712 UYANIŞ No. 1729—44 MATBUAT HATIRALARI Yıldızdı mabeyinciler odasında. — Alaydan yetişme cerrah .— Eski zamanın Sefir Paşası. — Memi muhakemenin manasını anlamıyan padişah ve başkâtip.— Servetifünunun telrar çıkışı. — Sarayda alınan senet. Yıldız sarayında büyük dairenin bodrumun- da mabeyinciler odasındayız. Üç mabeyinci Beyler orada; Arif Bey, Emin Bey, Ali;Riz “sındanberi dört hafta olmuştu. Adliyede istintak dairesi muzir makalenin mehazi olan fransızça a Bey. Servetifünunun kapadılma- kitap ciltlerini Hari- — İhsan Bey; gel şu gazeteciliğe tövbe et. Arif Bey, İhsan Beye bir mütasarıflık almalısınız, çekilip gitsin ! Dedi. Sonra ilâve etti: — Canım, gazetenizi kapatan makaleyi ben daha görmedim. Nasıl şey? Derhal cebimde ciye Neziretine tercü- meye göndermiş bek- liyor, gazete kapalı, matbaadı işler dur- muş... Bizim elimiz böğrümüzde ne ola- cağız diye düşünüyo- rum. Fakat müzevirli- gin had hali geçmişti. Oaralık Lorando İve *Tubini atlı iki levan- tenin çok eski zıman- dan kılma alacakla- rını tahsil için Fransa hükümeti donanması- nı gönderip . Midilli adasını işgal etmiş ve gümrükleri eline al- mış olduğu için Sa- rayda başka işler dur- Fazla olarak Sadrazam Halil Rifat Paşa dahi ölümhalinde hasta idi; Adliye Na- Zırı Ablürrahman Paşa Sadaret işlerine bakı- muştu; yor; Fransanın alacak İl e Yal gazete nushasını çıkar- dım uzattım. SefirPa- şa baştan başa okudu: — Burada o deni- len şeyler yok ama çok derin bahislere girmişsiniz | Dedikten Oosonra mabeyinci beyleredön- dü: — Ragıp Paşa, gazetelere yazı yazan- ların akıllarına ve cesretlerine şaşarım demiş, nekadar doğ- rudur | Ben bir cevap ver- memek için dişlerimi sıkıyordunı, ağlamak istiyordum, fakat bil- mem neden gülüyor- dum.ArifBey yerinden kalktı, huzura çıkma- ga mahsus setresini giydi; eline bir takım kâğıtlar aldı, kapıdan çıkarken bana: işini ve şu siyasi işgal komedyasını düzelt- meğe çalışıyordu. Böy- le donanmalı, işgalli ve toplu tüfenkli işde Sr- vetifünunu kim dinlerdi... Ben ne olur ne olmaz bir defa Mehmet Arif Beye baş vurmuştum ve onun odasında üç mabeyieci yanında idim, Oda- dan içeri Abdülhamidin en parlak sefirlerinden olup bu iş sebebile İstanbula gelmiş olan bir Paşa girdi; ben bir köşede büzülmüş bekliyordum; beylerin sözleri işgal etrafındaydı, Sefir Paşı çok nikbindi; o hiç aldırmıyor ve alay ediyordu; beni görünce alayı daha ileri götürerek: Adliye Nazırı ABDÜRRAHMAN PAŞA merhum — İhsan Bey, siz bekleyiniz. Dedi. Odadakiler dağılmıştı; Sarayın gediklilerinden alaydan yetişme Hasan Bey diye bir cerralı vardı: Ab- dülhamidin bir çıbanını ağzile emerek temizl- ediği için maaşa geçirilmişti. Onunla karşı kar- şıya otüruyorduk, bilmem kaç saat geçti Arif Bey avdet etti: — Aleyhinize ikame olunan dava neticesinin sür'atle bildirilmesi hakkında çıkan iradei seniyeyi Başkâtibe tebli& eyledim ,istinaf müddei umumisi Cemal Beyi Saraya çağırdılar.