damızlık gibi taşırlardı. İstanbulda ki Moskoflarda biricik his umumi ve müşterek idi: Moskova hükümetine karsı adavet ve wbükümet depişmeden Musyaya dönmemek! Hem memleketlerine dönerlerse ne bulacaklar? kuru top- rak ve eski saltanata mukabil sefalet ! — Devamı var — -— 243 İnci sayfadan mabast — Dedi. Ben cevap verdim: — Canım, bunları dün gelirken gördük; hem bunlar kart ağaçlar! şodedi ki: — A beyim; biz buraya kadar niçin geldik! Köyde kaldık, kaymakları yedikya! «Darbı danı- ga» tamamdir. Meğer orman ve fen memurları kereste ke- secek tâcirlerle böyle yaparlarmış; meselâ on sene evvel damgalanmış muayyen ağaçlar üze- rinde markalar dururmuş!! ve köylü istediği ağaçları doğrar, istasyona indirirmiş! Memurlar müteahhitlerden avait alirmiş ! İşte böyle yapıla yapıla $1 sene evvel be- nim gördüğüm çam ormanlarının yerlerinde yeller esiyor! Demiryolunun iki tarafındaki çamlar çoktan bardak olmuştu, oralarda Oçörak tepeler kalmıştı. Evvelki gün vagonun penceresinden dışarı bakarken ben işte bundan dölavı çok hüzünlü | ve dalğın idim, : Ahmet Ihsan — 201 imei sayfadan mabaat— Evet hakıykaten mesuttular. Çünkü ikisi de ökadar çok saviyorlar ki! Bu büyük sevgi onlara aşkın ebedi olduğu hissini ilham ediyordu. Ve bu iki gene ve | ihtiyar insan maddi aşktan ilâhi aşka doğru yilksel- diklerini hissederken odadaki bütün eşya, pencereden görünen ağaçlar hatta panjurdan süzülüp gelen güneş bilg veci ve sükut içinde onların Allaha giden büyük aşklarına şahit ölüyordu. Bebek, 22 -1l - 1931 AHMET İHSAN Matbaası Limited