No. 1805 —126 SERVETİFÜNUN 251 Hikâye İlik bir ilkbahar sabalı idi. Karşiki sümrül gihi dağların arkasından doğan güneşin gümüş giyuları boğaz mavi ve sakin sularını yal dızladıktarı sonra, Emirgündaki beyaz yalın yeşil > panjrlarından süzülüp genç kadını miyi mini çıplak “> ayaklarında oynıyordu. Gönül henüz uyanmıştı, Gece saçlarımı bağ Eladığı penbe kordelayı bir elle çekip atirken dizer elile de yüzüne düşen siyah saçları dalan ve tenbel bir tarzda ensesinin üstünde re Arkasını kırmaz şalım oldı, Hâlâ yatağında oturu yordu, Karvoladan sarkıtığı ayaklarının dibinde wüneş kazıl lümbanin donuk çiçeklerinde oynarken Gönül dirseklerini dizlerine dayadı. Koyu basım iki elinin içine aldı. ve öylece ayağında oynaşan ziya hüzmelerine deriu ve uzun uzun baka kaldı, O kadar dalmıştı ki olaya giren kocasının mevcudiyetini bile hissetmeli. İhtiyar adam dudaklarında hafif bir tebös- sür, yüzlerinde derin bir takdirle genç karısına bakı yoriln. Yavaş yavaş ona doğm. ilerledi. Aralnrında ancak iki adımlık Dir mesafe Kalmıştı. Selim bey kollarını kavuşturdu, boyalunnn kumral saçlı sevimli başım önüne iğerek kursınm siyah saçlarım, gene başına, salın örttüğü, biraz insana rikkat veten çocuk omuzluman ve çıplak ayaklarına baktı, Kırmızı salın kızıl gölgesi gene kadının esmer yüzüne cazip bir tatlılık. vermişti, Güzel midir? Hayır Fakat onlu insin bütün küşkün düşünesleri nnntturcak Karlar asil ve temiz'bir görünüş, derin ve manalı bir hal vardı peresliş ediyordu. Karısına böyle yakından haşla, bükarken, birden bire kendini ateşe utan ve onun parlak hüzmeleri arasında benli” gini omutan bir niejperesie benzetti. O da şu dakika bu kizil sölim sarılmış eamer kadiın Karşımda tıpkı saf bir steşperesi, gibi kendinden geçmişti, Genç kadr onda İlahi bir vaziyel uyandır vakit bir mabnde diye ' A 1 lakri kırmızı Kocüsi ona Tan esher cüzelliği Kms, Zafen « karmm her “geymiz ona tıpkı bir kul gibi taj J uyun smeler ve İeoribe farkları Onun gen kadına Kura duyduğu takdim hiç azaltmamıştı. Bilikik çünkü “o kudinda ancak 23 yaşinin icabi olüân bir takı gönç kadın höppalıkları, Jurcnlıkları yerine çok ” düşünen ve gök okumuş ihtiyar bir (elele aliminin “bile buzan düşünemiyeceği şeyleri düşündüğünü, “bülyalı ve rakik olmusına rağmen kuvvetli bir manlığa gahip bulünduzunu görmek ihtiyar alama karısına karsı bir ibadet boruyla mükellef olduğu hissini “veriyordu. Belim Bey karısına İhuşu ve sevgiyle bakarken genç “kadın yavas vavaş başını kaldırdı. Hülyalı koyu kahve rengi gözleri kocasının mavi gözlerine daldı. Gönül birden bire şaşırdı. Kocasının kendini böyle “ düşünürken yakalaması onun esmer yüzünde hafi ve penbe bir bulutun doğmasını yardım etli, Genç ASILIN ILLAMI Yazün : Mevhibe Riza kadını kızmış yüzü ve hülyalı gözlerile kocasına, görü boyalı gözlerile Kocasını güzel yüzüne ve iri mavi gözlerine bakarken birden bire ayaklarının! Gstüne yükseldi, ve fil dişi gibi düz alum kocasına uzatlı.. Kıyıl salınım saçakları kızıl bir alev gibi ihtiyar adar gardı. Genç kadın fall fakat sitemküir bir sesle; « Neden böyle beni habersizce bu vaziyette sey eltin. Güzel adam? (Gönül kocasına hep güzel adam diye hitap ederdi.) Niçin geldiğini bana gölemedini» diye sordü. Selim Bey kanısını siyah saçlarım okşadı. Oyun İnce onmzlarıni iki elleriyle tütarak Kendine doğru çekti, yumuşak, şefakilı bir gesle; «Benim küçük Marbudem'e dedi. «Kapını vurdum hiç se vermedin, üralıktan #oni gördüm, o kadar güzel, o kadar ilahidin ki ben de heray gibi senin genç dizlerinin dibinde iğilmek, sana sele etmek istedim. Tlerşey ensmuş, herşey senin güzel move diyetin parlak kalbin önünde sesdeye varmışlı Güneş bile genin çıplik uyaklarında secde ediyor. Benin bütün dünyayı siran şetekatinden bir nebze dilenivordu.s Genç kadın güldü. Sükvan dolu gözlerle kocasına baktı, Şüphesiz o du ona tapıyordu. 24 senelik haya tnida hiçbir şeyin kendisini Dwkadar fatmin ettiğini hatırlamıyordu. Ne üşk ve kitaplar, ne felsefe ne de lük& bü biraz acayıp kadını kendine bu ihtiyar adam kadar bağlıyamamıştı, Gönül bütün kalbiyle, bütün kadinhizde, bütün beyaniyle ilk defa olürük bu ihtiyar adamı sevmişti. Neşe, şukran ve aşk bütün banlardan mada derin bir takdir hissi gene kadım sonu gelmiyeni bir kay- nağa coşgunca akim sular gibi kocasının cazibesine ve önü biriz da mülmluğayin gördüğü, insani fevkinde gibi sawmeyliği kuvvetli şahsiyetine doğru Göğül büşim kocasinin genis göğsüne dayadı. Gör eri kapali veod içinde onu sordu, «Benmi seviyor runs güzel adams Kocasi ihlet ve sevinç dolu gözlerile Karısının göğsüne yatan genç büşinü baktı. Bu taptığı çehreyi şefekatle okşarken Sana tapıyorum küçük Gönülümis dedi, Öğnül saadetle penbeleşon yüzünü kocan doğru kaldırdı. Bir çocuğunki kadar masim Bir oi ifade eden İavrik biçimli fakat biraz kalınoın dudak İarımı ihtiyar adana ngattı, Bü genç ve ihtiyar iki insanın gulu bu derin busede birleşirken, inanmak, öbedi ve mükemel bir geye İnanmak ihtiyac Vem aşklarının mebedinde beyaz bir gül gibi açtı, İkisi de bir uğızdan <Ne kadar mesudnzi» dediler, — Devamı 256 inci sahifede | 4 A N 4